keremcem'in şüphesiz en iyi şarkısı. hoş sözler de müzik de kendisine ait değil zaten! ama kutluyorum güzel söylemiş ve güzel bir projeye vesile olmuş çok sesli şarkılar her zaman ilgimi çekmiştir.
sitem dolu söylenmek yerine kendi durumunu anlatmaya meyletmiş, çektiği acının boyutunu öyle bir anlatmış ki...ama affetmiş muhteşem bir muazzez abacı şarkısı.
halk içinde yaygın adı vurgun olan, dekomprasyon veya caisson hastalığıdır. genel tanımlar yapıldığı için başka ve önemli iki noktaya dikkat çekilmelidir. bunlardan birincisi genel yargı olan derine dalma durumlarının tamamında vurgun riski vardır, yargısının yanılgı taşımasıdır. bu yanılgılardan ilki elbetteki su altında nefes almadan dalan, serbest dalıcıların vurgun yeme risklerinin olmamasıdır. diğer bir yanılgı ise; vurgunun tehlikeleri ile ilgilidir, dalış veya dalgıç hastalığı denildiğinde akla ilk gelen vurgun, esasında göründüğü kadar tehlikeli değildir, en azından dalış sporunun en tehlikeli hastalığı olmayan vurgun (decompration) , elbetteki derin dalışlarda uyulması gereken kuralların yanı sıra, kaba tabir ile hızlı bir şekilde pozitif yönde derinlik değiştirilmediği sürece tehlikeli olmaz. dalış sporunun en tehlikeli hastalığı ise şüphesiz derinlik sarhoşluğudur. (bkz: derinlik sarhoşluğu)
muazzez abacı'nın en güzel şarkısında bulunan sözlerdir. vurucu söz konusunda fikir ayrılıkları olabilir ama aynı şarkıda bulunan en vurucu mısralar bunlardır.*
seninle cehennem ödüldür bana
sensiz cennet bile sürgün sayılır.
dekompresyon hastalığının halk arasındaki adı olup, dalgıçların korkulu rüyasıdır. belirlenen sürede belirlenen derinliğin aşılmaması halinde bu risk ortadan kalkmaktadır. Havadaki en yuksek oranda bulunan Azot gazı, basınç altında ve zamana da bağlı olarak solunduğunda sıvılaşarak kana karışır. Bu gaz, Oksijen gibi kullanılan bir gaz olmayıp, atıl yapıdadır. Dalıştan çıkarken bu gazın yeniden solunum yoluyla atılmasına zaman tanımak gerekir. Bu yüzden dalgıçlar çıkışlarını yavaş yavaş yaparlar.