Bazı yakıştırmalar yapıyorlar, Bursa'nın Arda Turan'ı diye. Hayır böyle bir yakıştırmayı hak etmiyor bu adam çünkü tamamen farklı biri volkan şen. Kendisi football manager oynarken keşfettim, geçen sene bursaspor'un şampiyonluğu sırasında keşfeden balon arkadaşlar gibi değil. Keşfettiğim gün de almıştım, hatta hayalini de kurmuştum o zamanlar arda turan ile birlikte galatasaray'da ters kanatlarda oynasalar, ileride de milan baros ne çoşarız diye. Tabi bunlar bir oyunda kurulan hayallerdi ve yaşanmayacağı belliydi. Bu hayallerimi kurduğum zamanlar Arda Turan o zamanlar Vestel Manisaspor olan Manisaspor'da oynuyordu, kendi takımına karşı iyi oynamıştı.
Geçen sürede ne oldu? Arda yuvaya döndü, iyi maçlar çıkarttı. Rezil maçlar da oynadı, yapmaması gereken hareketleri de yaptı, Bordeaux maçında kafa attı, ahkam da kesti ama futboluna da doğru dürüst katkı sağlamadı. Bunda en büyük nedenlerden birisin kendisi olduğu gibi, biz ve onu yıpratan medyayız. Burada Arda'yı konuşmak gereksiz, karşılaştırma yapanlar için yazdım bir kaç satır.
Peki Volkan ne yaptı? Kendisine sürekli katkıda bulundu, temelinin üzerine inşaatı dikti. 22 ağustos 2010 galatasaray bursaspor maçında tek başına Galatasaray defansını dağıttı, özellikle 2.yarı da önce mustafa sarp'ı sonra lucas neill'i geçip zayıf bir vuruş ile ufuk'a topu teslim etti ama o gelişi bize yeterdi. Ne kadar değerli biri olduğunu bugün gösterdi. Sahi arda turan bugün neredeydi? ilk yarı sonunda hakeme itiraz ederken gördüm, sen galatasaray'ın kaptanısın hakem hata yapsa dahi hakemi de yenip bu maçı alacaksın, kendine biraz güvenin olsa o pozisyonda itiraz etmez devam ederdin. Kullandığımız 18 kornerden bir gol çıkarırdın, hepsini ön direğe kesmek ile olmuyor. Bu adama dikkat edin falan demeye gerek yok, ama bu adamın 5 büyükte oynadığı takımdan başkasına gitmesine de gerek yok, gidecekse yurt dışına gitsin çünkü onu bizim ülkemizde bulunan taraflı medya gibi bir medya yıpratmayacak.
kendisi bursa mimar sinan e.m.l metal bölümü mezunudur.
bölümler arası okul turnuvası final maçında bize orta sahadan yağladığı golden sonra anlamıştım büyük topçu olacağını.
28 ağustos 2010 tarihli sivasspor- bursaspor maçında attığı golden sonra kale arkasındaki kameraya koşarak, sevgilisine ithafen kalp işareti yapmıştır. ardından tekrar taç çizgisi hizasındaki kameraya yönelerek bu hareketi tekrarlamış ve kaptan ömer erdoğan'dan ufak bir fırça yemiştir, zira sivasspor taraftarı bu kalp hareketini bir ''alaylama'' olarak algılandığından tepki göstermiştir.
ömer erdoğan seyircinin bu hareket sonrası tahrik olacağını hesaba katıp volkan'ı durdurmaya çalıştığında ortaya ilginç bir tablo çıktı. volkan şen'in dudaklarından okuduğum kadarıyla ''abi ben kameraya yapıyorum ya'' dediğini gördüm. abisine itiraz eden masum bir çocuk gibiydi.
valencia maçında avrupa'ya gitmek için kendi şovunun peşine koşan takımını da perişan eden futbolcu. elin oğlunun derdi çalım falan değil ama, işte hızlı paslaşıp 4'ü atıp gidiyor.
valencia maçında mükemmele yakın oynamıştır. adam geçti -ki rakip sol beki şamar oğlanı yaptı-, orta yaptı, 2 kere sakatlanıp saha dışına alındı, yerde bile tekme yedi ama yılmadı. keşke ona destek verebilecek bi kaç kişi daha olsaydı. bence bu maçta gerçek yıldız olduğunu kanıtladı ozan ipek'e inat!
karı gibi futbolcu derler ya hani, işte o benzetmeye uyan bir futbolcu volkan şen. bir kerede ayakta dur be volkancığım. tamam güzelsin, yakışıklısın, yeteneklisin ama resmen kendi kendini soğutuyorsun oyundan. olmuyor böyle güzelim.
kendisini yoran hareketlerden kaçınmalı şahsen. kıçcağızıda davul gibi zaten. yorulmaya müsait. benden söylemesi şekerim.