kazara aranacak olursa, insana rezalet kelimesinin tanımını en detaylı biçimde öğreten vodafone çılgınlığı.
şu sıralar 444 0 542 numaralı telefon arandığında bir müşteri temsilcisine bağlanmak imkansız. hatta bugun yaptiğim 3 aramada da, 15 dakika boyunca bir temsilciye bağlanabilmek için beklememe rağmen ortalama 15 dakikadan sonra arama kendiliğinden sonlandı. olan da kontörlere oldu tabi. inat ettim, 2 saat de olsa bekleyeceğim dedim ama adamlar bulmuş kolay yolu. belli bir süre bekletip sonra takk!! diye sonlandırıyor aramayı. nasıl iş anlamadım.
hizmet yok, mutahap yok. çok afedersiniz ama s...rım böyle yardım birimine. yardım alayım diye ariyorum, üstüne bir de kazıklanıyorum.
ey vodafone, gölge etme başka ihsan istemezzzzzz...
bekleme süresince keyifli ve sakin ruh haliniz uçup gidiyor yerine öfkeli, hiddetli terso bir adam geliyor. Tam 13 dakika bekletilmek insanı 56'ya bağlıyor. Bu bekleyiş sonunda gelişen ilk diyalogta haliyle şöyle olabiliyor.
-iyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
+ne iyi günü lan iyilik mi bıraktınız insanda, 13 dakika aptal bir robotu dinletip neyin iyiliğinden bahsediyorsun!!
Küfürler küfürler kapanış...
Sanırım yeniden aramak zorundayım.
Robotla konuşmaktan normal insan sesine hasret kalırsınız. Normal bir insan olan müşteri temsilcisine bağlanıp insan gibi dersinizi anlatmak ve dinlettirmek istiyorsunuz ama bu bazen dakikalar sürüyor, hatta günlerce beklediğim bile olmuştur.
benden habersiz onayım bilgim olmadan 72 tl olan faturamı içerisinde 48 tl konuşma 15 tl diğer hizmetler sms 1 gb internet diyerek 86 tl ye çıkaran inanılmaz firma.
ulaşmaya çalışıp azimle her menüdeki her tuşu tek tek deneyerek temsilciye bağlanamadığım müşteri odaksız firma.
zannımca karnı çok doymuştur abinin biri gibi millete sevgilerini sunan firmadır.
ne yapacağım konusunda şaşırıp kaldığım saçlarımı döktüğüm tırnaklarımı yediğim nafile firmadır.
Allah'ınızdan bulun ne diyeyim.
1) Vodafone hattımın internet ile ilgili olan problemini bildirmek üzere 00:44'de müşteri hizmetlerini aradım. Telefona bir beyefendi çıktı ve aslında bana yardımcı olabilmek niyetindeydi. Tam bunu yapmak için çabalar iken hat kesildi.
2) Hat kesildiği için sorunumu yeniden anlatmak ve bir önceki konuşmamın ücretini talep etmek üzere Vodafone Müşteri Hizmetleri(!)'ni 00:50'de yeniden aradım. Karşıma Hande isminde bir müşteri temsilcisi çıktı. internet ile ilgili olan problemimi anlattım ve durumu kontrol etti. Bu kontrol sonucunda bulunduğum mahallede bir sorun görünmediğini, problemin binanın yapısından dolayı kaynaklandığını bana anlattı. Çözüm olarak da evden dışarı çıkarak internet kullanmamı belirtti. Ben ise akla ve mantığa sığınarak sokakta uyumadığımızı, yaşamadığımızı, "ev" kavramının bu işler için var olduğunu anlattımsa da dinletemedim. Müşteri şikayet formu oluşturmalarını istedim, bu konu hakkında oluşturamayız dedi. Ben ısrar ettim, o da oluşturmamakta ısrar etti. Peki dedim içimden, başka mecralarda görüşeceğiz dedim içimden. Ya sabır diyerek diğer mevzuya döndüm. Bir önceki görüşmemin ücretini talep ettim. Başlarda böyle bir talebin gerçekleştirilemeyeceğini, konuşmanın şebekeden veya sistemden dolayı sonlandığı durumlarda ücret iadesinin yapılmadığını söyledi. Neden dedim, prosedür bu dedi. Ben inat ettim, istiyorum dedim; başka yardımcı olabileceğim konu var mı dedi. Ben inat ettim, ben kapatmadan siz kapatamazsınız dedim vs vs.. Sonuç olarak bir önceki görüşmeden iade edilmesi gereken 40 kuruş'u iade etmeye karar verdi Hande hanım. Adına da "müşteri memnuniyeti açısından" dedi. Sonra ben sordum; "Demin iade edemediğin şeyi şu an nasıl iade edebiliyorsun" diye. Rastlantıya bak, tam o sırada yeniden hat kesildi...
3) Saat 01:03'de Vodafone Müşteri Hizmetleri'ni bir kez daha aradım. Bu sefer karşıma Fatih adında bir müşteri temsilcisi çıktı. internet ve şebekeyle ilgili sorunumun çözülebileceğine dair ümidimi yitirdiğimden sadece bir önceki konuşmalarımın ücretini talep ettim. "Yapamayız" dedi. "Sizden önceki müşteri temsilcisi yapıyordu, siz neden yapamıyorsunuz" dedim, "prosedür böyle" dedi. "Bu konuda şikayet kaydı oluşturmak istiyorum" dedim, "oluşturamayız" dedi. Bu esnada lafıma müdahale ve beni bastırma çabalarını hiç anlatmıyorum bile. Sonuç olarak, tam kendilerine üç hattı da kullandığımı ve en kötüsünün açık ara Vodafone olduğunu belirtirken tahmin edin ne oldu? Evet, hat kesildi...
4) Son kez aradım. Saat 01:10'da. Artık ne bir talebim ne de bir ümidim vardı. Sadece sinirden, konuşma kaydı alındığını bildiğimden. Karşıma Burcu adında bir müşteri temsilcisi çıktı. Durumu kısaca özetledim, ücret iadesi söz konusu değil dedi. Vodafone'u en kısa sürede değiştireceğimi ve bu işin peşini de bırakmayacağımı belirttim. Bu sefer hayret ki suratıma kapatmadılar. Ben kapattım.
müşteriye hizmet vermeyen saçma salak oluşum. ücretli. ulaşılması zor.
tuşladığın rakamları, eksik yada yanlış girdiniz diyip diyip sizi bezdirir. aq kuruluşu.
Bizzat Universite de part time olarak çalıştığım kurumdur. Herkesin sandığı gibi takımelbiseli veya traşlı erkeklerle, düzgün giyimli kızların değil, saçsakal karışmış yırtık kotlu arkadaşlarla makyajın dibine vurmuş gayet şuh bayanların elinde kahve bardağıyla, ayağını bilgisayara dayamış bir biçimde fazla bir yetkisi olmadığı halde yetkisi varmış gibi görünmeye pardon duyulmaya çalışan, hatta bunun için eğitilen arkadaştır. Sakın yetkili filan istemeyin, aynı yetkiye sahiptir o arkadaşlarda. Benim MH sisteminden anladığım özet şudur; müşterinin siniri yatışsın diye azarlayıabileceği bi tampon bölge oluşturmaktır. Ben inandığım hata görülen tüm fatura tutarlarını geri iade ettim. Bunu yaparken riske girsem de, ne lan vodafone kazanacağına milletim kazansın *
nasıl yardımcı olabilirim sorusuyla başlayan fakat hiç bir sorunuza tam ve net olarak cevap veremeyip yardımcı olamayan, özellikle söylediklerinizi anlamadığı halde anlıyorummmm... anlıyorummmm... diyerek sizi telefon başında verem edebilecek müşteri hizmetleri çalışanlarının bulunduğu kurumdur. hayır özellikle kafası çalışmayan adamları işe almışlar ki insanlar canlarından bezip telefonu kapatsın diye düşünmüyor değilim.
