Lenin ve Tanri
Lenin ölüyor ve Tanri onu Cehenneme koyuyor.
Ama bu Lenin durur mu hic, basliyor cehennemde insanlari örgütlemeye.
-'Bakin, biz burada yaniyoruz, aci cekiyoruz, öbürleri orada cennette
rahatla bollukla yasiyorlar olmaz böyle' diyor ve cehennemde insanlar
ayaklanmaya basliyor. Melekler hemen gidiyorlar Tanriya;
- 'Tanrim Lenin cehennemi karistirdi insanlar ayaklandi' diyorlar.
Tanri da;
-'O zaman onu alin Cennete koyun' diyor.
Bu sefer de Lenin cennette basliyor konusmaya;
- 'Bakin, biz burada bolluk icinde yasarken cehennemde
yoldaslarimiz aci cekiyor, yaniyor, buna izin vermeyelim' diyerek orayi da karistiriyor.
Melekler hemen gidiyorlar yine Tanrinin huzuruna;
- 'Tanrim' diyorlar, 'Lenin orayi da karistirdi insanlar cennette de ayaklandilar ne yapalim?'
Tanri;
- 'Getirin su Lenin'i karsima bakayim' diyor.
Melekler gidip getiriyorlar Lenin'i, Lenin giriyor
Tanri'nin odasina, kapilar kapaniyor aradan 1 saat geciyor, 2 saat geciyor, Lenin cikmiyor odadan...
Melekler iyice merak etmeye basliyorlar... Saatler sonra kapi aciliyor;
Hemen giriyorlar melekler iceri;
'Tanrim, ne oldu bu kadar ne konustunuz?' diye soruyorlar.
Tanri:
- 'Ssst! Tanri yok, hepimiz kardesiz!
hiç bir zaman stalin gibi olmayan ve komünizmin sağlanması için sosyalizm gibi bir ideolojiyi dünyaya kazandıran büyük bir önderdir. tek kişinin hükmettiği bir ülkede devrim yaparak halkın sesinin daha çok dinlendiği, işçinin ve köylünün hükmettiği bir devlet çıkarmıştır ortaya. oldukça mütevazi olmasıyla bilinen lenin'in bu yöndeki en bilinen ve en meşhur davranışı evinden işine otobüsle gidip gelmesidir. her zaman halktan biri olarak kalmış, hiç bir zaman diktatör olmamıştır.
1918 yılında özel mülkiyetin kaldırılmasına yönelik bir politika başlatmasıyla milyonlarca insanın ölümüne neden olan gizli diktatör.
" 1921 ilkbaharında köylüler açlık nedeniyle ot, ağaç kabuğu ve kemirgenleri yiyorlardı. Yamyamlık olayları vardı. Kısa sürede milyonlarca sefil insan yemek bulabilecekleri bir yere gitmek umuduyla en yakın tren istasyonuna koşuyordu. Bu kişilerin nakli kabul edilmedi, çünkü Moskova 1921 Temmuzuna kadar bir felaketin varlığını inkar ediyordu. Hiçbir zaman gelmeyecek olan treni ya da onlar için kaçınılmaz olan ölümü beklediler. Şehri ziyaret edenler hiçbir hayat belirtisi görmeden gidiyorlardı, halk ya oradan gitmişti ya da evlerinde hareket edemeyecek kadar güçsüz bir şekilde yatıyorlardı. Şehir sokaklarını cesetler kirletiyordu. (Richard Pipes, A Coincise History Of The Russian Revolution, Vintage Books, Newyork, 1995, s. 357)
sanırım birilerinin sovyetler birliği tarihine karşı ya bir alerjisi var ya da bunu art niyetli olarak yapıyorlar.
lenin döneminde yüzlerce kimse ölmüş ya da yaralanmıştır. fakat tarihe bu düzlemden bakınca anlamsız kalıyor. hitler, mussoloni ya da ülkemizin kimi cellatlarının, burjuvazinin adi temsilcilerinin döktükleri kan ve uyguladıkları terör unutuluyor. unutulmasını bir kenara bırakacak olursak bu binlerce kişinin ölümünde tarihte duygusal bir anlamı olduğu gibi, tarihi yalnızca bu yönden değerlendirmek ya çiçek böcek çocuklarının işidir ya da düzenin temsilcilerinin.
bunun dışında lenin döneminde devrim süreci kanlı olmuştur. burada devrimlerin kansız olup olamayacağını tartışmayacağım. fakat özel mülkiyetin kaldırılmasından sonra burjuvazinin yarattığı beyaz terör ve anlayışsız anarşistlerin başlattığı fiziksel anlayışsızlık bu dönemin sürecini başlatmıştır. yüzyıllar boyunca dünyanın tüm kaynaklarını ve emekçi sınıflarını sömüren özel mülkiyetçi burjuvazinin özel mülkiyetin kaldırılışına karşı tepki vermeyeceğini sanmak ahmahlık ya da körlük olur. böylesine şiddet ve terör ortamına başvuran egemen sınıflara karşı emekçi sınıfların onlara karşı direnme hakkı vardır.
bilginin geldiği kaynağa göre değerlendirmeyeceğim belgeleri ama açıkça tarihi çarputan ve tahrif eden belgelerin ise paçavra olduğunu düşünüyorum. karşılığında ise tarafsız olduğunu iddia eden ve yalnızca o dönemi kavramaya çalışan belgelerin daha değerli olduğunu düşünüyorum. bolşevik devrimi gibi sosyalist olmayan yazarlar tarafından yazılmış kitapların objektifliği ise tartışılmazdır.
tarih, tarih çarpıtalırını sevmez ve affetmez. tarih somut verilerle ve dinamiklerin değerlendirilmesiyle anlaşılır. gerici ve kokuşmuş ideologların yazınlarıyla değil.
atatürk hakkında, " Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum. " demiş lider.
sosyalist devlet adamı. devlet adamı olduğu kadar etkin bir teorisyendir aynı zamanda.altmışı aşkın kitabı türkçeye çevrilerek basılmıştır. marx'ın ilkelerini tekrar yorumlayarak pratiğe dökmüştür. yönetiminin zamanla diktatörlüğe dönüşmesi insanların sosyalizmi zulüm ile anmasına sebep olmuştur. halefi josef stalin'in yönetimi de bu düşünceyi perçinlemiştir. lenin gibi bir dehanın diktatör boyutundan çok teorisyen boyutuna bakmak gerekir.
gün yirmidört saat ve kendisi bunun onsekiz saatini çalışarak geçiren birfikir ve eylem adamı.üstelik bu kadar saatlik çalışmanın tamamını rehavete kapılıpta çalışmayı aksatmamak için ayakta yapanve yoruldum demeyen kendini tamamen eylemine vermiş kişi.kalan 6 saat ise uyku,yemek,gezmek ve sexe ayrılmış sanırım yetermi yetmiş...
kendi gibi düşünmeyen herkese koyun demeyi çok iyi beceren koyun olamamış kuzuların, bir devrimi gerçekleştirmiş olması sebebiyle yağlamaktan bitap düştüğü şahıs. devrim kelimesine kan bulaştıran diktatör demekten korkacak kadar bağnaz bir sosyalist/komünist olmamalı. neredeyse hitler'den fazla kan döktüğü ve burjuvaziye yinelik olan her şeyi ortadan kaldırdığı gerçeğiniyse mussolini de dökmüştü, hitler de hatta bizimkiler de döküyor diyerek savunmaksa apayrı bir komedidir. devrimciliğin birinci kuralı olan devinimden bahsetmek lazım bu tip insanlara. lenin'e yağ çekmekle devrimci olunmuyor ne yazık ki.
--spoiler--
babası rus asıllı olan ve annesinin kızlık soyadı blank olup, kendisi hristiyanlığı kabul eden blank ailesinin mensubudur. leninin olağanüstü yahudiseverliğinin nedenini açıklar.
--spoiler--
sscb'nde yahudiler kitabını gördüğümde herhalde tercüme eden fazlasıyla sallamış ve birazda kitabından aslından değilde fransızcasından tercüme ettiği için cümlesine hiç inanmadım fazla komplocu buldum.
fakat üşenmedim rus sitelerinden evrei v sssr kitabını buldum ve 1935 baskılı olan bu kitabın rusçasında da aynı bu cümleler yazıyor.
kaydetmeden edit: bunun birde stalin olayı var. aklımı hayalimi aldı. karısıymış..yahudi..ne iş.
linkinde iç organları çıkarılmış ve gögsü yarılmış resimleri bulunan devlet adamı.
bilmiyorum başkaları ne düşünür ama bu resimlerin basına sızdırılması ,bence, alçakça ve şerefsizcedir.
dünyanın en büyük önderlerinden birini bu şekilde göstererek halktan uzaklaştırmaya çalışmak ve onun itibarını zedelemek için uğraş vermek şerefsizlikten başka bir şey değildir .
lenin'in cenazesine katılmak üzere ülkenin onlarca yerinden gelen sovyet vatandaşları cenazeye katılmıştır. ölümüne inanmak istemeyen onlarca kişi yaratılan izdihamdan ötürü ve ya soğuktan ötürü hayatını kaybetmiştir.
