vişne suyu ile gevrek

entry1 galeri0
    1.
  1. birbirini tamamlayan muhteşem ikilidir. Çocukluğumun vazgeçilmezi ikili. Mevsimlerden yaz herkes tatil için bir yerlere gider ya bende foça ya gittim. Yarım saat ötemizde foça çok yakındır. Bende gittim. gittim ama tatile değil gevrek satmaya.

    Yeni yeni gözü açılan ufak bir çocuktum mahallenin dışına çıkmamış ilkokul talebesi bir çocuk. Tahta tepsime koyduğum 50 tane gevreğin ağırlığı ve ağustos ayının sıcağı 10 dakikada bir gölge altına sığınmama sebep oluyordu. işte bu molalarda tanıştım bu ikilinin tadıyla. Hergün aynı bakkalın kenarında durup tepsimi yüksek olan bir yere koyardım. Cebimdeki paraları ve tepsideki gevrekleri saydıktan sonra ince bir hesap yapardım. Hesabı yaptıktan sonra bakkalın yolunu tutardım. Gölgede gevrek ve vişne suyu ile kahvaltımı yaptıktan sonra yola koyulurdum. Sitelerin içinden geçerken bahçelere kurulan kahvaltıları süzerdim. Fındık ezmesine iç geçirir, benim ikili daha iyi diye kendimi avuttuktan sonra yoluma devam ederdim.

    Günlerden pazar haftasonları daha bir kalabalık olurdu. Ben yine bakkalın yanına çöktüm bir elimde vişne suyu bir elimde gevrek keyif yapıyorum. Yolu izlerken zabıta arabasının geçtiğini gördüm. Tedirgin olmuştum, hiç tanışmamıştım zabıtalar ile ancak tembihlenmişti bana. Görünce kaçacaksın alırlar tepsiyi elinden diye sıkı sıkı tembihlemişlerdi. Tam geçti derken araba birden durdu. içimdeki saniyelik mutluluk tekrar yerini korkuya bırakmıştı. Gözlerine far tutulmuş tavşan gibi çakılmıştım yerime. Elimde gevrek ve vişne suyum ile bakakalmıştım. Zabıtalar arabadan inip yanıma varmışlardı bile. Hiçbir şey sormadan tepsiyi kucaklayan zabıtanın kollarına yapışmış buldum kendimi. Tepsimi yükseğe kaldırmıştı ulaşamıyordum. Elimdeki vişne suyunu ve ısırılmış gevreği yavaşça yere bıraktım. Niye alıyorsunuz? götürmeyin. Beni dinleyecek halleri yoktu. tepsiyi arkası açık arabaya öylece fırlattılar. Saymıştım tam 32 adet gevreğim vardı. Tepsiyi öyle fırlatınca içim yandı. Benim yemek için bile kıyamadığım gevreklerim çöp olmuştu. Acizlik, çaresizlik, isyan akıyordu içimde. ilk defa tanışmıştım bu duygularla. gevreklerin parasının üstüne birde tepsinin parası eklenmişti. Ben nasıl ödeyeceğimi düşünürken zabıtalarda biri yanıma geldi. teselli edeceğini düşünürken birde sağlam fırça attı. Gözlerim doldu ama ağlamadım. Görmelerini istemedim arkamı döndüm. Arabanın motor sesi ile birlikte kapağı açılmış bir baraj suyu gibi döküldü gözyaşlarım. Gevreğimi yerden alıp yarım kalan vişne suyuna bir tekme attım. Ağacın dibin çökmüş hem ağlıyor hemde dökülen vişne suyunu izliyordum.

    o gün bitmişti gevrek ile vişne suyunun arkadaşlığı. şimdilerde eskiyi yad ediyoruz kendileriyle. Yanında yeni dostu ile...
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük