bu filmde bkm ailesinin neredeyse tamamı oynadı o yüzden karnaval gibi şölen gibi bir filmdir, gürdal tosun’un oynayamamasına çok üzülmüşümdür, ömrü yetmedi yazık ki.
hasan yılmaz'ın sinema sadece sinema değildir adlı kitabında film hakkında uzunca bilgiler verilmiş, bir kaç şey de ben eklemek istiyorum. film, türk sinemasının durgun dönemini bitiren filmlerden. yani, yeni dönem türk sinemasının ilk örneklerinden. yavuz turgul'un eşkıya filmi genelde örnek verilir, vizontele filmi de bu yüzden en az eşkıya filmi kadar önemlidir.
ilginç sayılabilecek bir karakterin, deli emin'in öyküsünü işliyor film. genelde olaylar onun çevresinde gelişiyor ve bir şekilde ona bağlanıyor. yılmaz erdoğan'ın en ilginç filmidir zaten.
senaryonun yazım süreci 90'ların başında başlamasına rağmen, hemen hemen 10 sene sürmüş. 2001 yılında vizyona girdiğinde ise devrimsel özellikler taşıyormuş. örneğin bir çok sahnede drone vâri bir şey kullanılmış.
belediye başkanının evini, açık hava sinemasını, dönemin elbiselerini, deli eminin evini ise inşa etmek zorunda kalmışlar. 2 bin metreye yakın kumaş kullanıldığı yazıyor kitapta.
“insan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan. Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası dünyanın en güzel yeridir. Ama dünyanın en güzel yerini sevmezsen, orası dünyanın en güzel yeri değildir.”
O zamanlar kaymakamın bir kızı vardı ya Leman… Saçları ta buralarında. Rüzgarda yürüdü mü sanki pelerin sahibi bir balerin gibi oluyordu. O gün de maça gelmiş. Ben devamlı terliyorum, daha maç başlamadan ha. Neyse maç başladı, hemen bir korner oldu. Ortayı bizim Rıfat atmıştı, bir yükseldim topa 2. dakikada köşeye taktım topu. Alkış, kıyamet… Bir döndüm, bizim Leman ayağa kalkmış alkışlıyor.
- Kaç sene kalmıştı o kız burada?
- 2 sene.
- Giderken bana bir mektup bırakmıştı, izmir'e gelirsen ara diye. Ben de 5 sene sonra gittim.
- Ee, bulabildin mi?
- Buldum. Hatta bir de çay içtik; ben, o, bir de kocası… O ara golü yemişiz haberimiz yok anlayacağın. Burası için en güzel lafı Sadık hoca söylemişti kardeşim.
- Hangi sadık hoca?
- Lisede edebiyat öğretmeni yok muydu ya?
- Ha tamam… Ne demişti?
- Hayal kırıklığının başkenti demişti…