filmin hemen başında yılmaz çocuktur. sınıftan yaz tatilinde ne yaptığını anlatan bi kompozisyon yazması istenmiştir. yılmaz yazamaz*... hoca farkeder, " ayıp be ayıp... 2 satır yazıyı yazamıyorsun. n'apamıyormuş... iki satır yazıyı yazamıyormuş" bu lafın hemen arkasından ekranda bi yazı belirir.
yazan: yılmaz erdoğan
şimdiye dek gördüğüm en iyi açılış sekanslarından biriyle başlar.
--spoiler--
ne yapamıyormuş, iki satır yazı yazamıyormuş
--spoiler--
yazan: yılmaz erdoğan
emin - yazma!.. o zaman bekliyor insan. e buraya çok az insan gelyor. çok insan gidiyor. e, kalan da hep bekliyor ama bazen çok uzun bekliyor. yani hani mesela zannediyorsun ki, bir yoldan birisi gelecek. boş uzun bir yol. devamlı ona bakıyorsun. sonra hiç bir şey gelmiyor. yazma sen.
uzun süre sonra tv de denk gelip tekrar izlediğim ve bir kez daha izlediğim en iyi türk filmlerinden biri olduğuna karar verdiğim yılmaz erdoğan filmi. ilki kadar komik değil yorumları kanıcma gereksiz ve anlamsızdır. absürd komedi unsurlarıyla filmin kaletesi düşürülmeyip harika mesajlar içeren müthiş bir film konmuştur ortaya. arada da çok ince espriler vardır gerçekten.
--spoiler--
tuuba: senin de gözlerin güzel
emin: gözlerim?? hangisi?
(buna kopmuştum ben) emin bavulları alırken...
güner: çay içebileceğimzi bir yer var mı burada?
emin: siz buraya çay içemeye geldiniz?
arkadaşı mektubunu gazetede yayınladığında...
emin: güner abi bu senin arkadaşındır??
güner: öyleymiş, gerçekten arkadaşımmış.
emin: ilk defa bir muhabbette adı geçiyor (bu yarmıştı zaten)
-size diyarbakirden selam getirmişem
+ve aleykumselam.. şey varosulsun yoldaşlar!
-sosyal faşistlerle kavga çıkmış
+kimlerle kimlerle?
-yav cahitabigillerle
--spoiler--
mahmut arkaaaş: unutma emin seninde halkına borcun var.
deli emin: benim borcum filan yok benim alacağım var.yav ben bir sürü vizontele tamiri yapmışım bir sürü tabela yazmışım kimse para vermiyorki. aha latif şerefsizine atlı tabela yaptım vermedi parasını.
nafiz arkaaaş: yav o faşist zaten
deli emin: yav işte faşist de vermiyor devrimcide. sizde vermediniz.o kadar tabela yazmışım size.resim yapmışım aha işte bunun resmi.neydi bunun ismi.josef troykimiydi neydi.o kadar da zordu o kalın bıyıkları.
servet arkaaaş: emiin bak bir yerde bu senin görevindir.hem seni yakalasalarda serbest bırakırlar.sen delisin.
deli emin: e canım ona bakarsan sende hıyarsın sen yazsana sana da bişey olmaz.
nafiz arkaaş: yav bi dakka bir dakka
deli emin: eyle bakmasın.mahmut arkaaaş nafiz arkaaş bu arkaaşa söyleyin eyle bakmasın arkaaş.
komedi+dramın bir anda yaşandığı bir film. yalnız filmde solcuları sempatik, sağcıları da düşman gibi göstermişler (deli eminin solculara yardım etmesi + belediye reisinin oğlunun solcu olması ve belediye reisinin rakibi/düşmanının adalet partili olması buna kanıttır) ve hiç hoş olmamıştır.