sırf canım istemediğimden üniversite hayatımın ilk vizesinde aldığım risk. sonrasında kaçıranlar için tekrarı olmalı diye kendimi gazlayıp aynı dersi alan başka bir bölümün vizesine girmeyi başarmış, zafer işaretleriyle sınav salonunu terk etmiştim. fıstık gibi geçtim. tabi zirvedeyken bırakmalı insan, finalden yüz alacağına inanıp bokunu çıkarmamalı. ikincisinde fıstık gibi kaldım. yüz ne lan saçmalama.
Matematik vizesini akşam 17:30 saatine koydukları için protesto amaçlı gitmediğim sınavdı. Uyumayı tercih etmiştim. Sınav saatleri vizeye girmemek için etkendir. Ha matematik daha da bir etkendir.
Edit: Sonra ne mi oldu? tek ders sınavında boş kağıt verdim ve 80 alıp mezun oldum. Hiç matematik dersine girmeden. Kasmayın bu kadar üniversiteyi. Gayet basit.
yanlış bir harekettir, şöyleki:
1- vizeye girip kağıt alakasız yazılarla doldurulabilir: belki hoca okumadan not veriyordur.
2- vizeye girip boş kağıt verilir: hocanın sizin kağıdınızı kaybetmesini umarsınız, böylece size sınıfın ortalamasını not olarak verecektir.
sonuç olarak piyango gibi bir şeydir, çıkmaz demeyin şansınızı deneyin.
not: yukarıdaki iki madde tecrübeyle sabittir, ancak her zaman işe yaramaz.
yarın işe de gitmek istemeyecektir, evlenip çoluk çocuğa karıştıktan sonra evlilik çok zor katlanamam diyecektir, çocukla, evle, hayatla her şeyle uğraşmak zor gelecektir, zora gelemeyip iradesini kullanamadığı için muhtemelen erken boşalma sorunu da yaşacaktır.
adam olacak çocuk vizesinden belli olur şeklinde güncellenmiş bir atasözü ile uyarı yapılması gereken harekettir.
