lanetler olası bir haftadır kendisi.
hafta başlamadan önce bombasınızdır. "ne var oğlum, sabahlayacaz, kahve-sigara, konular da kolay zaten, yaparım, hallederim." cümleleri beyninizde dolanır durur. gün gelir, hafta başlar, yarın ilk sınavınız vardır. kitap açılıp da konuların içine daldıkça, üç buçuk üç buçuk olma oranı artar, yusuf yusuf çekilmeye başlanır, "lan biz bunları ne zaman işledik?" soruları beyni kurcalamaya başlar. akabinde arkadaşlara telefon açılır, burası neydi ya şunları hangi zamanda işlediniz diye soru yağmuruna tutulur. ilk gün azmiyle sabaha kadar çalışılır. an gelir, sınava gidilir. sınav kişiye bi güzel girer. neyse, ilktir, acemiliktir denir kafaya takılmaz. hala bir umut vardır. eve gelinir, uyunur. tam gaz bi şekilde uyanan bünye kendini dersin kollarına atar. ancak dünkü kadar istekli ve azimli değildir. bi müddet çalışır sonra kendini uykunun kollarına bırakır. o sınav da girer. sonrasında giren sınavlar acı vermemeye başlar. öyle geçer gider haftalar işte.
sınava çalışmadan girme, 3-4 saat kala çalışmaya başlama gibi çeşitli adrenalin yüklü aktievitelerle şenlenen haftadır. tıpkı final haftası gibi yıl boyu beklenen maçlar, gidilmesi gereken aktiviteler, en sevilen televizyon yayınları, yağsa da izlesek denilen yağmur; kısacası çalışmayı engelleyecek herşey dört bir yandan gelmektedir. zaten yatmaya alışkın olan bünye de fırsatını bulmuş olmanın verdiği şevkle daha da bir yayılır. çalışmaktan başka herşey yapılır ama alınan haz sıfırdır. halbuki otur adam gibi çalış işte, di mi ama?
ilk deneyim, zorlu süreç, bilgisayara televizyona duyulan özlemle kahve kokularının dipsiz gecelerin birbirine karıştığı geçmek bilmeyen ya da nasıl geçti bilinmeyen 5 gün.
kimileri için uykusuzluktan genizde kan kokusunun hissedildiği haftadır. alınan onca dietary supplement kisvesi altındaki ilaçların tortularından arınmak için bol bol su içilen haftadır da ayrıca.
vizeleri erken başlayan nadir insanlardan olarak, güz2008 dönemini ben açıyorum sanırım bu başlıkta.
tanım olarak vizelerin(ya da midtermlerin) yapıldığı, durdurun dünyayı inecek var demeye sebep haftadır.
bu hafta/haftalar süresince çeşitli öğrenci bünyelerinde;
- hiç izlemediği dizileri ya da aylardır bir köşede duran dvdleri izlemek isteme,
- 2aydır kapağını kaldırmadığı romanın sonunu merak etme,
- 1aydır sözlüğe doğru dürüst girmezken her akşam düzenli online olma,
- msn de 6 aydır konuşulmayan kişilerle konuşmak isteme,
- 1.5yıldır uğramadığı(hatta şifre ve kullanıcı adını dahi unuttuğu) forumlara giriş yapma isteği,
gibi daha önce görülmeyen birçok durumlar görülebilir.