- dünyanin her yerinden insanlari barindarin bir sehir.
- bi kere avusturyalilar egitime asiri önem verir. örnegin liseyi bitirmek icin önünüze en az 10 tane secenek sunarlar.
- asiri disiplinli ve kuralci bir sehir.
- kücük bir sehir olamsina ragmen her semtinde alisveris merkezi /carsi bulunmaktadir.
- bir hafta gezmek icin kisa bir süredir.
- tek üzüldügüm nokta bütün yabancilarin viyanaya ayak uydurmalarina ragmen türklerin haaalen ayni kalmasi.
bildiğim kadarıyla nüfusunun yaklaşık onda biri türk olan avrupa'nın en üzel şehirlerinden birisi. burası dışında sadece almanya ve belçikada bu kadar yoğunlukta türk halkına rastlanır. taksicilerin de neredeye yarısı türktür.
türkler dışında, romen, yugoslav ve hintliler de büyük azınlıklardır.
sakin ve güvenli olup ciddi sayıda cafe, bar, restaurant, pub ve diskoya sahiptir. bu şehirde sıkılmak kesinlikle başarıdır.
viyana'da basit, uzmanlık gerektirmeyen, alt kademe işleri genellikle expatlar yapar keyfini oranın yerlileri sürer.
son yıllarda özellikle türk öğrencilerin istilası altında olan , almanca bilmeseniz de sadece türkçenizle her türlü ihtiyacınızı karşılayabiliceğiniz , avrupanın göbeğine konuşlanmış sanat şehri .
herkes çeşitli bir şeyler yazmış, ben de tanıdığım kadarıyla viyana'yı gitmemişler ve özellikle gidecekler için anlatıyım.
1) Dünyanın abartısız en düzenli şehri. Ancak böyle bir yerde sabah uyandığında bu kadar herşeyi aynı bulabilirsin. Sanki içinde binlerce kişi yaşamıyor gibi. Olur şey değil. Kassak sabah metroya bindiğimizde bile aynı adamlarla binicez ki bu bizim düzenimize özgü bir şey değil, sabahtan da kastım öğlen iki buçuk falan.
2) Ulaşım çok ucuz, çünkü metrolar bedava... değil, ama metrolar bedava dahi olsa en fazla bu kadar olurmuş. kağıt üzerinde almak zorunda olduğunuz bir bilet var, ama kontrol eden kimse yok. kağıt üzerinde var, ama hergün 5-10 kere bindiğim metroda hiç rastlamadım. tek istisnayla. havaalanına gidende mutlaka kontrol oluyor. metro gece yarıma kadar açık. sonra 5 saat kapalı.
3) Kesinlikle ucuz bir yer değil, ama barcelona da değil. fiyatlar herşey olduğu gibi avrupa standartlarında. otellerin geceliği 80 eurodan falan başlıyor ama fiyat düşürme şansınız her yerde olduğu gibi burda da var.
4) Gece klüpleri kaliteli ve istanbulda olduğu gibi bir şişe heinekeni 20 ytl'den kakalamak gibi bir adetleri yok. 2 euroya paşa gibi biranızı içersiniz. Bir şişe votka açmanın bedeli ise 100 euro.
5) Hemen her ülkenin mutfağından restoran bu şehirde var ve yaptıkları yemeği de iyi yapıyorlar. Burda hiçbir şeyin çakması yok diyebiliriz. Avusturya mutfağıysa muhteşem değil, idare eder. Domuz etinin ağırlığı çok ama tavsiye etmiyoruz efendim. ben çok muhalifim, domuz da yerim, incir ağacının altına da işerim diye düşünmeyin. dinsel anlamda değil gerçekten iğrenç bir et. denedim, ordan biliyorum. en garantici yol gene mc.donalds ama mayonezlere bile para alıyorlar. sakın bir hata edip te mc.chicken yemeyin.
6) Eğer bir evde yaşıyorsanız kesinlikle alışveriş yapmanız gereken yer spar değil. bundan çok eminim. 1 kalıp bile değil, bir kibrit kutusu kadar peynire 3 euro istiyorlar, hatta poşetler bile parayla. nasıl yani demeyin, öyle işte. türk marketleri gene en iyisi. niederhoffstrasse'deki türk marketlerini öneririm. hayır küfür etmenizi önermem, çünkü herkes türk.
7) burdan avrupa'da bir yerlere özellikle deniz aşırı bir yere gitmek dünyanın en uyuz işi. barcelona'ya tren bileti kişi başı 770 euro mesela. evet 770 euro. yani iberia havayollarından business class ücretine eşdeğer. fazla paranız yoksa ama biraz da yaşayalım derseniz size tavsiyem ljubljana veya prag olur. öğrenciler için özellikle idealler.
8) aklınızın hayalinizin alamayacağı kadar çok siyahi insan var. afrika gibi desem yeridir yani. tahmin edebileceğiniz gibi büyük kısmı öğrenci olmak suretiyle ki farklı ülke ve etnik gruplardan bir sürü öğrenci var, bu siyahi insanların diğer kısmı da yine tahmin edebileceğiniz gibi torbacı veya fuhuş pazarında. Bir r&b partiye katılırsanız demek istediğimi anlarsınız ama tavsiye ederim çünkü aşırı eğlenceli.
9) içme suyu satılmıyor, boşuna aramayın, insanların boş ve alaycı bakışlarına maruz kalıyorsunuz. çeşmelerden akan su içiliyor.
10) asayişi bozucak herhangi bir durumda anında polis orda oluyor ki bize en büyük farkı atan da herhalde budur. kimse kimseye elini bile süremez. zaten bir vukuat çıktığında genelde içinde biz varız maalesef.
11) uyuşturucu bağımlılarına devlet sahip çıkmış. her birine sorumluluk duygusu körelmesin diye birer köpek vermişler, bakmaları için de para vermişler. böylece ortada ne sokak köpeği sorunu kalmış, ne junkie sorunu. hayatlarını devam ettirsinler diye de her ay bir miktar uyuşturucu veriliyor bu insanlara. onları dil ve ağız bölgelerinin masmavi olmalarından tanıyabilirsiniz. merak etmeyin, birşey yapmazlar, aklınıza zombi gibi dursalar da zombiler gelmesin. yalnız el altından torbacılık yapanları var.
12) araba kiralamanızı aslında tavsiye etmem çünkü söylediğim gibi ulaşım bedava diyebiliriz. ama bu kadar düzenli bir trafikte daha doğrusu trafik falan yok ta zaten bütün viyanada toplasana 10-12 araba vardır yollar da inadına geniş, araba kullanmak aşırı zevkli olabilir. hastasının haberi olsun.
13) praten'e gitmeden sakın viyana'dan ayrılmayın. çünkü bu aşırı büyük lunapark cidden muhteşem ve viyana'nın simgelerinden biri, içi de kumarhane dolu.
14) kumarhane demişken, zaten heryer kumarhane.
15) viyanalılar çok canayakın değiller ama düşman da değiller. çok nötrler. kızları da genelde güzeller. kadınlar için de bilgi verelim. erkeklerin de geneli öküz. bildiğin öküz. ama tamamiyle okumuş bir halk.
dingin,huzurlu,düzenli,içine barındırdığı değişik etnik kökenlilere sahip şehir.inanılmaz güzel kızları vardır.yabancıdan bıkmış bir şehidir.c.tesi akşamları discoya gitmek adettir.akşam 22-23 gibi bir çok bölge geneleve dönüşür vitindeki sexi fahişeler göz doldurur.kültür ve sanat yönünden çok zengindir.billa penny mark spar belli başlı büyük hiper marketleridir.Dünya'da yaşanılabilinir ülkeler kategorisinde 6.sıradadır. 16. 20. 10. bölgelerde çok türk bulunmaktadır.16. bölge değişik azınlık gruplarının yaşamını sürdürdüğü en pislik bölgedir.içerisinde büyük bir pazar ve ünlü Türk börekçisi vardır.misafirliğe gidilirken bir şişe şarap götürmek adettiri.dünyanın en iyi ulaşım sistemlerinden birine sahiptir.
avusturya'nın başkenti. yaşam kalitesi bakımından avrupa hatta dünyanın en iyi 3-4 şehrinden biri olmasına karşın keyif alınası bir tarafını görmediğim gri ve soğuk, bir o kadar solgun kent.
türkenstrasse isimli sokağının köşesindeki binanın avusturya savunma bakanlığı binası oluşunda ince bi "nasıl da vermedik şehri he" serzenişi sezdiğim, binanın üstüne kocaman bir ":P" işareti yapsalar tam olurdu dediğim klasik müzik şehridir. parkların girişlerinde falan mozart giyimli perukalı elemanlar size akşam operadaki konsere bilet satmaya çalışırlar ki, biletler genelde 25 euro kadardır. değer mi değmez mi kişiye kalmıştır, şehir müstesnadır.
en gezilesi yeri 1.viyana ve civarıdır bizim istiklale benzer fakat buradaki bütün binalar tarihi eser kapsamına girdiğinden binaların dış cephelerinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır sadece içleri yenilenmektedir bu sebepten dolayı tarihi dokusu bire bir korunmuş bir şehirdir.
adres sormak icin girilen herhangi bir marketin %50 olasiliklara turklere ait olduğu şehir. sehrin en güzel kiliseleri adanali, kayseri 38, çarşı gibi yazılarla süslenmektedir.
bir türk arkadaşa "buranın biraları nasıl?" diye sorduğumda, "56 çeşit bira içtim ve hala içmediklerim var, hepsi birbirinden güzel" cevabını aldığım şehir.
savaşacak hiçbir askeri kalmadığı için hitler'e savaşmadan teslim olmuş şehir.bu nedenle şehir yıkıma uğramamıştır.volkstheater üzerinde kızıl yıldız vardır.
