Viyana, Doğu Akdeniz-Almanya ticaret yolu üzerinde oluşu, Tuna üzerinde iç kontrol noktası olması gibi nedenler yüzünden Osmanlı imparatorluğu'nun stratejik hedeflerinin tam ortasında yer almaktaydı.
Osmanlı nın iki kez yaptığı şey. Başarısız olunmasının farklı nedenleri vardır ancak Osmanlı nın asıl gerileme sebebi yeni çağa ayak uyduramaması, bilim ve teknikte, ilimde geri kalmasıdır.
Çevrelemişler sadece.
Şurdan yarar gireriz diye kasmışlat olmamış.
Alttan patlatır gireriz demişler gene olmamış
Aklı basan bir asama denk gelmişler.
Sonra da çözülmüş zaten ordu.
ilkinde hava şartları yüzünden kanuni kuşatmayı kaldırmış bir daha da yeltenmemiş nedense. Hakbuki alsa alman prensliklerini de kendine bağlayabilirdi belki. Zaten fransa müttefikimiz romaya çok rahat yürürdü. ikincisi zaten merzifonlunun macerası padişahın bile haberi yokmuş neticede hezimet olmuş ve türklerin avrupa macerası bitmiş.
iki defa yapılmış ve istila güçleri ikisinde de kaybetmiştir. ikinci Viyana kuşatması Sobieski III tarafından çok az bir kuvvetle kendisinden kat ve kat daha fazla olan kalabalık işgalcileri püskürtmüştür. işgal kuvvetleri bir daha geri dönmeyecek şekilde 300 yıl boyunca geri çekilmiştir. Sobieski tarafından gerçekleştirilen hezimet yüzyıllarca unutulmamıştır.
Türk tarihinde dönüm noktası olmasına ragmen hic yeterince tartışılmamış, yeterince analizi yapılmamış, yani tamam zaferleri anlatmak hep daha caziptir ama yinede anlamiyom adam akıllı bi şekilde yanlişlardan niye ders cıkarılmadı o dönem sonucta istanbulda 3. Ve 4. Fetih denemesinden sonra alındı, yani 2 defa geri püşkürtüldün diye öyle kafadan silinmesinide o dönem anlaşılmiyor.
birisi kanuni diğeri avcı mehmet dönemi olmak üzere iki kere kuşatılmıştır. kanuni döneminde kuşatma mevsim şartlarından dolayı kaldırılmıştır. ikinci kusatma ise büyük bozgunla sonuçlanmıştır.
osmanlı'nın, 12 eylül 1683 yılında ikinci viyana kuşatmasında bozguna uğramasından sonra bu çöreğin düz şekli, osmanlı sancağında her alan hilal şekline dönüşmüş ve tüm avrupa'ya yayılmış. günümüzde croissant ( krosan ) olarak türk mutfağında yer alması da manidardır.