insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan ve çok az miktarları dahi etkili olan organik katalizörlerdir. vitaminler ilk önceleri amino asit olarak değerlendirilmiş ve
vita : yaşam
amin : amin * olarak isimlendirilmiştir.
yaşam için çok gerekli oldukları düşünülerek esansiyel aminoasitlerden farklı olarak yaşam amini olarak nitelendirilmiştir.
a,d,e ve k vitaminleri et, yumurta, taze sebze ve meyvelerde özellikle de karaciğerde *bulunur. bu vitaminler fazla alındığında insanlarda karaciğerde depolanır ve gerektiğinde gereken miktar kullanılır.
b ve c vitaminleri ise ağırlıklı olarak taze meyve ve sebzelerde bulunur. bu vitaminlerin depolanması olanaksızdır ve günlük olarak gereken miktar alınmalıdır. çünkü bu vitamininlerin fazlası idrarla beraber vücuttan çıkış yapmaktadır.
1905'te gıdaların içinde bulunan bazı özel faktörlerin hastalıklara iyi geldiğini anlayan ilk bilimadamı ingiliz william fletcher oldu. doktor fletcher, beriberi hastalığının nedenlerini araştırırken kabuklu pirinç yemenin beriberiyi önlediğini, kabuksuz pirinç yemenin ise faydası olmadığını farketti. böylece pirincin kabuğunda bulduğu özel madde vitaminlerin başlangıç noktası oldu.
insan vücudunda oldukça az miktarlarda bulunmasına karşın vücuttaki etkinlikleri oldukça fazladır.
b grubu vitaminleri besinlerle aldığımız karbonhidrat , yağ ve protein den enerji ve hücrelerin oluşması ile ilgili biyokimyasal olayların düzenlenmesine yardımcı olurlar.
d vitamini, kalsiyum ve fosfor gibi mineral lerin kemik ve dişlerde yerleşmesine yardımcıdır.
bazı vitaminlerde (a, e ve c) vücut hücrelerinin hasarını önleyerek normal işlevlerini sürdürmeleri ve bazı zararlı maddelerin etkilerinin azaltılmasında (antitoksidan etki) yardımcıdırlar.