bu içkilerin geneli, acı, alışana kadar da acaip rahatsız eden varlıklar. birangi* siyasi veya dini açıdan bakmadan diyebilirim ki "insanlar ne anlar bu meretten" e az çok uğrardık zamanında kendilerine ama şimdi bakıyorumda anlamsız. uğramamak lazım.
bu durumun tek bir istisnası olabilir. çok büyük ve beklenmedik bir acıyla karşılaşıldıysa, tavsiye edilmemekle birlikte " e normal adam ne yapsın" denilebilir.
ne içicez bilmiş pilot derseniz, demli çay derim. keyif dersen o da veriyor. alışkanlıksa o da alıştırıyor.
bütün viskilerin gösterdiği bariz üstünlüktür. ayrıca yıllanmış viskilerdeki tat farkı da çoğu insanın farkına bile varamayacağı çok küçük bir aroma farkıdır. yani "aa bu kaç senelikmiş süper" deyip aynı viskiye 2,3 kat hatta daha fazla para ödeyen insanlara giren kazığın tadı güzel geliyor olabilir tabi.
hatta sayılı üretim olarak özel ambalajda satılan ve sadece ambalajı farklı olan bazı 70 liralık viskilere 350-700 tl arası para veren mallar var ki gerçekten bir enayinin parası cebinden nasıl alınır buna örnek gösterilebilir.
ekstra bilgi olarak: yıllanma sonucu tat farkı en fazla şarapta görülür çünkü aromatik değişimle bu süreçte devam eder ancak ilk sürelerde daha kolay algılanan bir değişim gözlenirken süre arttıkça oluşan tat farkını ya tat alma duyusu çok hassas olan yada eğitimini görmüş insanlar algılayabilir. zaten bir süre sonra bu aromatik değişim negatif yönde gelişir ve tat bozulmaya başlar. buna rağmen "bilmem kaç yılından kalmış bu şarap, bak kaç yüzyıllık bu" diyerek lotodan çıkan paralar karşılığı satılan şarapların aslında hiç bir değeri yoktur, sirke niyetine içilmesi makbuldür. yine de yapay olarak zenginlik için oluşturulmuş bir kültürün göbeğinde yer alan şarap ve gerçekten tat aldığı için değil para verdiği için onu tüketmekten zevk alan denyolar bu ürünün imajını korudukça şarap üzerinde anlamsız paralar yok yere dönmeye devam edecektir. ayrıca her üzüm çeşidinin yıllanmaya uygun olmadığını da zaten biliyorsunuzdur.
chivas regal 18 etiketli efsaneyi tadınca anlaşılan lezzet farkı. tabii, ben üstünlük demezdim; herkesin damak tadı ayrı, içen var, içmeyen var. ama belli bir seviyede viski, iyi gider.
12 yıllık veya üstü olmadığı sürece hiçbir üstünlüğü yoktur. daha düşük yıllanmış olanların illaki üstünlüğü aranır ise diğer içkilere göre daha çabuk kafayı buldurması söylenebilir.
viskinin diğer içkilere göre üstünlüğü çok kaba bir sınıflandırmadır. yani, bir şişe küçük vodka sonrası içilen bir viski ile direk içilmeye başlanan viski arasında dahi fark vardır. onu da geçelim, ballatines ile johnnie walker arasında da fark vardır. bunu da geçelim, ballatines ürünleri arasında da fark vardır. herbirinin kendisine göre üstünlükleri vardır. bunları anlatmak için ise yılların içicisi olmanız lazımdır.
viskiyi diğer içkilere farklı ve ya üstün kılacak en temel özellik, şüphesiz ki ilk yudumdur. anlatılmaz yaşanır bir durumdur. eğer bademli çikolata ile tüketilecek içkili ürünleri merak ediyorsanız ise, viski bir numara olarak gelir. içmeyi tadında bırakanlarca mükemmel bir içkidir. fakat bira kültürüne alışmış bir adamın bu içkiyi sevmesi zaman alır. en azından durması gereken yeri öğrendiği zaman o kişi de viskiyi sevecektir.
bunun yanı sıra; normalde hiçbir içki enerji içeceği ile tüketilmemelidir. ancak vodka ile nasıl gittiği bilinir*. viski ise asla ve asla enerji içeceği ile tüketilmemelidir.
genelde zengin* kişiler tarafından içildiği için diğer içkilerden üstün olduğunun sanılması durumudur. tabi kişinin zevkine göre de değişir ama genel olarak türkiye'de viski yerine rakı tercih edilir.