eleman her gece başka bir alkollüyle zom olmaktadır...
viskilerin ucuzladığını öğrenince, o gün marketten koca bir şişe viski alır...
arkadaşlarının uyarısına aldırmadan her gece yaptığı gibi yarım şişeyi götürür...
ve anlar ki viski sarhoş etmez nakavt eder.*
Eski türk filmlerinde, fabrikatör necmi beyin, üstünde römdöşambırı, ağzında purosu durumundayken, elinin olmazsa olmazı içkisidir.
Viski diye, açık çay içip durdular gariban yeşilçam emekçileri...
Anı: gece kulübü önünde toplandık bekliyoruz içeri giricez.
Bebek tarafından bir limuzin, sunroof'tan çıkmış yakışıklı(sarhoştum emin değilim) bir çocuk, elinde viski bardağı..
Öpücük attım. Evet. Yaptım. Allah beni napmasın. Geçip gider sandım.
Çocuk da kadehi kaldırdı selam verdi. Dedim beni buraya gömün. Gömmediler tabi gencim o zamanlar. Adam önümüze çekti. Evet. O an herkesin ortasına geçip saklandım. Utancımdan ağliycaktım. Neyse ki içeri girdi. Görmedi.
ilk içişimi hatırlarım.
tadından bihaber bardağı dikivermiştim. aman yarabbi. sıkıştırılmış ejderha nefesi.
ben böyle bir yanma hatırlamıyorum. 1 saat böğürdüm ölücem diye düşünmüştüm. zira denediğimde evde kimsede yoktu.
iç ses;
-ulan ulan galiba alerjim falan var benim bu şeye, geberiyorum lan...
10 dk. sonra iç ses;
-alerji değilmiş o ya tadı öyleymiş...
şimdi sek içmem cesaret edemiyorum ama kolayla falan iyi gidiyor.