ateistlerin lafa gelince çok zeki, çok bilimsel, çok ilerici olmalarıyla hemen hemen daima tezat teşkil eden pratiktir.
şimdi bu en basit meseleleri, en basit benzetmeleri anlamaktan aciz adamlar. hiç bilmedikleri konularda konuşunca çok bilimsel olduklarını sanıyorlar.
onlara anlatacak bir şey yok. arayış içinde olan saf zekalara anlatayım:
hani mecazi aşk, ilahi aşk deriz ya... visal de mecazi ve hakikidir. mecazi visalin en yüksek örneği, kadınla erkeğin sevgiyle birleştiği, içiçe geçtiği andır. hakiki visal ise ruhidir. kulun allah ile visalidir.
bir visal yurdu olan cennette, insan fıtratının hoşlandığı bütün tüksek mutluluklar tarif edilmiştir. şimdi bunların hakikatine ermeye çalışmak yerine, süt ırmağının, bal ırmağının, çeşit çeşit meyvelerin, birbirinden güzel kadın ve erkeklerin aslını anlamaya çalışmak yerine, bilmediği bir konuda atıp tutanlar, boş konuşmuş olurlar.
daha kötüsü de işi kerhane muhabbetine çevirenlerdir. bunlara "kerhane ürünü" diye bakabilirsiniz.
cennetin visal yurdu olmasını kendi çirkin hayalinde kerhaneye benzeten mal ateisttir. visal, mesela kadın erkek buluşması deyince aklına hemen kerhane gelen adama verilecek en doğal tepki de şudur:
- annenle baban da kerhanede mi visale erdi?
mal ama bunlar. şimdi bunu da anlamazlar, on tane açıklama entarisi giyerim üstüste...