Çok uzun zaman önce yaklaşık olarak on , on bir yıl kadar oluyor. O zamanlar şimdi ki adıyla sbs diye nitelendirilen lgs sınavına hazırlık kursu veren dershanelerden birinin öğrencisiydim.Küçük kız kardeşin okula yeni başlaması,annemin ev hanımı babamınsa sadece bir memur maaşı ile bizler kendi halinde şükürler eşliğinde geçinen insanlardık.Öğlene kadar okul öğleden sonraları akşama kadar dershane ardından ev üçlü kombinasyonu içerisinde yaşamımı sürdürürken günlerden bir gün öğle yemeğini az yemiş olmanın verdiği açlık ve bir o kadar karın gurultusu eşliğinde ders arasında dershane kantininden almış olduğum o zamanların en popüler en nadide en yeni ürünü olan biskrem bisküvisini tüketmek için almış bulunmaktaydım.Evet gözlerim ışıldıyarak pakedi açtım ve tane tane bisküvileri yemeye başladım.Ardından vızıldayarak gelen koskocaman karasineğin alkaç uçuş yaparak bisküvilerimin üzerinde gezmedi beni benden alarak tiksinti boyutunda bir yüz ifadesi neticesinde hiçbirinin yiyememiş olmama neden olmuştur.işte buda onlardan biri yemeklere konan sineklerden nefret ediyorum.vileda sapına konan sinekler temizlik yapma iştahını sanırım insanın içinden alıp götüreceği kanatindeyim.
