şiddetin tarihçesi filmiyle biraz olsun lotr harici bir filmde karizma yapmayı başarmış aktör.
şöylede düşünülebilir bazen rol insanın üzerine öyle otururki başka bir rolde düşünemezsiniz o kişiyi. bir başka örnek superman christopher reeve dir.
A PERFECT MURDER' DA OLiViER MARTiNEZ' N SADAKATSiZ DE BAŞARDIĞINI BAŞAP KARANLIK RUHLU ÇAPKINI CANLANDIRIRKEN YÜZÜKLERiN EFENDiSi' NDE BiR KAHRAMANA CAN VERiRKEN ASLINDA HEP iYi SiNYALLER VEREN MORTENSEN; HiDALGO SAÇMALIĞINDAN SONRA YiNE TURNAYI GÖZÜNDEN VURMUŞ VE SAM PECKiNPAH' IN KÖPEKLER' iNi ANDIRAN AMA BAKIŞIYLA ONDAN ÇOK FARKLI BiR YERE YERLEŞEN GERiLiM FiLMi ŞiDDETiN TARiHÇESi' DE AiLESiNi KORUMAK iÇiN UYSAL BiR ERKEKTEN BiR KAPLANA DÖNÜŞMESiNDE ÇOK iNANDIRICIYDI. ED HARRiS GiBi BiR USTANIN GÖZLERiNE BiLE BiR ÇELiK PARILTISININ OTURDUĞU GÖZLERLE BAKARKEN AMERiKAN SiNEMASI' IN ÖZLEDiĞi KARAKTER SAHiBi ONURLU SIRADAN KAHRAMANI ' DA PiYASAYA SÜRÜYORDU.
01 - Had a book of poetry printed before he was known. The title: "Ten Last Night".
02 - Speaks fluent English, Spanish, Danish, and French, but he also speaks Swedish and Norwegian reasonably well.
03 - He actually painted the large murals in his artist's studio in the film A Perfect Murder.
04 - Is a photographer.
05 - Writes poetry in his spare time.
06 - Is also a jazz musician - he has released three CDs so far.
07 - Worked as a truck driver while living in Denmark.
08 - Worked as a translator for the Swedish hockey team during the 1980 Winter Olympics in Lake Placid.
09 - While filming "The Lord of The Rings" trilogy in New Zealand, he would go surfing with the other actors in their spare time.
Mealleri:
01 - Tanınmadan önce yazdığı bir şiir kitabı vardır. Adı: "Ten Last Night".
02 - ingilizce, ispanyolca, Danimarkaca* ve fransızca'yı ana dili gibi konuşur; fakat isveççe ve Norveççe'yi de kötü konuşmaz hani.
03 - "A Perfect Murder" filminde oynadığı karakterin çizmiş olduğu resimleri aslında kendisi çizmiştir*.
04 - Fotoğrafçıdır.
05 - Boş zamanında şiir yazar.
06 - Aynı zamanda bir jazz sanatçısıdır - yayınlanan 3 albümü vardır.
07 - Danimarka'da yaşarken bir ara kamyon şoförlüğü de yapmıştır.
08 - 1980 Olimiyatlarında isveç hokey takımının çevirmeni olarak görev yapmıştır.
09 - Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin Yeni Zelanda'da çekerken, boş zamanlarında diğer aktörlerle sörf yapmaya gitmiştir.
Hazır yazmışken bir röportajından da alıntı yapayım:
Gazeteci - Siz tanınmış bir aktör, yazar, şair, fotorafçı, sörfçü ve iyi bir babasınız. Bu kadar işe nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Viggo abim* - Televizyon seyretmem.*
Şimdi ben bu adama ne desem boş.
Bir de; Yüzüklerin Efendisi üçlemesini çekerken Peter Jackson ile konuşup karakteri olan Aragorn'un birkaç sahnede Elfçe konuşmasını sağlamıştır. **
hidalgo isimli filmde arzı endam etmiş, süper bir karizmaya sahip oyuncu. hele ki o filmde kendisine yavşayan bir hanıma verdiği bir ayar vardır. unutulmaz vesselam.
aragorn karakterine aşık olup daha sonra gördüğüm her viggo mortensen halini aragorn ile özdeşleştirmeye çalıstıgım. keşke hep aragorn olarak kalsaydı dediğim tüm meziyetlerine hayran oldugum ve yolum bir gün manhattan a düşerse kesinlikle bulap uzaktanda olsa görmek için can attıgım tek insan.
insan değil bildiğin android bu adam.. resim, sinema, fotoğraf, müzik.. mükemmel bi adam.. ''bunların hepsini nasıl başarıyorsunuz?'' dendiğinde ''televizyon izlemem.'' diye de bi cümle kurmuştur ki; gel de sevme bu adamı..
eastern promises adlı filmde ayrı bi döktüren bi yerde okuduğum kadarıyla 4-5 dil bilen ve pekçok ayrı uğraşı alanı olan son zamanların en harbi oyuncularından.. kim bilir belki de oynadığı birbirinden çok farklı birçok rolün altından başarıyla kalkmasının en önemli nedenidir çok farklı uğraşı alanlarıyla uğraşması sonuçta oyunculuk yaşamdan beslenen bir meslek ve yaşamın çeşitli alanlarını birden yaşamak bir oyuncu için önemli bir avantajdır ama unutmamak gerekir bu avantajı da kendisi sağlamıştır yürü be viggo..
al pacino nun unlu carlito s way yolunda ufak bir rolle karsimiza cikmamiza ragmen hatirlanmayan aktordur. bazi aktorlerin kucuk rollerle basariya ulastigini hatirlatmamiz gerekir.
yüzüklerin efendisindeki "aragorn" rolüyle, insanı kendine hayran eden adam. neydi öyle asi ve cesur tavırlar, başına buyruk serseri haller. yirim seni.
yüzüklerin efendisinde hayran kalıp şark vaatlerinde kendinden nefret ettirmeyi başarmış,oyunculuğu tartışılmaz yarı iskandinav yarı amerikalı oyuncu ve müzisyen.