bas gitar üzerinde, bir örümcek edasıyla parmaklarını hareket ettiren çikolata renkli, saçlarıyla sempatikliğini dubleleyen basçı abi. ken smith çi olsa gerek. türkiye şubesi için,
insanların neden bass gitar solosu sevmediklerine anladığım kadarıyla şöyle bir yorum getirmektedir:
groove'ın ardından solo çalmaya başlarsanız groove'ı bırakmışsınız demektir. dinleyiciler bunu hisseder. çünkü dinleyici kendini groove'a kaptırmıştır. hemen sonrasında gelen solonun ardından kitle dağılmaya başlar. zira groove insanın içine işler; ancak solo bunu başaramaz.
bugün yaşayan belki de en iyi basçıdır kendisi. o kalın parmaklar nasıl olurda o kadar hızlı çalabilir diye insan hayrete düşmüyor değil. tekniği, yeteneği ziyadesiyle iyidir. işte şimdi de bir solosu; http://www.youtube.com/watch?v=suaH-NJm12U
bir yandan hayvani bir hızda bas çalarken şarkı söyleyebilen insan(mı?). sadece görünüş yönünden kusurlu sevimli siyahi dişlek basçı. saygı duyulası bir insandır.
zaten hayvan gibi çalarken bir de bas gitarla çıkardığı sese benzer sesleri ağzıyla çıkartarak eşlik etmesi izlenmeye değerdir.
şimdiye kadar dinlediğim en iyi basçı.
youtube'da bölümler halinde bass gitar derslerini bulabileceğiniz, dünyada bu işi en iyi yapan adamlardan biridir. slap atmak konusunda kabından taşmıştır.
slap olayını yemis yutmus cıkarıp bir daha yemis bascı. hic kasmadan dineletir kendni alısmak zaman alan cinsten bir gitarist degildir aileside muzsiyen oldugu icin gitar calmaya cok kucuk yaslarda baslamıstır hani derler ya kendimi bildim bileli diye iste bu adam da kendini bildi bileli bas gitar calıyor. disleride unludur ama elleri kadar degil bir sarkısının intorosunda oglu "my father plays best tay tay" deyince daha da bir kanımın ısındıgı bascı.
1964 hampton, virginia doğumlu bas gitar ustası. müzisyen bir aileden gelir. çok genç yaşta enstrümanıyla tanışmıştır. ilk bas derslerini ağabeyi regi'den almıştır ve henüz üç ya da dört yaşında olduğu rivayet edilir. altı yaşına geldiğinde ağabeylerinin kurduğu grupta basit bas çizgilerini çalarak sahneyle tanışır.
"bass player magazine" dergisi tarafından üç kere yılın basçısı seçilmiştir. (ki bu ödülü birden fazla kazanan tek basçıdır)
gerçek bir usta olduğu tartışılmaz. ayrıca çok iyimserdir, kendisini izlerken negatif bir elektrik almanız olanaksızdır. o dişlek gülümseyişiyle zenci bir tavşan gibidir. saygılar sunmak ve takdir etmekten başka yapacak şey yok. merak edenler için kısa bir link verelim;