vicente aleixandre

entry4 galeri6
    1.
  1. Hapiste olan sanatçıların özgür bırakılması ve sansürün yumuşatılması için uğraş vermiş ispanyol şair. 1935'te Ulusal Edebiyat Ödülü'nü, 1977'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. 26 Nisan 1898'de Sevilla'da doğdu, 14 Aralık 1984'te Madrid'te ölmüştür.
    1 ...
  2. 2.
  3. 1928 senesinde Ámbito adında kulağa hoş gelen bir eser yapmıştır.
    0 ...
  4. 3.
  5. ..Haydi varlığının anahtarını anlat bana

    Bilmek istiyorum bir taşın neden bir tüy olmadığını,

    Ya da kalbimin, narin bir ağaç,

    iki nehrin damarları arasında ölen şu küçük kız

    Neden her gemi denize açılamaz..
    0 ...
  6. 4.
  7. 1977 nobel edebiyat ödülü seçici kurulu onu bu ödüle layık görme gerekçesini şu sözlerle ifade etmiştir;

    " evrende ve günümüz toplumunda insanların durumunu anlatan, aynı zamanda savaşlar arasında ispanyol şiirinin geleneklerini büyük yenilikler getirerek yaratıcı bir biçimde sunan şiirleri için."

    *****

    ŞAiR HERKES iÇiN SÖYLER TÜRKÜSÜNÜ

    I.
    işte herkes orda, bakarsın geçişlerine.
    Nasıl can atarsın, aralarına karışmak tanımak için onları.
    Yüreğindeki çılgın kasırgadır çıldırtan seni.
    Acının depreştirdiği kalabalık,
    içine işlemiş susku,
    ha deyip karar verirsin. işte, geçiyorlar.
    Herkes. Çocuklar ve kadınlar. Durmuş oturmuş erkekler bile.
    Acı apaçık bakışlarında.
    Ve bir tek kalabalık, tek bir varlık gibi geçer.
    Ve sen, daralmış yüreğin, tek başına kalan acının kudurganlığıyla,
    son bir çabayla kalabalığa karışırsın.
    Kendini bulursun, kendini tanırsın böylece.
    Dingin dalgalara bırakıp kendini, ağır ağır açılırsın.
    Yumuşak itişlerle gidersin,yumuşacık sallanışlarla.
    Ve yoğun bir mırıltı duyarsın, alçak sesle söylenen bir ilahiyi andıran.
    Binlerce yürek tek bir yürekte çarpar, sürükler seni.

    II.
    Seni sürükleyen tek bir yürektir. El etek çeker
    kendi acın, daralmış yüreğin ferahlar.
    Tek bir yürek olursun, şakaklarında duyarsın atışını,
    seni sarar, göğsünü kabartır,
    yürüdükçe güç verir kollarına.
    Ve eğer dikelirsen, bir an yükseltirsen sesini,
    bilirsin ki bir türküdür söylediğin,
    karanlık ve uçsuz bucaksız bütün bedenlerin derininden kopup gelen
    aydınlıktır bu
    ve bedenlerde, ruhlarda senin haykırışınla borcunu ödeyendir,
    sana destek olanların sesidir, içinde sen de varsın,
    senin sesin, şaşırarak kendini tanıdığın güçlü ve gerçek ses.
    Darmadağın olmuş yüreklerin sesidir bu, gırtlağından fışkırıp gökleri
    saran ses, sade ve açık.

    III.
    Herkes için yükselir bu ses, bak bütün insanlığın kulağı sende.
    Kendilerini duyarlar, kendilerini bulurlar bir tek seste.
    Söylediğin türkünün gücü kuvveti onlardır, bir ırmak gibidirler.
    Irmağın dalgalarına karıştın, dağılır gibi, insanları birbirine bağladın.
    işte onları sürükleyen ses, titreşir ve bir yol gibi uzar.
    insanların adımları üstünden geçer onun, onlar
    çiğner ve bedenlerinden izler bırakırlar.
    Ses dağılır, verir kendini ve kalabalık akar, akar,
    yüreğe ulaşır, bir yoldur bu, bir dağ gibi.
    Tepeye kadar varır. Güneşin rengi alınlarda solar.
    Herkes türkü söylemeye koyulur aydınlık zirvede.
    Sesin onların sesi, ortak ve yüce.
    Ve kuvvetin ve gerçeğin maviliği
    yankılar insanların sesini. Görkemle.

    Vicente Aleixandre

    çeviri: aydın hatipoğlu & eray canberk.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük