Askerde aldığı er parasını köyüne anacığına gonderenlerin askere gittiği, ayağında çorabı olmayan kızını baraka gibi evinde bırakıp şehit olanların askere gittiği ortamda...
Sıcak götlerinin rahatı kaçmasın diye bin bahane üreten piçlerin yaptığına vicdani değil vicdansız ret denir.
ne oldu biliyor musunuz? ab'ye girmek için verdiğimiz sözlerin vadesi doldu da ondan.
vicdani ret suç olmaktan çıkarılıp bir hak haline gelecek. zira türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara istinaden açılmış davalardan sürekli mahkum olması ve milyonlarca dolar tazminat ödemesi an meselesi.
bizimkiler şark kurnazlığı yapıp bir de bedelli çıkarıyorlar ki kasa dolsun.
medeni olan her ülkede bu böyledir. kimseye "gel 15 ay bana çalış" diyemezsiniz. kimseyi buna zorlayamazsınız.
bırakın isteyen gitsin, isteyen bedelli gitsin, isteyen hiç gitmesin...
askerliği insanların önünde aşılması zor bir duvar olmaktan çıkarın, orduyu profesyonel hale getirin.
şahsımın vicdani ret hakkına, asker kaçaklarına karşı takınacağı tavrı beni az tanıyanlar bilir. 97 senesinde tamı tamına 18 ay yaptım askerliğimi. pişman mıyım? asla. yine gel desler gider miyim? akp iktidarda olduğu için düşünürüm gidip gitmemeyi, zira akp'lileri değil sevdiklerimi korumaktır vazifem bu dünyada...
ama istemiyorsa insanlar gitmemeli askere.
kutsal türk ordusu tabansızlar tarafından kirletilip, asker-millet olmaktan çıkarılmamalı.
vicdani ret de olsun, bedelli de...
emin olunuz ki gönüllü askerlik yapacak türk evlatları bunlardan kat be kat fazla olacaktır...
askere daha gitmemiş kişilerin birden savunma uzmanı kesilerek savundukları konudur. elimde olsa ben de gitmezdim çünkü türkiye'de askerlik kurumunun .rrak gibi işlediği yadsınamaz bir gerçek. boşa giden para ve zamanın haddi hesabı gerçekten yok ancak bunun çözümü vicdani ret değildir.
ayrıca vicdani ret ne aq? vicdani ret kullanmayanlar adam öldürmeye, savaş çıkarmaya giden vicdan yoksunu insanlar mı? tüm ülke vicdani ret kullansın o zaman, barış içinde katlolalım.
istemeyen askerlik yapmaz. Bu verilmeyen bir haktır. Profesyonel askerlerimiz olduğu zaman, inşallah şehit haberi almayacağız, terör olayını çözümleyeceğiz. ŞEhitlerimizin kanı yerde mi kalacak ? Diyenler var, biliyorum. Lakin, terör örgütü sonlandırılmadığı sürece şehitlerimizin kanı yerde kalacaktır. 3-5 Şerefsiz vatanımızın evlatlarını öldürmeye devam edecektir.
Ben isterim ki 5-10 yıl eğitim alayım. Psikolojik ve fiziksel olarak hazır bir şekilde kandil dağında operasyonlara çıkayım. MEvcut şartlar altında şehit olmak evet, muhteşemdir. Vatan uğruna ölmek, paha biçilemezdir.
Ama şu anki, şehitlik midir ? Siz, aldığınız daha doğrusu alamadığınız eğitimle, üç-beş nöbetiyle, sürün, kalk, şınav çek emirleri ile ne kadar asker olabilirsiniz ? Göz göre göre ölmeniz, birilerinin azmettiriciliğimdir, şehitlikmidir ? Burada yanlış anlaşılmasın, şehitlerimize laf etmem, ettirmem. Hepsi bu vatan için can vermiştir, bende profesyonel ordu sisteminde vatanım için çarpışmayı, onu korumayı dört gözle bekliyorum. Ama göz göre göre bir sürü insanın benimle adeta intihar etmesi olur iş midir ?
profesyonel askerlerin pkk gibi terör örgütleri ile savaşması daha mantıklı diyen insanların hakkı olması gereken uygulamadır.
ama bu ülkede 3 veya 5 aylık acemilikten sonra terör ile mücadeleye pardon öldürülmeye gönderilmek bu ülkede bazı azınlık zihniyetine daha mantıklı geliyor.
şehit olacak ki bazı siyasi salvolar yapalım diyen asalakların ülkesinde su istimal edilesi durumdur.
neymiş bu vicdani olay? gerizekalılar için oldukça düşük bir seviyede anlatacağım, bu görev bana kalmış.. vicdani ret, yani, filhakika, adam diyor ki kendi kendine, kendi dünyasında,'' arkadaş ben 'vatani görev' adı altında, 15,12 veya 6 ay sivil kimliğimden vazgeçip, sivil kimliğimle beraber bütün olanca hayatımı da bi kenara bırakıp, farklı bir kimlikle, beni nelerin bekleyeceğini bilmediğim, çok çok farklı bir dünyaya dahil olmak istemiyorum, bu benim özgürce bir hakkım ve muhakemesini kendi içimde yaptığım, sadece ve sadece kendi seçimim olan bir durum.. vicdanımın süzgecinden defalarca geçirdim ve gayet gönlüm rahat, bu yüzden vicdani ret diyorum..''
inebildiğim en düşük seviye buydu.. bu hakkını kullanan bir birey zaten vicdanen rahat.. vicdansızlıkla, şerefsizlikle suçlayan cücük beyinlilere bi açıklama getirmeye çalıştım nacizane..
lan öyle saçma sapan laflar savruluyoki gerçekten türk milletinin yüzde... neyse aziz nesini de andık geçelim.. ''askerlik adam olma yeridir'', ''vatani görev kutsaldır, kaçılmaz, kaçan göttür'' kompozisyonlarıyla ilgili, bi iki kelam daha edip fazla uzatmıcam, yeterince lastik olmuş zaten.
askerliğini yeni yapmış olan biriyim, o başlık altında gözlemlerimi paylaştım sözlük ahalisiyle.. anti-militarist olmak efendime söliyim hümanist olmak vs ile şeylerle ilgisi yoktu o paylaştıklarımın, salt gözlemlerimdi, tsk karşıtlığıyla yanıp tutuşan biri olmadım hiç bir zaman.. ama tsk'nın ne kadar yoz bir kurum olduğunu görmemem de mümkün değildi.. hatta yapısıyla ilgili belki de göte girebilecek şeyler de söyledim, nası olsa dedim doğru düzgün modere edilen bi sözlük değiliz, rahat ol aga.. neyse geçelim girizgahı..
şu adam olma mevzusuna fena takmış haldeyim ben.. lan dürrük, gelmişim 25 yaşına, bu saatten sonra adam olamadıysam ben; ailem, o kadar yıllık eğitimim, o kadar yıl yaşadıklarım adam edemediyse beni, hala daha serseri mayın gibi geziyorsam piyasada, askerlik mi adam edecek beni? gerçekten var mı öyle bi ihtimal? samimi soruyorum? kendi bazımda baktım, herkes senin benim gibi değil biliyorum, neler var neler, onun da farkındayım.. lakin, bu tip adam olamayanları adam edecek tek kurum tsk mıdır? tsk'nın asli görevi nedir, biri bana net açıklasın allasen? er kişinin bütün psikolojisini derleyip topladığı, artık dünyaya çok çok farklı gözlerden, çok daha mantıklı, reel bi şekilde baktığı bi yer midir tsk? en heretik, saykopat adamı bile adammı etmiştir? bu konuda kayıtlara geçen resmi başarıları varmıdır?
kutsallık meselesi.. ona da şöyle bakmak lazım.. askerlikte uzun dönem biriyle bi muabbetim olmuştu, bizim de en azından sizin kadar kısa yapmamız gerekir askerliği dedi, niye demiştim, 15 aylık zararımın haddi hesabı yok, aileme de benden başka bakabilcek doğru düzgün kimse yok dedi, ve benim gibi bir sürü adam var burda dedi.. al bi de burdan yak! madem vatan kutsallığından dem vuruyoruz, bi de ''aile kutsallığı'' denen bir kavram var.. kutsallıkmı yarıştıralım? 15 ay boyunca aklı sürekli ailesinde olan birinden ne gibi askeri verim bekleyebilirsinki? bu adam için varsa yoksa ailesidir.. sen ister ''her türk asker doğar'' de, ister ''güçlü ordu, güçlü türkiye'' de, istersen ''vatan sana canım feda'' de.. ne farkeder? ben bi kere ruhen orda değilim, bambaşka bi yerdeyim.. sen orda olmayan insana, ordaymış gibi davranıp, üstüne bi de motivasyon kasıyosun..
bu adamın ailesini düşünen bi devlet var mı? geçiniz, biz olması gerektiği kadar sosyal bi devlet olalım yeter.. öteki fazla ütopik bize..
vesselam, vicdani retçilerle ilgili sallayıp atıp tutmadan önce, derin bi nefes alıp, her yönüyle incelemek lazım olayı.. gerizekalılara hayat güzeldir zaten, akıllının işi zordur her zaman.. siyu..
eğer çıkarsa birçok genç askerlik yapmak istemeyecektir. sonuçta kim ölmek ister ki? kendimizi kandırmayalım. vatan millet bi yana hiç kimse dağın eteğinde kurşunlanarak ölmek için yaşamak istemez. ayrıca bu yasanın en güzel yanı pkk ile barış için açılacak kapı olmasıdır *.
bu arada vicdani retçi olmayanlar gidip çatışsınlar. 1000 km öteden vatanı kurtarmak kolay tabii.
ülkemiz içinde uygulanması çok zor olan bir hak, özgürlük .
isteyen gider isteyen gitmez arkadaş. kimisi toprak için canını ortaya koyar , kimisi de toprak için canını ortaya koysada yine hiçbir bokun değişmiyeceğini bilerek riske girmez .
ama ama ama kim gidicek o zaman diyenlere : amerika diyorum . adamlar robotlarla tüm dünyayı eline geçirmedi dimi ?
askerliği erkeklik madalyası olarak algılayan 18, 15,12 ya da 5 ay askerlik yapanların algılama zorluğu çektiği yasa önerisi.
bülent ersoy un da askerlik yaptığını düşünecek olursak askere giden herkesin delikanlı, gitmeyenlerin de erkeklikten noksan olduğunu düşünemeyiz.
mesele aylarca işinden gücünden kopamamaktır. şehit olma korkusu ile askerden kaçan yoktur. vicdani ret yasası çıkarsa faydalanacak olanlar demokratik haklarını kullanacaklardır. olması gereken de budur.
not: askerliğimi 7 yıl önce yapmış bir vatandaşım, malesef şehit olamadım sadece 18 ay işlerime ara verdim,
devletin bize bahşettiği bir opsiyon olarak sunulması ne kadar enayi bir halk olduğumuzu ne yazık ki bir kez daha göstermiştir. aihm'nin türkiye'ye verdiği ''angaryayı kaldır'' ültimatomundan sonra ortaya çıkardığı bedelli askerlik saçmalığı ile bu işi nasıl ranta çevireceğini düşünen devlet babamızın artık uygulamaya mecbur bırakıldığı uygulamadır vicdani ret. artık çağ değişti ve insan gücü ile değil teknoloji ile savaşılıyor. topyekun savaş dersen, o zaten çanakkale'de kaldı. o yüzden zamanında askerlik kalkacak dediğimizde bize gülenler; ne askerlikle ilgili ortaya çıkacak olan yeni gelişmelere şaşırsınlar, ne de biz gittim siz niye gitmiyorsunuz diye ağlasınlar.
her türlü desteklerdiğim projedir. askerlik yapmadım ama öyle şeyler duyduk ki askeriye tamamen oruspu çocuklarının elinde oyuncak olmuş. askerlik mi yapıyorsun komutanların ayakçısımısın belli değil. evet arkadaş vicdani ret hakkımı kullanıyorum, gitmiyorum amk. zengin olan parasıyla yapıyor bir yerlerde tanıdığı olan evinin yanında yapıyor hatta devlet yöneticilerinin çocukları askerlik dahi yapmıyor. bizde yapmak istemeyelim çok mu bu.
Savaş karşıtı olduğunu ileri süren bireylerin bilerek yada bilmeyerek savaş tanrılarının işini kolaylaştırma çabasıdır. Şöyle ki;
Malum son günlern güzide konusu vicdani red ve bedelli askerlik ve sürekli d göre ile pelesenk edilen paralı askerlik. Bana göre vicdani red talebinde bulunan birey dolaylı olarak ordunun kutsallığını ve ordunun yaptığı eylemlerin sorgulanabilirliğini ortadan kaldırma.amacı güder. Ülkemiz gibi geçmişindeki temeller üzerine dayalı zorunlu askerlik sisteminin hüküm sürdüğü bir bölgede birey askerde ifa ettiklerini belli kriterler dahilinde yerine getirir yada getirmez. Her zaman kitaba uygun hareket edilmediğini hepimiz biliyoruz. Farazi ilk olarak bedelli askerlik uygulandı, malum paralı askerlik sistemi de devrede artık ve hatta ilk celp mart nisan gibi operasyon bölgelerine intikal edecek, bütün bunların peşine bir de bonus olarak bakanlar kurulu abkriterlerini birebir kopyalayıp vicdani reddi kabul etti. Bana göre şu an vicdanı hasebiyle askerlik yapmak istemeyenler, askerliğin gayetyabi uygulanabilir bir meslek haline gelmesiyle hem ordunun geçişi itibariyle sahip olduğu kutsal yapısını ortadan kaldırmaya sebebiyet verecek hem de ordunun daha fevri, daha sorumsuz adamları bünyesine barındırarak toplum ve millet nazarında kabul görmeyecek eylem, hareket ve söylemler içerisinde olmasını yolunu açacaktır. Hacı yıllardır vietnam gazilerinin neden vietnama gittiğini sorduk durduk. Çünkü türkiyede askerlik zorunlu olan bir olay ve zorunluluk hali sadece iç ve dış tehdit unsurlarına karşı kullanılacak diye addedilmesinden. Eğer ki emperyal sistemin benimsediği paralı askerlik ve vicdani red sistemi olsaydı kerkük musul'dan tutun da viyana'ya kadar yürüyecek deli cesaeetine sahip iktidar ve komutanlara sahip oldu bu ülke. Zira hepsinin ortak korkusu vicdan sahibi bireylerin karşısında sittinsene duramayacak olmalarıdır. Sen şimdi tutturmuşsun vicdanım elvermiyor kan silah beni bozar mevzusuna. Maalesef ülkemizn dinamikleri arasında askerlik kurumu önde gelen bir konumda. iş evlenme tarak kürek bir sürü husus için askerlik koşulu aranıyor. Boşver adam öldürp kurşun sıkma kısmını askerlik yapmayana kız verilmiyor bu ülkede daha doğru düzgün. Yukarıda söylediklerim kiöine saçmalık, komplo veya hayal ürünü gibi gelse de şu bir gerçek: evet insanlar bayıla bayıla gitmiyor askere belki ama zorunluluğun getirdiği bir otokonrol sistemi oluşuyor askeri düzende. Eğer ki zorunluluk olmazsa ülke insanınınaskerliğe elverişli kesiminin %2 yada %3 ü zor gider kışlaya. Zira maneviyatı olan bir kurum olmaktan çıkıp para için sana diretilen her şeyi sike sike yapmak zorunda kalacağın bir kurum olacaktır. Böyle bir durumda birey alacağı 2.000-2.500 lira için hayatını riske etmeden kaytarmanın çarelerini arayacak ve yine askeri düzendeki başarısızlık baş gösterecektir. Aksinş iddia edenler bi zahmet halen güneydoğu ve doğu bölgelerin kaçakçı yuvası olarak kalmasının sebebini açıklayı versin.
Netice itibariyle;
Vicdani red temelinde iyi bir niyet barındırıp anti-militarist düşünceye hizmet ediyor gibi dursa da savaş tanrılarının, anarşinin ve türk toplumu gibi at avrat silah triosuyla bezenmiş tarihe sahip ülkeler için amacının çok çok ötesinde yanlış hizmetlerde bulunması durumunu ortaya çıkarır. Getireceği fazladan ekonomik külfet durumundan bahsetmiyorum bile.
vicdani ret değil vicdansızlıktır. sen elini kolunu rahat rahat sallayıp gezip tozasın diye ülkenin dört bi tarafında askerlik yapanlara saygısızlıktır. ha senin canın tatlıdır tabi. sen sadece şehit cenazeleri olduğunda yalandan yere "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağırıp bizi de askere alın diye göstermelik bağırıp olmayan vicdanını rahatlatırsın. üç gün sonra da "ne askerliği abi işin mi yok senin. ben vicdani ret etme hakkımı kullanıp gitmedim. deli miyim ben askere gidecek" dersin. akıl hocanda muhtemelen rasim ozan kütahyalıdır. malum o da askerlik yapmak istemediğini bangır bangır bağırmakta.
vicdani retten bahsedenler için savcılarımızın tck 318. maddeden dava açması lazım ya neyse...
