bedelli askerlikten sonra gelecek olan devlet önermesi. milleti peygamber ocağından soğutma bahaneleri. asla desteklemediğim hadisedir. vatanımıza hayırlısı olsundur.
bunu düşünenin de, önerenin de allah belasını versin diyorum. orası peygamber ocağıdır aslanım. orada adam edilmekten korkan beyinsizlerin uydurduğu bir şeydir.
aslında ikileme düşmemize sebep olan durum.
bir açıdan bakıldığında ülkemizin içinde bulunduğu karmaşık bir ortamda ordunun asker bulmaya çalışmaktansa mevcut düzenini ve kuvvetini kaybetmemesi adına kesinlikle yanına bile yaklaşılmaması gereken bir girişim.
fakat diğer yandan bir örnekle belirtmek gerekirse, hayatında belki de bir kere bile kavga etmemiş birinin eline makinalı tüfeği verip git savaş, öldür diyerek o kişiden orduya verimli olmasını beklemekte anlamsız bir girişim olacaktır.
evet askerlik peygamber ocağı, vatan borcu bir erkeğin ülkesine karşı büyük sorumluluklarından biri fakat her insanın yapısına uygun olmayabiliyor. ankaralı birine al balıkçı teknesinin kaptanı sensin demek gibi birşey sanki.
birleşmiş milletler insan hakları komisyonu ve avrupa parlamentosu tarafından temel insani haklardan biri olarak kabul edilir.
fransa, ingiltere, italya ve ispanya gibi ülkelerde koşulsuz olarak kabul edilmekle birlikte, almanya, avusturya ve danimarka gibi ülkelerde vicdani ret hakkını kullanarak zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmeyenler için zorunlu kamu görevi koşulu konulmaktadır.
devletin bekaası, elitlerin ve zengin kodamanların güvenliği için ölecek adam bulmakta zorlanan insanların ve onların ideolojilerini benimsemişlerin şiddetle karşı çıktığı olaydır.
vicdani ret avrupa birliği dayatmasıdır. avrupa birliği denen olgu insan odaklı(tartışılabilir) olduğu için bunun doğal bir hak olduğunu savunmakta ve bu birliğe girecek ülkelerin de aynı fikirde olmasını istemektedir. avrupa birliği militarist bir kafa, asker-millet değil; sivil kafasıyla düşünen vatandaşlar istemektedir. bu ise bunun ilk adımıdır. buna şiddetle karşı çıkanlar bana vatan millet sakarya edebiyatı yapması çok komik geliyor. sorsan ilk fırsatta yurtdışına giderler ama kapak atacak yabancı ülke ararlar ancak söz konusu askerlik olunca herkes bordo bereli olur.
çok daha önce çıkması gereken bir yasaydı. vicdani ret yasasına karşı çıkanların önünde hiçbir engel yok. gitsinler askerliklerini yapsınlar, silahla haşır neşir olsunlar, savaş eğitimi alsınlar, adam edilsinler. vicdani retçilere de ağızlarını açıp hiçbir şey demesinler.
ırkçı değilim.
militarist değilim.
anti hümanist değilim.
sadist, mazoşist v.b. meraklısı değilim.
ölmeye öldürmeye hiç meraklı değilim.
lakin vicdani ret kadar saçma bir düşünceye de taraf değilim.
vicdani ret tarafımca sadece tek bir anlam ihtiva eder.
" ben bu ülkenin her şeyinden faydalanayım ama vatani görevimi yapmayayım"
merak ettiğim gencecik çınarlar sizin için, aileniz için, onurunuz ve yarınlarınız için can verirken siz nasıl rahat ediyorsunuz.
yoksa vicdanınız sadece kendinizemi?
öyle ise kalbiniz kararmış haberiniz yok.
herkes sizin gibi olsa kim savunacak vatanı?
ha vatan da umrunuzda değilse tabi.
ohannesburg güzide şehir editi:
arkadaşlar ellerinize sağlık eksi manyağı yapmışsınız. demekki sözlükte askerliğe maçosu olmayan epey insan varmış. tamam gençler kızmayın. siz kız arkadaşınızla kordonda biranızı yudumlarken rahat olun diye biz sınırda vatanı savunuruz.
ben biliyorum bunu hatta başvuran bir kaç kişi var tr tarihinde onlardanda sadece birisi ceza almadan kurrtulabildi diğerleri sürünüyor şuan eminim askere gitmeyi yeğlerlerdi sorsalar şimdi.
halbuki mantıklı bişi aslında yapılabilir bu kimsenin vatanını sevmediğini ortaya koymaz.
ayrıca altına kendi parasıyla pejosunu almış istanbullu gençlerde bu gibi kavramları bilmektedir.
bunu tüm sosyal demokrat kişiliğimle belirtirim ki vicdani ret vicdansızlıktır aslında, vicdan yoksunluğudur.
dünyanın neresinde uygulanırsa uygulansın türkiye'ye türk ulusuna uygun olmayan bir anlayıştır. çünkü türk ulusu bugünlere erişebilmek için çok ağır bedeller ödemiştir. canlarıyla ödemişlerdir. zaten yaptığımız ya da yapabileceğimiz hiçbir şeyle bu aziz, şerefli insanların bizler üzerindeki hakkını ödeyemezken en azından hiçbir şey için olmasa bile sırf onlar için, vatana değil sadece, aynı zamanda onlara olan borcumuz için her türk genci sırası geldiğinde vatani görevini yerine getirmeli, ahde vefa örneğini göstermelidir.
tüm bunların yanı sıra en azından "bedelli" saçmalığından daha adaletli, samimi, eşitçi olduğunu düşündüğüm uygulama.
millet sınırda savaşırken yavşak ağızla ben ölmek istemiyorum diyenlerin tercih edeceği şeydir. ne vatan ne millet umurlarında olmaz bu yavşakların. aslanlar gibi vaanı korumak kollamak varken vicdani ret ahlaksızlıktır. herkesin vatanına karşı bir görevi ve sorumluluğu vardır neticede.
senelerdir profesyonel askerlik kavramını geliştiremeyenlerin sorumlu olduğu konu.
bir kere yaşadığımız coğrafya çok belalı bir yer, en azından silah tutmayı, askerliğin temel konularını herkes öğrenmeli, ama sadece o kadar 15 aylık rütbesiz erlerin yaptığı askerlik fazla, üniversite mezunlarının yaptıkları 6 aylık askerlik te fazla. 12 aylık yedek subaylık süresi tartışılabilir, çünkü onlar 9 ay profesyonel asker gibi maaş almaktadırlar.
zorunlu askerlik süresi şu şartlarda herkes için 3 ay ile 6 ay arası olmalıdır. 3 ay sonra kişilere sorulmalıdır, en az bir yıl kadar daha profesyonel şekilde devam etmek istemedikleri sorulmalı, "evet" şeklinde cevap verenler eğitim durumlarına, 3 aylık eğitimde gösterdikleri performansa göre maaşlı asker olarak görevlerine devam etmelidirler.
vicdani ret yerine böyle bir uygulamaya gidilmelidir.
vicdan bilmeyenlerin şerefsizlikle aynı kefeye koyduğu olay.
her ay kazandığım paranın %40'ını alan, elime geçen paradan da ortalama %25 dolaylı vergi ödeten devlet beni koruyacak arkadaş.
ben askerlik yapmayacağım, kendi askerim tarafından diskoda öldürülmeyeceğim, üstlerimin hatasından teröristlere yem olmayacağım, devrecilikle psikolojim bozulmayacak, mıntıka temizliği yapmayacağım, garson, şoför, sekreter, özel ders hocası olmayacağım.
hem bu angarya işler hem de vatanı korumak için para alan profosyonel adamlar olacak. bu paraları da benim çalıştıklarımdan kestiklerinizle yapacaksınız. vicdani ret olmazsa 10.000 euro daha vereceğim. zaten yalama olduk.
Yürürlüğe koyulması ile birlikte askerlik kavramının yok olacağı çok aşikar olan gündem maddelerinden birisi. Vicdani red ile birlikte askerlik hizmeti zorunlu olmaktan çıkacaktır. Zira milliyetçi geçinip de askerlikten korkan kişi sayısı çok fazladır. (bkz: vay halimize)
vicdani ret yapanlar doğdukları toprağı savunmayı değil bildiğiniz pisliği ve köleliği red etmektedir. gitmedim, gitmeyeceğim de, sadece duyumlardan öğrendiğim bu. kuzenlerimden bir tanesi bile aksini iddia etmedi, ki öyle ana kuzusu insanlar da değiller. bildiğiniz viking tipliler. o yüzden destekliyorum, yazık oluyor insanlara. tabi yerine nasıl bir çözüm konar orasını düşünemiyorum. ama bu bir yanlışlık ve yerine başka bir şey konmalı.
almanya gibi bir ülke olsan amenna, veya belçika gibi bir ülke olsan amenna veya buna benzer bir orta avrupa ülkesi olsan amenna çünkü bu ülkelerin herhangi bir düşmanı yok. hatta bu ülkelerde vicdani redde bile gerek yoktur, askerlik olmasada olur bu ülkelerde.
türkiye ye dönüp bakalım. dört bir yanı problemli ülkelerle çevrilmiş. suriye, ırak, ermenistan, iran, gürcistan, bulgaristan ve yunanistan. haydi diyelim gürcistan ı bir kenara ayır, diğer ülkelerin herhangi birinden tehlike gelmeyeceği nereden belli? üstelik bütün limanlarını yahudilere satmışsın.
madem askerlik gereksiz bana görede polislik de gereksiz. bende sana yüzlerce sebep bulabilirim polisliğin gereksizliğine dair. ama kazın ayağı öyle değil. hayal dünyası ve hayatın gerçekleri farklıdır. ayıptır hükümet ayıp avrupanın ve amerikanın her istediğine evet demek.
topluluklara karşı insanın kazanması için olması gerekendir. vatan sevgisini komutanın özel tuvaletini temizlemek olarak görenlerin istemeyeceğidir.
burada fatih terim ekolünden gaz entryler doluşmuş yine. önce askerliği öğrenmek gerek. her askere giden pkk'lı itlerle savaşıyor, vatanı koruyor filan mı sanıyorsunuz? hayır. hadi öyle olsa gidelim, sonuçta orta okul dönemini okuldan kaçarak counter strike'a giderek değerlendirmiş bir nesiliz.
askerlik ciddi ciddi mantığın zerresinin görünmediği yerdir. bunu öyle ''ay ne kadar hümanistim, askerliği sevmemeliyim'' mantığıyla değil, uzunca bi süre askeriyede görev yapmış dayıma dayanarak söylüyorum. adam askerliğinin ilk dönemlerinde kavanoz nöbeti tutmuş lan, sırf komutana ''komutanım neden bu depoda nöbet tutuyoruz'' dediği için. herif koymuş yere kavanozu, ''bunun nöbetini tutacaksın'' demiş. bu ne amk? neresine saygı duyayım ben bu sistemin, bu herifin?
etrafta binlerce milyonlarca 'sizin' gibi, ''vatan için canımı veririm, 15 ay umrumda değil'' diyen açıköğretim kayıtlı(eheh) insan var. onlar gider askere, nedir yani? gitmeyen de farklı alanlarda, gönüllü hizmette kullanılır. şart mı yani komutandan dayak yemek? gelin ben döverim la sizi çok meraklıysanız.
pek şerefli militarist, eline * almayı seven arkadaşların boşuna endişelendiği boşuna kızdığı olaydır. türkiye cumhuriyeti devleti vicdani retçilere öyle kamu görevleri verir ki askerliği mumla ararlar mumla. hangi ülkede yaşadığınızı unutuyorsunuz galiba. türkiye burası. söz konusu askerlik olunca tskdan başka kimsenin borusu ötmez bu topraklarda.
