saldırmadan önce bir soluklanıp iki dakikanızı ayırmanızı ve okumanızı rica ediyorum. zira "düşünce özgürlüğü" diyorum.
haksız bulursanız yine, yeni, yeniden vurabilirsiniz.
tepemizdeki yöneticiler el altından pazarlıklarını sürdürürken oy ve itibar kaygısıyla, destekçilerine hoş görünmek için askeri gözünü kırpmadan ateşe attıkları için kesinlikle askere ne gitmek ne de giden birini görmek istemiyorum. açıkçası birilerinin şahsi çıkarları ve makam sevdası yüzünden ne için savaştığımı, kimin için öldüğümü bile bilmeden, hem de bu yaşta yok olup gitmek de istemiyorum. sadece kendi açımdan değil kimsenin bu duruma düşmesini, düşürülmesini istemiyorum. zira makam mevki sahiplerinin çocukları sahte çürük raporlarıyla orada burada fink atarken senin, benim, onun kiminle, neyle, ne için savaştığımızı bile bilmeden değersiz piyonlar gibi feda edilmemizi de içime sindiremiyorum.
savaş durumları dışında da açıkçası gidip pasif bölgelerde amaçsız bir şekilde aylarca beklemek ve subay, assubay ve diğer rütbelilerin ayak işlerine koşmak, şahsi egolarını beslemek de istemiyorum. bunu istememe hakkımın olmasını istiyorum sadece.
bunlar dışında gerçekten ülke istenmeyen bir şekilde bir savaşın içinde kalırsa ve bana gerçekten ihtiyaç duyulursa seve seve askerliğimi yapabileceğimi de belirtmek isterim. zira askerliğin onuru ve şerefi buradadır. şahsi çıkarlar uğruna yapılmış ya da siyasilerin kirli oyunları üzerine tertip edilmiş suni savaşlarda ölecek kadar değersiz canlar taşımıyoruz hiçbirimiz.