kanun zoruyla askere giden,
davulla zurnayla , omuzlarda uğurlanan,
ilk gece yataklarında zırıl zırıl ağlayan,
eskere gitmemek için türlü türlü taklalar atan, ama bunu beceremeyen,
okulunu uzatan,
tekrar tekrar sınavlara girip askerden kaçmanın yollarını zorlayan,
askerde türlü türlü silahlarla rambovari fotoğraflar çektiren,
silah kartellerinin düzenlediği savaşlarda bilinçsizce taraf olup, tanımadığı insanları düşman belleyen,
bir ülke ve o ülkede yaşayan insanlar için ölmenin değil yaşamanın makbul olduğunu anlamayacak kadar sığ düşünen,
bir-kaç kurtlar vadisi hayranı cahilin, "kolaya kaçıyorlar" diyerek tarif ettiği yolu tercih edenlerin, ne gibi işkencelere, aşşağılanmalara, hak mahrumiyetlerine, saldırılara maruz kaldığını bilmeyen ergen bozması sünepelerin asla ve asla anlayamayacağı insanlardır.
her türkün asker doğmadığını bilen yazarlardır, savaşa inat sevişen yazarlardır, sokakta görsen yüzüne tükürmeyeceğin birinden küfür hakaret yemek istemeyen aklı başına yazarlardır.
terörü masabaşında,görevimi yaparak bitirmek istiyorum.tutmayı öğrenemediğim uyduruk bi silah elimdeyken yılların tecrübesi teröristlerin önüne yem olarak atılmak değil.yılların tecrübesi generallerin oturdukları yerden ölümümü izlemelerini istemiyorum.hayır bok yoluna gitmek istemiyorum.asıl görevimin başındayken şehadet şerbetini içmeye sonuna kadar evet.malcolm x gibi ölmeye evet,ama böyle bir ölüme hayır.
Ulan hala inanamıyorum, özel sektörde patron var, okulda öğretmen var diyorlar.
Ulan öğretmenim, patronum beni öldürmek isteyenlerin başına mı gönderiyor ? Vicdani ret' ten önce saçmalıklarla dolu düşüncelerinizi tartışmamız lazım, bir kere yaşıyorsun, denk gelirse ölüyorsun. Lan ölüyorsun, call of duty mi bu ? Gta 4 mü bu ?
valla vicdani ret gelse dahi askere gideceklerdenim öncelikle. neden mi aslında birçok sebebi var.
bir kere vatanımı ve milletimi çok seviyorum bu görevi de ona karşı bir borç olarak görüyorum ve borcumu ödemeliyim.
ikincisi bizim buralarda askerliğini yapmamış insana adam muamelesi bile yapılmaz.
sonra efenim adam yerine koysalar dahi kız vermezler.
kızı da aldın diyelim aq alamazsın da hadi aldın diyelim. askere gidip gelen arkadaşlarınız yakınlarınız askerlik hakkında ne kadar olumsuz şey söylerse söylesin askerde yaşamasını öğreniyorlar. kalktıklarında yataklarını toplamasını sabah erken kalkmasını disiplini kısacası hayatı öğreniyorlar. saten kamu da özel sektör de de komutanlarınız yok mu. bazı kuruluşlarda patron komutan dan daha tehlikeli değil mi ?
askerlik zorunlu olmasa dahi birçok vatan evladının bu hakkını kullanmayıp gidip paşalar gibi askerliğini yapacağımdan hiç şüphem yoktur.
zorunlu askere alınan gençler sadece askeri eğitim almalı, komutanlara meze yapılmamalı, eğitim 15 ay değil en fazla altı ay olmalı. ama çok sağlam eğitim verilmeli. teröristlerle mücadeleyi profesyoneller yapmalı. vicdani retcilere saygı duyuyorum, ama zorunlu askerlik yurt savunması için şarttır..
madem 1 kez yaşanıyor kim nasıl istiyorsa öyle yaşamalıdır. kimse kimsenin canının pazarlığını yapamaz, şiddeti red eden bir insan; yukarıdakilerin anlatıp durduğu savaş durumuna gelmiş bir ülkede elinden geleni yapacaktır.
atıp duruyor herkes, silah tutmayı öğrensin, falan filan, sanki herkes askerliğini komando olarak yaptı. kardeş patatesleri kim soydu o zaman, kim denizciydi, km kantinciydi, televizyon açma kapama görevlisi...sallayıp durmayın lütfen.
bende vicdani reddi sonuna kadar savunuyorum..iyiyle kötüyü,normal vatandaşla terör sempatizanını ayırd edebilmek için doğru bir yöntem.işin birde bu yanından bakarak savunuyorum.Bilinçaltında örgüt sempatizanlığı yapan adam gelmesin hakikaten..ben askerliğimi bingöl komandoda yaptım.Gittiğim için de hiç pişman değilim.Vicdani bir borcum yok çünkü,çıktığım operasyonda ellerimi dondurmama rağmen pişman değilim. Ha yine olsa gider miyim? eğer ihtiyaç duyulursa giderim.
vicdani reddi sonuna kadar savunuyorum. ben şahsen zorluğu çok yaşadım . eminim sizde hakkaride kürt öldürürken yanınızda sizi kollayacak adamın manikürlü elli, mor atkı takan korkak bir ibne olmasını istemezsiniz, gelenler bize ayak bağı olmaktan başka birşey yapmamıştı . karakolda kız çocuğu bakmak zor ..mümkünse sadece gerçek erkekler askere alınsın .
vicdani reddi savunabilmek iin ilk önce bir adet vicdan gerekir ki bu çoğunlukla insanda bulunur. kimse asker olmak zorunda değil cümlesini ilk önce kafanıza yazın mahalle baskısı cart curt 3 günlük hikaye bunlar kimsede ciddiye almasın çünkü kimse istemediği boku yemek zorunda değil ki kafatasında beyin taşıyan hiçbir insan evladı kendini hizmetçi olarak servis etmez. zorunlu askerlik baştan aşşağı modern köleliktir.
vatanmı korumaya meraklısın, yeteneklerin askerlik yapmaya müsaitmi?
siktir git yap panpası sana ne ahmetten mehmetten?
adam yıllarca okumuş etmiş sen ise kahvehanelerde pişpirik atmışsın siktir git ister asker ol, ister bekçi.
o adamdan asker olmaz sok bunu kafana, o adamın öğrendiği, anladığı hiçbirşey o adama askerliği mantıklı kılmaz, kılamaz.
vicdani red çoook geç kalmış bir uygulamadır. sadece türkiye de doğmanın cezası olarak kimse zorla askere gitmemelidir.
vatansız, değersiz, korkak ve ateis gibi bir şey olsaydım ben de savunurdum ancak ne mutlu ki bu tür değerlerden yoksun değilim. dur! sonuna kadar oku ondan sonra karar ver!
mesela bizim mahallede en ak partili ve en müslüman benim. arkadaşlar da öyle diyorlar geçen gün kahvede cemaat kurdum bütün gün nasıl hayır işleri yaparız herkese göstere göstere anlattık ne bileyim göstere göstere yapınca ibret alıyollar ben biliyorum. sonra ben mesela sınır karakollarında şehid olanlar için bol bol gözyaşı döktüm inanmassan git feysime bak paylaştım bi sürü paylaştım şimdi unuttum ama olsun o gün çok üzülmüştüm. sonra ulu önder tayyip erdoğanımızın dediği gibi "kınıyoruz!" biz hep kınıyoruz... neyse bak yine kınamak dedim de aklıma geldi ben depremleri de kınıyorum ne o öyle her beş senede bi deprem ama olsun allah büyük (çarptım mı ben bile kurtaramam sizi). neyse ne diyordum hah vicdani red! ben vicdani reddi reddediyorum biz asker çocuklarıyız biz ölmek ve öldürülmek için doğmuşuz hem de sorgulamadan-düşünmeden ne güzel hem böyle silahlar filan piuuuu! kınıyorum! pardon o başka konuydu... vergi güncelleştirmeleri? tecavüzler? hırvatistan maçı? yaallah kahretsin hep karıştırıyorum burası nere gurban? türkiye mi? şu güzel ve kafası karışık ülke! ne seviyorum ulan ben burayı! zamlar mı?
tayyibim sen çok yaşa! sayende dünyanın en kaliteli (hem de beleş) eğitimini alıyorum en kaliteli sağlık kuruluşları bizde ya hepsini geçtim biz şanlı tarihe sahibiz di mi? vatanım benim milletim benim sakaryam benim! neyse namazım geldi size iyi redlemeler. vodafone red var bir de bi düşünün derim ordan olmazsa burdan:
oğlumun pisi pisine şehid olmasını istemiyorum denilen yerde pisi pisine ölmekte olabilir pekala..ben silah atmasını öğrenmeye niyetim yok hollandadaki gay askerler gibi yiyip içip sı*mak istiyorumsa esas mesele gitmesin istemeyen..Ama bugüne kadar ölen,kolunu bacağını kaybedeben,uzuvlarını ordaki dağlarda bıralan insanlara büyük bir saygısızlık yapılmaktadır.Ha zaten ben askerliğe karşıyım militarizm bu falan diyen cengaverlerde hayatları boyunca etliye sütlüye dokunmadan sözde erkek sıfatıyla yaşasınlar..Onların vicdani ret dediği hadise benim götüm yemiyor veya ben zaten bu memleketi keyfim iyi olduğu sürece severim zihniyetiyle bağdaşıyor..E sizin de yapacağınız askerliğe bu memleketin ihtiyacı yok zaten..Erkek işi o iş, bıldırcınlar için değil..
ben bir babayım ve oğlumun pisi pisine şehid olmasını istemiyorum. hiçbir türk evladının şehid olmasını istemiyorum. bırakınız kınalı kuzular annelerinin kınalı kuzuları olsunlar...
çocuklarımızın garsonluk ve uşaklık yapmasına hayır, vergi verip evlerimize şehit cenazesi gelmesine hayır, profesyonel orduya evet, askere gitmek istemeyene zorunlu kamu hizmetine evet, vicdani rette evet...
madem güçlü ordu, güçlü türkiye diyoruz...o halde hakkari dağlarında 3 aylık acemi askerler değil, uzman askerler çarpışmalı...
"Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir" görüşünü savunan yazarlardır.
yeri gelir namusu 2 bacak arasında ararız, yeri gelir askerliğe "namus borcu" deriz. her şeyi açıklama biçimimiz "namus" .
bir taraf " askerlik yapmayan şerefsizdir" diye yırtınır, işin içine namusu katar, vatan haini bile ilan edebilirler. diğer taraf ise " ben özgürlük hakkımı kullanıyorum, vicdanım rahat" der geçer. iki taraf birbirleriyle hep çatışacaktır. bu kavram, yürürlüğe girse de, girmese de.
şimdi efendim, vicdani ret bir gerekliliktir. mantıksız olabilir ama gereklidir. insanlara zorla askerliği dayatmak, zorlamak toplumda baskı yaratır. yaratıyor. ha diyeceksiniz o zman kimse askere gitmez, kim savunacak ülkeyi? profesyonel ordu diye bir şey var. duydunuz mu? kurarsın ordunu, öyle sokaktan toplayıp da herkesi zorla askere göndererek değil. seçersin. önüne geleni almazsın. ordu gider savunur. bu insanların ölmek istememesi vicdansızlık, şerefsizlik, türklükten öte ise, varsın öyle olsun.
yaşamak, insanın en doğal hakkıdır.
vicdani reddin savunulacak bir tarafı yok. hiç kimse istemez ki çocuğu askere gitsin ve çarpışmalarda bulunsun. Askerlik isteğe bağlanmamalı, aksi takdirde vatanı savunacak kimse kalmaz sonrası leş kargalarının işi tabiki.