bireyin ic dünyası ile dısardan kendisine sunulan dünya arasında kurdugu dengeye vicdan denir. dıs dünyadan ,yani toplumdan bireye empoze edilen ahlak kuralları , yasaklar biray tarafından icselletirilmistir. dogru_yanlıs standartlarını olusturan bu kurallarla bütünlesme sonucu vicdan olusur.
insanın yaşam tarzıyla birlikte oluşturulan duygudur. o tıpkı bir çocuk yetiştimek gibidir. hangi şartlarda yetişirse o ortamın şeklini alır. vicdan hem iyi hem kötüdür. kişinin değer yargılarına göre değişir.
Bireyde veya ahlâki özne ya da failde var olan doğru ve yanlış duygusu.
Çeşitli filozoflar tarafından farklı şekillerde tanımlanan vicdanla, dini bir çerçeve içinde bazen Tanrının sesinin bir yansıması, hümanizm çağında insanlara neden sakınmaları gerektiğini bildiren insani bir meleke veya aklın sesi, bu ikisi arasında kalan dönemlerde de özel bir ahlâk duyusu anlatılmak istenmiştir.
Bununla birlikte, vicdan terimine ilişkin en iyi açıklama, onun tüm güdülenmeler üzerinde mutlak bir otoritesi olduğunu söyleyen Joseph Butlerdan gelmiştir. On sekizinci yüzyılda akılcı ahlâk görüşleriyle ahlâk duyusu öğretilerinin bir sentezini yapan filozof, vicdanı yüreğin olaylara yönelmiş algısı olarak tanımlamıştır.