girmenin çok kolay olduğu fakat çıkmanın çokta kolay olmadığı bir fakültedir. öss'den alınan azıcık bir puanla girebilirsiniz herhangi birine ama çıkmanız en az 5 seneyi bulur ki bu normal mezun olma süresidir. genellikle öğrencilerin %60 ı 6 seneyi görür.
bünyesinde ise fakülte anlamında değişiklik göstersede genellikle şu bölümler ve anabilim dallarını barındırır:
selçuk üniversitesi
veteriner hekimliği temel bilimler bölümü
anatomi
biyokimya
fizyoloji
histoloji-embriyoloji
veteriner hekimliği tarihi ve deontoloji
klinik öncesi bilimler bölümü
farmakoloji-toksikoloji
mikrobiyoloji
parazitoloji
patoloji
viroloji
klinik bilimler bölümü
cerrahi
doğum ve jinekoloji
dölerme ve sun'i tohumlama
iç hastalıkları
besin hijyeni ve teknolojisi bölümü
besin hijyeni ve teknolojisi
zootekni ve hayvan besleme bölümü
biyoistatistik
genetik
hayvancılık ekonomisi ve işletmeciliği
hayvan besleme ve beslenme hastalıkları
zootekni
yüzüncü yıl üniversitesi:
hastalıklar ve klinik bilimleri bölümü
- besin hijyeni ve teknolojisi anabilim dalı
- cerrahi anabilim dalı
- doğum ve jinekoloji anabilim dalı
- farmakoloji ve toksikoloji anabilim dalı
- mikrobiyoloji anabilim dalı
- parazitoloji anabilim dalı
- patoloji anabilim dalı
- suni tohumlama ve döllenme anabilim dalı
- viroloji anabilim dalı
- iç hastalıklar anabilim dalı
veteriner hekimliği temel bilimler bölümü
- biyokimya anabilim dalı
- fizyoloji anabilim dalı
- histoloji ve emriyoloji anabilim dalı
- veteriner tarihi ve deontoloji anabilim dalı
- anatomi anabilimdali
zootekni ve hayvan besleme bölümü
- hayvan besleme ve beslenme hastalıkları anabilim dalı
- zootekni anabilim dalı
- hayvancılık işletme ekonomisi anabilim dalı
uludağ üniversitesi:
* temel bilimler bölümü
o anatomi a.d.
o biyokimya a.d.
o fizyoloji a.d.
o histoloji ve embriyoloji a.d.
o veteriner hekimlik tarihi ve deontoloji a.d.
* klinik öncesi bilimler bölümü
o mikrobiyoloji a.d.
o viroloji a.d.
o parazitoloji a.d.
o patoloji a.d.
o farmakoloji ve toksikoloji a.d.
* klinik bilimler bölümü
o iç hastalıkları a.d.
o cerrahi a.d.
o doğum ve jinekoloji a.d.
o dölerme ve suni tohumlama a.d.
* besin hijyeni ve teknolojisi bölümü
o besin hijyeni ve teknolojisi a.d.
* zootekni ve hayvan besleme bölümü
o zootekni a.d.
o hayvan besleme ve beslenme hastalıkları a.d.
o genetik a.d.
o biyoistatistik a.d.
o hayvancılık işletme ekonomisi a.d.
tip fakültesi ile zorluk acisindan kiyaslanan bir fakültedir. ancak unutulmamalidir ki "gercek doktor birden fazla türü kurtarandir" tip hekimliginde incelenen materyal 3 e ayrilir ilk etapta. kadin, erkek, cocuk. daha sonra birde bu yetmiyormus gibi kulak burun bogaz, gastro enteroloji, endokrinoloji, vs vs vs diye uzayip giden bölümlere ayrilir. simdi insan haricindeki diger hayvanlara bakalim; bunlar ilk önce tür olarak ayrilir: kedi, köpek, sigir, koyun, at, kanatli, sürüngen, kemirgen,balik, isterseniz bunun bir de hayvanat bahcesinde mevcut olan türleri var. cogunlukla bir ilaci birbirine yakin türlerde kullanabilirsiniz ama öyle farkliliklar cikiyor ki birine yaptiginiz ilac digerinde duyarlilik reaksiyonu yaratiyor. bu ufak bir örnek. mesela bir kedi ile bir köpegin birbirinden farkli cok hastaligi var. ayni zamanda bir at ve bir sigir taban tabana zit canlilar. kanatlilar apayri. simdi bütün bunlarla kim ilgilenecek? veteriner hekim. siz bütün bunlarin derslerini okuyorsunuz veteriner fakültesinde. ha bu da yetmiyor.
insanda dis hekimligi ayridir. onun fakültesi vardir ayri olarak, ama bir veteriner dis fakültesi yok dünyada. veteriner hekim ayni zamanda dis hekimligi de yapar. simdi bu kadar tür var, birde bunlari disi erkek diye ayirin. hatta bazi durumlarda yavru diye ayirmak ta gerekiyor. bu isin, hastalik teshis, tedavi vs boyutunun ufacik bir kesiti. gelelim veteriner fakültesinde baska neler yapildgina. veteriner hekimlikte sadece hastaliklar yok tabiki. bu isin anatomi boyutu var en önce.sonra bu isin gida boyutu vardir ki kimse kusura bakmasin ama ne gida mühendisleri nede diyetisyenler bu konuda iyi yetismis bir veteriner hekim kadar bilgiye sahip olamazlar. cünkü tükettigimiz gidalarin büyük bir kismi hayvansal kökenli. buna bagli olarak ta bu gidalarin ham maddelerinin yada asil kaynaklarinin olusum mekanizmasini vs yi bir veteriner hekimden daha iyi bilemez bir diyetisyen, mühendis yada bir beseri hekim. yine gida konusu ve hayvan hastaliklari ile ilgili olarak, bir veteriner hekim zoonoz hastaliklar konusunda da cok detayli bilgiye sahiptir. temel bilimlere geldigimizde de tip fakültesinde gösterilen derslerle ortaktir veteriner fakültesindeki dersler. viroloji, mikrobiyoloji, patoloji, farmakoloji, histoloji, biyokimya gibi. bir fark yoktur müfredatlar aynidir ki, veteriner hekimler, saydigim bu dallar cercevesinde beseri hastanelerde de calisabilmektedirler. bir veteriner fakültesinde hekim adaylarina ekonomi dersleride verilir. tabiki bir ekonomist olunmuyor ama hayvancilik yapan bir girisimci isletmesinden ekonomik anlamda koca bir arti bekler. bunu saglayacak olan ilk kisi veteriner hekimdir. bu sebeple bir veteriner fakültesinde ekonomi dersleri verilir "hayvancilik isletme ekonomisi" adi altinda. ve bu derste ciddi ciddi ekonomik terimlerden, hesaplamalardan, grafiklerden, problemlerden filan bahsedilir ve ögretilir.ayrica isletmede kullanilan ahirin, agilin yada kümesin pencere genisligi, aydinlatmasi , havalandirmasi, binanin sekli semali, sürü yönetimi ve daha nice konuyu icinde barindiran koca bir zootekni anabilim dalindan ders alinir veteriner fakültesinde.birde hayvanin beslenmesinden, rasyonundan sorumlusunuz. ki daha aklima gelmeyen neler var neler kim bilir.
ben demiyorum ki tip fakültesi kolay bir bölümdür. cok zor oldugu asikar. ancak bir veteriner fakültesi sadece farkli hayvan anatomisinden ibaret degildir, hele hele ankara üniversitesi veteriner fakültesinde okuyorsaniz mezun olmak cok sabirli olmak cok cok cok fazla calismaktan gecer. eskiden türkiye de sadece 3 tane veteriner fakültesi vardi. ankara, firat ve istanbul. ve buralara girmek kolay degildi. tip puanlariyla yarisan bir konumdaydi. artik günümüzde bircok veteriner fakültesi var ve puanlari oldukca düsük. ve sagolsun "muhtesem" hükümetimiz yeni veteriner fakülteleri acmak konusunda calismalarini sürdürmekte. ama sanmayin ki dünyanin diger yerlerinde durum böyle. bizde 20 civarinda fakülte varken dünyanin ve avrupanin bircok ülkesinde bu sayi sadece 3-4-5. daha fazla degil. ve buralara girmek en az tip fakültesine girmek kadar zor. bunu duymadim, bizzat gördüm. ne yazikki son zamanlarda yürütülen yanlis politikalar hayvanciligi bitirme konumuna getirmis ve veteriner hekimlik "baytar" lik olarak algilanmaya baslamistir. cok kutsal ve kilit noktada olan veteriner hekimlik meslegi ne yazik ki hakettigi saygiyi bilhassa sevgili beseri hekim arkadaslarimizdan görememektedir. ancak unutulmasin ki bir bölgede cok zaruri bir durum gelisir, doktor bulunamaz, orada insan hastalara veteriner hekim bakar. ismet inönünün bir sözü vardir: beşeri hekimlik bir ic deniz veteriner hekimlik bir okyanustur.
bu söz sanirim veteriner fakültesinin ne anlama geldigini cok acik sekilde anlatiyor. anlamayanlar icin baska bir özlü söz: beseri hekimlik insan icin veteriner hekimlik insanlik icindir.
zorluk derecesi olarak tıp fakültesi ile karşılaştırılmasının abesle iştigal olduğu bir fakültedir ki şüphesiz tıp fakültesi girmesi ve okuması çok daha zor olan bir bölümdür **
elbette bu demek değildirki veteriner fakültesi kolay bir bölümdür ve fakat eğitim seviyesi düşüktür. temelden en uç noktaya kadar eğitim sistemimizin en önemli sorunu olan ezberlettirme/ezberleme diğer fakültelerde olduğu gibi veteriner fakültelerinde de maalesef geçer akçedir. şüphesiz teknik/maddi imkansızlıkların bunda önemli bir payı vardır. bugün, dünya hayvancılığına yön veren ekol ülkelerde **** bile veteriner fakültesi sayısı iki elin parmaklarını geçmezken, sen tut her köşe başına bakkal açar gibi her üniversiteye veteriner fakültesi aç! hani bunun yetişmiş öğretim üyesi kadrosu? hani bunun laboratuarı? hani bunun klinik birimi? pek çok fakültenin kuruluş aşamasında üniversitenin mevcut diğer fakülte binalarında sığıntı gibi binanın bir bölümü ayrılarak sadece tabela * asmak suretiyle kurulmuş olduğunu ve dahi kurulduğuna bahtsız zübük gözleriyle şahit olmuştur.
bu durumda filanca fakültenin mezunları falanca fakültenin mezunlarına on basar, ikiye katlar demek katıksız sidik yarışı oluyor...
tüm bu söylediklerimin üzerine öğretme yeteneği olmayan öğretim üyelerini * ve öğrenme yeteneği/azmi olmayan lise azmanı üniversite öğrencilerini * ekleyin ve kısık ateşte pembeleşinceye kadar kızartın. afiyet olsun efenim, sıcak servis yapınız, soğuyunca bi boka benzemez *
hayvan hastalıkları, yetiştirilmesi ve hayvansal ürünler ile alakalı 5 yıllık eğitim veren mezun olduğunda 6343 sayılı kanunun tanıdığı haklara haiz diploma veren eğitim kurumudur. girmesi ve okuması oldukça kolay bir okuldur zira tahmin edildiği gibi her hayvanın anatomisi farklı değildir. genel'den farklılık gösteren gruplar içinse farklılıklar anlatılır ama para etmediği bilindiği için üzerinde fazla durulmaz. Zor olanı beslenme metodları ve metbolizma farklılıklarıdır. ülkemizde egzotik hayvalar fazla olmadığı için derside açılmamıştır. bu sebebten ötürü bireyler kendi araştırmaları ile bilgi edinebilirler. pet, büyükbaş, kanatlı ve su ürünleri grubunda eğitim alırlar. zor olan dersler suni tohumlama, embriyoloji, biyoistatistik ve farmakolojidir. iş sahası geniş olmakla birlikte mezun olan işsiz sayısı oldukça fazladır. pet grubunda (kedi, köpek, kuş) istanbul üniversitesi, ruminant grubunda ve bilimsel araştırmalar için ankara veteriner, besleme ve ürünler grubunda uludağ veteriner, ruminant ve pratik eğitimde elazığ veteriner tavsiye edilir. en iyi klinikler uludağ veterinerde olup benim bunu bahsetmemde uludağ mezunu olmamın hiç alaksı yoktur. genetik bilimine yakın durmak isteyenler içinse dokuz eylül tavsiye edilir. yukarıdaki bilgilerin tamamı tarafımdan yerinde görülmüş ve saha elemanlarının bu gryplardaki başarıları ölçü alınarak siz kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
zor bölümdür. tıp ile tek farkı, hastalardan birinin şikayetlerini; konuşma ile kendini ifade edebilmesi, birinin ise ifade edememesidir. vücut dili ve semptomlar üzerinden tedaviler uygulanır. ülkemizde hakettiği değeri ne yazıkki görememektedir, o sebepten pek çok veteriner hekim petshop gibi çalışmaktadır.
baytar, bu okulun 2 yıllığını bitirmiş olana deniyor birincisi.
ikincisi de; veteriner fakültesi tıp fakültesinden daha ağır denmesinin sebebi; tıp fak.nin sadece insan, vet. fak.nin birden fazla hayvan anatomisiyle ilgileniyor olması sanırsam.yinede tıp fak.de okuyanların vet fak. derslerini, vet. fak.de okuyanların da tıp fak. derslerini ayrıntılı olarak bilmediği göz önüne alınırsa,hangisi daha zor diye tartışmak pek bi anlamsız.iki fakültede anatomi görüyor olabilir ama dersler sadece 'benzer' , 'aynı' değil..