Monoton hayatından sıkılan bir genç kızın istediği an durabilmek amacıyla ilaç içerek intihar etmesiyle ilgili bir kitap
Veronikanın nedenleri farkında olduğumuz şeyler zaten
___spoiler ______
birinci neden: yaşamındaki her şey hep aynıydı ve bir kez gençliği soa erdi mi hep yokuş aşağı gideceği belliydi: yaşılılık dönüşü olmayan izler bırakacak, hastalıklar birbirini kovalayacak, dotlar birer birer yok olacaktı. yaşamını sürdürmekle hiç birşey kazanamayacaktı, tam tersine acı çekme olasılığı hep artacaktı.
ikinci neden daha felsefiydi: veronika gazete okuyan, televizyon seyreden, dünyada olup bitenlerden haberli biriydi. her şey yanlıştı ve kendisi herhangi bir şeyi düzeltebilecek durumda değildi - bu, tamamıyla aciz olduğu duygusunu büyütyordu içinde.
______________________
intihara yatkınken adından etkilenip okumuştum . veronika'nın yerine kendimi koyarak okumuştum .
Sonunun hayat mottosu her gününü son gün gibi yaşa ...
içinde anlamlı ve düşündürücü bir çok öğreti bulunduran bir paulo coelho romanı. okuduktan sonra uzunca bir süre çoğu şeyi ister istemez sorgulamak durumunda kalıyorsunuz.
çok güçlü bir büyücü bütün bir ülkeyi yok etmek ister. ülke halkından herkesin su çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. kuyunun suyunu kim içerse delirecektir.
ertesi sabah herkes kuyudan su çekip içer,
hepsi de delirir. yalnızca kraliyet ailesi, kendilerine ait özel bir kuyudan su çektiğinden, sihirbaz da o kuyuyu zehirleyemeyi beceremediginden, delirmezler.
tabi kral çok kaygılanır, halkının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bir dizi emir verir. ancak polisler ve müfettişler de halkın içtiği sudan içmiş olduklarından, kralın emirlerini saçma bulur ve uygulamazlar.
ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığına inanırlar, hep birlikte şatosunun önünde toplanıp tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. umutsuzluk içindeki kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki " gel, biz de o kuyunun suyundan içelim, o zaman biz de onlar gibi oluruz. "
ve öyle yaparlar. kral ile kraliçe de cinnet suyundan içip anında saçma sapan konuşmaya başlarlar. bu durumda halk taşkınlığından dolayı pişman olur; öyle ya, madem kral bu kadar bilgece konuşuyor, onu alaşağı etmenin bir anlamı yoktur.
ülkede barış ve huzur yeniden hüküm sürer. bu halk komşularından epeyce farklı bir hayat tarzı benimsemiştir, ama kral ölümüne dek ülkesini yönetebilmiştir.
insan kendini en iyi ne zaman tanır veya tanımaya yakın olur?
Veronika bir haftalık ömrü kaldığını anlayınca kendisinin daha önce farkına varamadığı huylarını, zevklerini, öfkelerini, hırslarını v.b. Öğrendi ve geçmişini sorguladı. Hatta çok kararlı olmasına rağmen içten içe intihar ettiğine pişman bile oldu.
Peki biz sıradan insanlar -yani deli olmayanlar- kendimizi yeterince tanıyor muyuz? Hiç sanmıyorum! Kendimizi tanımak için intihar mı etmememiz gerekecek? Bunun başka bir yolu yok mu?
içimizdeki dehlizlerde hangi kişiliklerimiz bizden gizlice varlığını sürdürüyor acaba?
Hiç böyle bir son hayal etmiyordum. Beni en çok etkileyen romanın içindeki mari karakterinin öyküsüydü. Kadın baya baya hiçbir maddenin etkisinde olmadan, ayık kafayla bad trip yaşıyordu amk. Bir tek halüsinasyon görmüyordu. Acaba panik atak denilen şey gerçekten böyle bir şey mi?
Bir de yavşak igor niye kıza ölmeyeceğini söylemedi ki çok mu zor bi telgraf neyim çekmek? Sağlam kitaptı vesselam 2 günde bitti.
"Rahibe okullarında okumuş kadınlar;
cinsel tacize, aşağılanmaya uğramayı hayal ediyor, takım elbiseli bürokratlar Romanya'lı fahişelere, sırf ayaklarını yalayabilmek için dünya'nın parasını ödediklerini itiraf ediyorlardı.
Oğlan çocuklarına aşık delikanlılar, kız arkadaşına tutkun genç kızlar...
Karılarının yabancılarla seviştiğini seyretmek isteyen kocalar,
Kocaları tarafından aldatıldığını sandığı anda mastürbasyon yapan kadınlar... Kapıyı çalan her tamircinin koynuna girme isteğini zor bastıran anneler, sınırlarını aşmayı başarmış tuhaf görünümlü travestilerle yaşadıkları serüvenleri ayrıntılı olarak anlatan iyi aile babaları..."
kadın kahramanımız buyuk bir sirkette reklamcıdır.
iyi kazandıgı bir isi vardır. bir rezidansta yasamaktadır.
ama bu kokusmus duzen, sahte insanlar, kapitalizm canına tak eder. intihar eder. kurtulur.
onu akıl hastanesine kapatırlar.
akıl hastanesinde bir cocuga asık olur. gercek kahramanının bulmustur. yasam sevinci dolar yeniden..
gercekler farklı perspektiflerden farklı farklıdır.