yeni nesiller bilmez ama ben yine de ayıktırayım; derler gençler derler. yapmasanız bile yaptınız derler. bu dünyada kuyunuzu kazmak isteyen de çok olur. bunu gayet net bir ifade ile dile getirmişti alemdar zamanında. hele de iş dünyasında. girilen ortamlara, yatılan kalkılan, sohbet edilen insanlara, iş dünyasındaki samimiyetsizliğe dikkat etmekte fayda var.
Unutmamalı, herkes bir açığını arar, bulamazsa bile bok at izi kalsın misali karalarlar. bu yüzden dikkat et, derler be can polat.
vaktiyle ali adında bir kayıkçı varmış ve kayığına binen kadınlara (af buyrunuz efenim) tecavüz edermiş. kadınlar da bunu bir fırsat bilirler, alinin kayığına binmek isterlermiş. efenim bu yollu kadınlar arasında çok geyiği dönermiş bizim kayıkçı ali'nin. "herif öyle bir kayıyor ki sorma, karşı koymak imkansız" diye dolaşırmış ağızdan ağıza.
gel zaman git zaman bir gün tabiri caizse daşşaklı bir kadın çıkmış ve "ben o kayığa binerim, bindiğim gibi de inerim" demiş. inersin, inemezsin derken kadın kayığına binmiş ali'nin (heyecan yok, henüz normal kayıktan bahsediyoruz)...
kayık biraz açıldıktan sonra bizim ali efendi bıyık burmaya başlamış. ufak ufak sokulmak istese de kadın hep kendini çekmiş. ali pes eder mi? etmez tabi ki. neyse efendim ali küreklere asıldıkça ağzının içinden içinden "derleeeer" diyor ve bıyığını buruyormuş. anlam verememiş kadın. bir olmuş, iki olmuş kadıncağız dayanamamış ve sormuş, cevabını da almış elbet:
kadın: ne derler be adam? neden "derleeeer" diyip durursun?
ali : sen şimdi ali'nin kayığına bindin ya;
kadın: eeee?
ali : vermesen de verdi derler!
peşin edit: hikaye farklı şekillerde rivayet edilmektedir; konunun aslına sadık kalınmış, matural flavor'ın aklında kaldığı şekilde anlatılmıştır.