entrysini girer, girdiği entrynin içeriği, tüm yazarlara ters gelecek bir konu üzerinedir. bunu da bildiği için de verin eksi'yi der.. fakat bunu okuyan yazar, "ulan edepsize bak hem ters ters entry giriyor, hemde verin eksiyi diyor. bana sen mi öğreteceksin işimi diyerek, dur ben bunun dediğini yapmayayım da görsün gününü. nerdeydi lan bu artı butonu?" der.
yazar istemeden artı oyları almıştır. istatistiklerde beğenilen entrylerde kendisini görünce şok olur. fakat esas şoku yaşayan, kalbinin eksi ver şuna deyip aklını kullanamayan oyu veren yazar yaşar.
bu sefer oyu kullanan da bir ikilem başlar, "ulan herkes beğendiğine göre, bu konu hakkında acaba ben mi yanlış düşünüyorum?" şeklinde..
ilk çıktığı zaman oldukça tutmuş atraksiyondu. hatta bir ara ekşi'de en beğenilenlerin ilk beşinden birinde bu kalıp yoksa hayra yorulmaz, kurşun döktürülürdü.
e tabii çelik de değişti artık. soku sokuveriyorlar eksiyi şimdilerde.
uuser entrysinde ciddi şekilde saçmalar,atar tutar.sona doğru sözlük sanki birinci dereceden arkadaşıymış gibi kendi kendine konuşmaya başlar."ulan sözlük biliyorum şimdi eksi oylar gelecek bana,ama bunları söylemeden edemezdim be sözlük.sen anla lan bari beni." gibi gudik şeyler söyler arkadaşı sözlüğe.tiyatro oyuncusu gibidir o anda uuser.gözleri kısıp saçları savurarak ufuk çizgisini izler ama arkasında seyircilerin onu izlediğinin farkındadır.bizim de bu oltaya gelip iki damla gözyaşı dökmemizi bekler ama ben kendi adıma konuşayım,nah dökerim.ulan öyle bir eksi oy veririm ki sana mausun tuşu içeri göçer bastırırken.hatta elimde olsa beş tane daha eksi oy veririm be.hadi ananı da al git şimdi.