cumhuriyet'in ilanından sonra istanbul'da bir resepsiyon verilir ve birçok ülkenin ateşeleriyle büyükelçileri bu resepsiyonda bulunur. ancak bir ingiliz ateşesi olan binbaşı vardır ki resepsiyonun başından beri mustafa kemal atatürk'e dik dik bakar durur ve bu durum atatürk'ün dikkatini çeker. bunun üzerine atatürk, yaverini gönderip durumu öğrenmesini ister ve yaver de aldığı emri yerini getirip durumu öğrenir. daha sonra da atatürk ve yaveri arasında şu konuşma geçer:
yaver: paşam, binbaşı bana "mustafa kemal çanakkale'de benim babamı öldürdü" dedi.
mustafa kemal atatürk: git sor bakalım, babasının çanakkale'de ne işi varmış?
rivayet edilir ki; şeytanın da bazı zaman iyiliği vardır. bir gün firavun odasında yatıyordur. şeytan ansızın gelir kapısına vurur. Firavun "kim o" der. şeytan cevaplamaz, ikinci kez vurur firavun sinirlenir, yine "kim o" der. Üçüncü kez vurduğunda yine firavun "kim o" dediğinde şeytan kapıyı açar ve başını uzatıp " allahım diyen sen, daha kendi kapının arkasındakinin kim olduğunu bilmiyorsun. "
divan şairlerinden fuzuli ile ruhi güzel manzaralı bir mekanda dolaşıyorlarmış. manzaranın en güzel yerinde sıska, çelimsiz bir sokak köpeği görmüşler. ruhi durumdan istifade edip:
- bu köpek bu manzarada fuzuli, demiş.
fuzuli de bekletmeden:
-o zaman vurayım tekmeyi de çıksın kıçından ruhi.
bill gates, comdex bilgisayar fuarını gezdikten sonra şu
açıklamayı yapar:
"eğer volkswagen firması son 25 yıl içinde bilgisayar sektörü kadar
hızlı gelişmiş olsaydı bugün 500 dolara
alacağımız arabalara 25 dolarlık benzin koyup dünya turu atmamız mümkün
olacaktı."
volkswagen, bill gates'in bu sözleri üzerine, gazetelere şu ilanı
verir:
"vw teknolojisi microsoft teknolojisi gibi olsaydı otomobiller şöyle
olurdu:
1- her aldığınız arabada tek koltuk olur, diğer koltuklar için ekstra lisans parası ödemek zorunda kaırdınız.
2- arabalarımız sadece bizim ürettiğimiz benzinle çalışırdı.
3- ortada hiç bir neden yokken otomobiller günde en az iki kere stop ederdi.
4- yol çizgileri her yeniden boyandığında yeni bir otomobil almak zorunda kalırdınız.
5- otoyolda giderken birdenbire otomobilin bütün göstergeleri kilitlenir ve sizin bunu kabullenip arabayı bastan çalıştırmanız gerekirdi.
6- bazen sağa dönüş gibi basit bir manevra, arabanın tamamen stop
etmesine neden olur ve bu durumda motoru tekrar yüklemeniz
gerekirdi.
7- macintosh güneş enerjisiyle çalışan daha güvenli, çok daha
süratli bir otomobil yapar ancak bu araba mevcut yolların sadece
yüzde beşinde gidebilirdi.
8- yağ, hararet ve akü ikaz ışıklarının hepsi ortadan kalkar ve tek
bir "genel koruma hatası" sinyali olurdu.
9- yeni koltuklar herkesin aynı boy ve ağırlıkta olmasını gerektirirdi.
10- bazen araba durup dururken kilitlenir ve aynı anda kapı kilidini
açıp marşa basıp bir elle de anteni tutmadıkça blokaj çözülmezdi.
(ctrl+alt+delete)
11- vw her yeni model otomobili piyasaya çıkardığında müşterilerin
araba kullanmayı bastan öğrenmeleri gerekirdi.
12- kaza anında, hava yastıkları açılmadan evvel "emin misiniz?" diye
sorardı.
atatürk, cumhurbaşkanı sıfatıyla, türkiye'yi ziyaret eden yabancı devlet adamlarını dolmabahçe sarayı'nda ağırlıyordu. bu esnada bir ara dönemin yugoslavya kralı aleksandre:
"ekselans, biz türkler'i çok severiz. o kadar çok severiz ki, zamanında 1. dünya savaşı'nın sonunda ingiltere başbakanı d.l.george, batı anadolu'yu yunanistan'dan önce bize önermişti. fakat biz yugoslavlar, türkler'i çok sevdiğimiz için bu öneriyi kabul etmedik ve anadolu seferine çıkmadık" der.
atatürk, konuk kralın bu sözlerini sakin bir şekilde dinledikten sonra gülümseyerek şöyle yanıtlar:
"haşmetmeap, önce bize karşı olan sevginize teşekkür ederiz. sonra da büyük geçmiş olsun"
bazen yazarların kendi çapında verdikleri ayarlardır. mesela bugün başıma gelen bir olay:
bir süpermarkette, covid-19 sebebiyle sosyal mesafeye uyarak ödeme için sırada bekliyorduk. kadının biri, sanki biz sırada değil de otobüs durağında bekliyormuşuz gibi, aldıkları ile bizleri ekip direkt kasaya ödeme yapmak için yöneldi. hemen seslendim: