Bu alanda fikri mülkiyet hakları bendenize ait olan üç hipotezim vardı: 1) Zannedilenin tersine ilk defa bir kriz Türkiyenin faydasına oldu. Yeni konjonktür, eski konjonktürün tersine işledi ve o döneme ait olan kriz göstergelerini baskıladı, öteledi. 2) Kriz bitse de Türkiye mevcut ekonomik yapı içerisinde devam ettiği sürece 2008 yılında kaldığı yere, kendi krizine geri döner. Nitekim 2010-2011de dış kredi-iç talep patlamasına dayalı sürdürülemez çıkış erken bitti. Bunun nedeni dünya değil, içerisi. Ve Türkiye yüzde 3ün altına sarkan büyümesiyle 2012yi büyük oranda kaybetti. Hâlâ dünya kötü, sorun bizde değil diyerek gerçeği örtüyorlar. Oysa dünyanın sorunu başka, bizimki başka. 3) Artık büyük kırılganlıklara mahal vermeden bir kez daha Türkiyenin yüzde 8-9 bandında büyümesi yakın gelecekte hayal. Bunun anlamı artık Türkiyenin Orta Gelir Tuzağına düşmüş olmasıdır. Bu meyanda artık gitti 2023 hedefleri, gelsin 2070 hayalleri devri başlamıştır.
ingilizcede "bulls eye" denilen bir tabir vardır. turnayı gözünden vurmak gibi ya işte ondan. ibrahim abi işte onu yapıyor. hastalığımızı kendi yöntemi ile doğru teşhis ediyor.
ekonominin makro ve mikro olarak iki ana bölümü vardır, 10 sene içinde kur dalgalanmaları, enflasyon oranı, alım gücünde düşüş incelendiğinde, ayrıca bunlara yakın geçmiş tahlili eklendiğinde, anamızın hörekesini bir müddet zarfında göreceğimiz oldukça aşikardır.
devlet özelleştirme sayesinde ve yurt dışından sıcak para girişini kullanarak üretmeden tüketiyor, üretmeden tüketenlerin en büyük örneği yunanistan hemen karşı kıyımızda duruyor. adamlar bugün batmış görünüyorsa bunun sebebi üretmeden tüketmedir, bizle aralarında en büyük fark, onlar henüz özelleştirmeden akacak para kozunu oynamamışlardır, ilerleyen zamanlarda bizim o kozumuz olmadığından sıcak para yurdu terk ederken karşı kıyıdakiler bize gördünüz mü ananızın hörekesini şeklinde bakarken, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
sıcak para morfin gibidir, acı hissetmez, kafanız güzel gezersiniz, her dozda biraz daha fazlasını arzulayarak yaşarsınız, morfin kesildiğinde neler olduğunu çok acı bir şekilde öğrenecek cahil bir çoğunluk var,
2013 yılına gelecek olursak, yakınlarımızda savaş olmaması durumunda bu yıl malı avuçladığımız yıl olmayacak, yabancı para akışı hala devam ediyor, merkez bankası faiz politikası konusunda rezervinde bulunan dövize güveniyor, fazla güvenle kendine sokmazsa 2012 yılından çok farklı bir yıl bizi beklemiyor, kağıt üzerinde eksi bir yıl değil ama yaşam konusunda real veriler pek iç açıcı değil, satılacak bir şeylerin kalmaması sebebiyle vergilerde artışlar küçük kıyamet alametleri,
son bir ekleme, merkez bankasının güvendiği döviz rezervi, içeride dolaşan sıcak parayı karşılayacak düzeyde olmadığından, para yurdu terk ederken rezerv dinlemeden ortalığın amına koyar, dolar tarihinin en yüksek piklerinden birini yapar, hükümet tarağı yer, birileri hükümeti kaydırmak istediğinde yaşanacak olan sarsıntı değil, deprem olacaktır.
borsa yukarı gidiyor, döviz sakin, faizler düşük deniliyor, sorması ayıp borsa da kimin parası artarken kimin parası eriyor ? ithalatçı döviz kuru yüzünden patlıcanı tutmuşken, cari açık kredi kartıyla yaşayan türk halkının hiç salatalığında değil, tıpkı deprem bölgesinde yaşayıp deprem olacağını bilmesine rağmen bunu hiç iplemeyen istanbul halkı gibi,
türk insanı olacaklar karşısında önlem almaz, şemsiye göte girip açıldıktan sonra ben demiştim diyen amcıkları aylarca dinleriz, küçük resim güneşli manzara resmi durumundayken, büyük resim içerisinde o güneş at sidiği boyunda, bilginize.
üniversite öğrencisi kardeşim, harç parası her sene artarken, aileden gelen harçlıkta pek bir oynama yok, otobüse zam gelirken 3 ayda bir aldığı krediyle nefes almaya çalışmaya devam, geçen sene 200 lira doğalgazla bir ay geçiren fatma teyzenin emekli maaşı o gün 800 lira, bugün maaş 840 lira ısınma masrafı 280 lira olmuş, arada göte giren 40 lira nerede ? elektrik faturası 40 lira iken bugün 62 lira, 22 lira da buradan girmiş, geçen yıla göre fatma teyze maaşının %15 ini kaybetmiş, ama ekonomi iyiye gidiyor, bu senede aynı şekilde iyiye gidecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
hayırdır? 30000 öğretmen ataması yapılacak, sağlıkçıların çalışma ortamları düzenlenecek, özel sektör devlerinin vergi ödemeleri gözden mi geçirilecekmiş?
yeni yatırımlar yapılıp, işsizlik oranı falan mı düşürülecek? yeni iş sahaları mı kurulacak?
yoksa sadece özelleştirme kapsamına sokulabilecek yeni bir şey mi bulmuşlar?