babam da dahil olmak üzere bazı insanlar hep veren el olur. alan el olmak istemez çünkü gurur ve onur o kadar yüksektir ki bu insanlarda, kimsenin minneti altına girmek istemezler.
gelelim böyle insanların verdikleri borç parayı geri isteyememe durumuna.
burada da devreye bilinç altında yatan ben kimseye muhtaç değilim ama insanlar bana muhtaç algısı. paranın miktarını düşünüp ne kadar sinir de olsalar, minnet duyulan kişi olma kibirleri onlar için bir nevi huzur vesilesidir.
Ha bugün ha yarın isteyeceğim derken aradan dört yıl geçti. Bir keresinde bir toplulukta borcu alan kişi böyle meblağlar bazen unutulabilir tarzında bir cümle kullandı. Şimdi ihtiyacım olan bir dönemde ne edip de isterim diye ben sıkıntıya giriyorum. Alan kişi bir de hiç utanmadan iki yüz bin tl'ye ev aldı. Şimdi ben paramı istesem mırın kırın yapacak. Ya görüyorsun ortalık kötü ver de şu parayı biz de düze çıkalım. Ama istesek hemen mağdur edebiyatı yapacak.
kerizliğin daniskasıdır. kardeş sen o parayı kazanmak için belki saatlerce çalışıyorsun, patronunun ağız kokusunu çekiyorsun, yoruluyorsun. isteyeceksin sike sike verecek amk!