Fransız yönetmen ve oyuncu Tony Gatlif'in içerisinde müzikleri en iyi filmidir.
insanı flamenkoya aşık eder, film bittikten sonra ve takibindeki bir kaç günde gritos de guerra'nın arrinconamela'sını mırıldarken bulursunuz kendinizi.
2000 yapımı, çingeneler arasında geçen, bol flamenko (müzik ve dans) ihtiva eden film. ispanyolca 'geliyorum' anlamını taşır. filmin müzikleri harika olmasına karşın sinematografik olarak oldukça vasattır. konu bütünlüğünden yoksun, hatta tam olarak bir hikayeye bile sahip olamayışının yanında; sadece bir alt kültürün hayatından kesit de değildir. ikisinden biri olsa durumu kurtarabilecekken biraz da bilinç akışı eklenip çorba olmuştur.
kolaj stili çekim ve anlatım, steady cam ile dogma 95 arasında gidip gelen kamera kullanımı ve kompozisyon kıtlığı sanki kariyerinin başındaki bir yönetmenin daha sonra bir şaheser olarak çıkarabileceği bir filmi harcaması gibi duruyor. işin kötüsü tony gatlif kariyerinin başında bir yönetmen değil.
neyse çok kötüledik. flamenko seven, endülüs çingenelerinin yaşamı ve oryantal etkileşimlere merak duyanların hoşuna gidebilecek bir film yine de. tony gatlif' in filmlerinde(ki tek izlediğim filmi bu ama incelediğim kadarı ile) çoğunlukla müziği sinematografinin önüne koyduğunu ve diego karakterini canlandıran oyuncunun (ismini bilemedim şimdi) my left foot' daki daniel day lewis' e yakın güzellikte iş çıkardığını da ekleyelim.
diego karakterinin gerçekçi mi gerçekçi oyunculuğu ve flamenkonun dibini deşen hayattan koparan müzikleriyle eh işte dediren tony gatlif filmi. elbet, bir gadjo dilo değil. bir gün önce gadjo dilo'yu izledikten sonra bu filmden yeteri kadar tatmin olamamak normal.
konu, en basit haliyle kan davası. hatası olmayan birilerinin hata çekmek zorunda bırakılması öngörülüyor. bunun aileler arasında çözümsüzlükten beslenmesi sıradan eski türk filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz öc alma olgusuna denk düşüyor. illa birilerinin üzerine başka canlar da gidecek ki ortam huzur bulsun, dinginleşsin. filmin ana teması bu. aslında, kısır döngüye selam çakılmakta! fakat farklılığı müziği sinemanın içerisine o denli baba yedirmiştir ki gatlif müzik kulağı olan herkes gayet doğal akış içinde ruhani/ manevi gelgitlerle sürüklenmiştir. hele 80 dakika sonrası caco'nun ölümüyle dip yaptıran müziğimiz girmiyor mu devreye. layıkıyla budur dedirtiyor.
10 üzerinden 7!
--spoiler--
diego'ya hatun ayarlıyor caco. ön konuşma ve anlaşma yapılıyor. amca yarım saat sonra değil, 45 dakika sonra geliyor. ve yürümeye başlıyorlar diego'yla. diego, ısrarla aşk yok, duygu yok diyor. caco defalarca gülüyor diego'ya vaziyeti hissettirmiyor.
--spoiler--
naci en alamo önce yasmin levy'den dinlenir. Düşünür insan bir şarkıyı bu kadar güzel ve anlamlı söyleyen başka bir insan var mıdır diye? Sonra vengo izlenir ve sanki şarkıda derinlerde kalmış bir yarayı daha hissedersiniz. Filmin sonunda baştan dinlenir şarkı. Şarkıyı güzel yapan film midir yoksa çingene ablamızın yanık sesi midir diye düşünürsünüz. Dansıyla, müziğiyle, senaryosuyla, diego'suyla, caco'suyla, güzel çingene kızlarıyla, endülüsüyle tam bir başyapıttır vengo.
tony gatlif filmi. sanırım türkçe ismi "intikam" dır. filmde artizlik çekilmiş fotoğraf sanatçılarının elinden çıkmışçasına iyi kareler bulunuyor. hatta başrol oyuncusu yer yer filmin içinde adeta fotomodellik yapıyor bile diyebiliriz. filmin güzel anlatımının üstüne bezenmiş eşsiz müzikleri ile adeta bir gurmenin elinden çıkmış unutulmaz bir akşam yemeği havası oluşturulmuuş.
estetik sanatsal filmleri sevenlerin kaçırmaması gereken yapım.
müzikleriyle sarhoş eden, endülüs kültürünü halk tabanında yaşatan, aidiyet duygusunu en derinde hissettiren, uzun uzun bakışların bolca görüldüğü, o uzun bakışlarda kendinizden çok şey bulacağınız film.