aslında bir "müzik filmi" * olmasına ve eşsiz müzikler içermesine rağmen senaryosu ve antonio canales'in göz dolduran oyunculuğu ile gönüllerde bambaşka bir yer edinmiş filmdir.
tony gatlif'in eski dönem filmleri arasında bence en sert olan filmidir. ancak oldukça da kaliteli bir filmdir. müziklerin yerli yerince kullanımı, çekimler, oyunculuklar oldukça başarılıdır. tahmin ediyorum ki bu filmi izledikten sonra birçok insan flamenko dinlemeye başlamıştır.
aşık olanılası film. başka söze gerek yok. 10'larca kez izlenir, dinlenir.
"hiçlik ülkesinden geliyorum
ne yerim var
ne yurdum
parmaklarımla yangın çıkarırım
yüreğimle şarkı söylerim sana
kalbim küt küt atıyor
aşk için doğmuşum ben
ne yerim var
ne de yurdum
ne de evim var benim"
ahım şahım değilmiş gibi bir hava çizen ama derinden sarsan fim. "sonradan sonradan" filmi.
arrinconamela'nın söylendiği bir sahne vardır hele ki...öyle bakılmaz, bakılamaz, ağlanamaz.
tony gatlif'in aileler arasındaki kan davasını anlatan filmi.
--spoiler--
intikamdan çok müzik var, hüzün var. titreyen sesiyle flamenko söyleyen hatunlar, el çırparak, ayaklarını yere vurarak oynayan çingeneler, çingenelere ilham veren hatunlar.. açılışta tomatito'yu görmek beni şaşırttı. daha sonra yeğen için verilen partide, film boyunca bol bol nefesini duyduğumuz kudsi erguner dedeyi kamyonetin kasasına oturmuş ney üflerken görürüz*. bir yanda dans eden kadınlar, diğer yanda içkiler vardır, hatta kudsi dede bi ara üflemeyi keser kadınlara kesik atar*.
caco tam ölürken bütün seslerin birbirine girişi; motor sesi, matkap sesi, çekiç sesleri flamenko ritmi olur akar. vengo: bol flamenko.
--spoiler--
film müziklerinden kan kokusu alınabilen ender filmlerden. flamenko bu kadar güzel icra edilebilir. bakış açısı uzmanı tony gatlif, yönetmenlik dersinin yanında basitin zorluğunuda başarıyla yansıtmış.
filmden çok müzikal tadındaki sinema. keşke daha uzun olsaydı ; flamenkoya doysaydık iyice. film müzikleri de doğal olarak harika. uzun uzun senaryo hakkında yorum yazmaya gerek yok. ben müziklere vuruldum .
filmi izlemedim ama defalarca izlediğim bir video var ki orada bir abi var. dertli mi dertli, elde şarap, kızlar dans ediyor. sesler gamlı çıkıyor. izlenesi bir film, demiştim vakti zamanında. listeye almıştım fakat nasip olmadı.
ama sinema filmi olarak değil, ruh ve müziğin dokunuşu olarak bi şaheser bu. çünkü bu bir sinema filmi değil benim gözümde. hele tony gatlif'in gadjo dilo'su ile karşılaştırılınca bütünlükten epey uzak. o filmin epey gerisinde film olarak. ama malum, müzik...
müzik başka bi ruh işte. başka bi şey o yüzden bu film. öyle tarifi pek kolay değil. izlemek-dinlemek gerek.
Her izlediğimde beni paramparça eden bir film. Kesinlikle izleyin ve izletin. Hayat size çok mu ağır geliyor. Gözlerinizi kapatın Vengo'yu açın sadece dinleyin. 90 dakika sonra hayata bakışınız değişecek.
'vengo; bir sesleniş, bir şarkı, hayat ilahisi, aşk ilahisi, matem ilahisi, kan parası ilahisi. akdeniz ruhunun ilahisi.' der bu eserin yaratıcısı, yönetmen tony gatlif.
Naci En Alamo
adsız yerlerden geldim
toprağım yok
anavatanım belirsiz
...
ateşler yakıyorum parmaklarımla
ve sana şarkılar söylüyorum kalbimle
yürek telim gönül yakıyor
alamo'da doğdum
yerim yok, toprağım yok, yurdum yok
böyledir, bizim (çingene) kadınlarımız
acınla şarkını söylediğinde
seni darmadağın eder