bütün dersleri 60-70 civarlarında gezinen öğrencinin, çocuğun adeta bir einstein olduğuna yürekten inanmış velisi, bir hışımla toplantı odasına girer:
+ hocam!
- buyrun?
+ hocam bu ne dil anlatımı 40 bu çocuğun???
- beyfendi bize bunun gelişi böyle. maalesef. yapıcak bişey yok.
***
daha önce bir kez sınıf tekrarı yapmış öğrencinin velisi, iki elinde yaklaşık yedi çocukla gelir:
+ hocam görüyosunuz.. bu öküz dışında 8 çocuğum daha var benim. (sekizmiş lan eksik saymışım. biri en büyüğünün sırtındaymış) kendim zaten bizzat kamyon sürüyorum. şehir dışında. sizden ricam; bu çocuğun üzerine düşelim. hatta siz daha sert düşün. şiddetle düşün.
- beyfendi ben şiddete karşıyım prensip olarak.. eğer siz evde.. (evde uyarırsanız, derslerini takip ederseniz deme amacındaydım burada)
+ tamam ben evde döverim. siz okulda uyarın. öyle şeyapalım. her gün döverim hocam.
***
yalan söylemeyi hayat düsturu edinmiş öğrencinin velisi, acı gerçekle karşılaşır:
- revire gönderdim serkan ı ben, astımım var hocam ilacım evde diince.. ben de eve..
+ ney? astım mı? serkan ın mı?
- öyle söyledi.
+ dur sen ben eve gidiim.. onu götünden astım etmezsem..
- hanfendi.. (salonu bir gülme alır tabi) biraz daha sakin olursak..
+ beni neden aramadınız peki sormak için? söylerdim ben size?
- ben arayacaktım da annem yatalaktır telefonu açamaz dedi. belden aşağınız felçliymiş.
+ orospu çocuğu!!
- hanfendi..
evet mikrofonlarımız veli toplantısı çıkışında özel konuşmak isteyen orta derecede zeka geriliği bulunan bir öğrencinin velisi ve rehber öğretmeninde:
- hocam eyi günler muzaffer'in durumunu soracaktım.
+ muzaffer iyi gidiyor. program dahilinde ilerliyoruz. rehberlik araştırmadaki öğretmenleri de memnun. yalnız evde sizin de ilgilenmeniz şart.
- okur mu diyon hocam yani?
+ beyefendi çocuğunuz okur mu bilmem. biz sadece sosyal adaptasyonunu ve kişisel becerilerini arttırmaya çalışıyoruz. siz de fazla beklentiye girmezseniz çocuğu baskı altına almazsınız.
- hocam çok bir beklentimiz de yok, öğretmen olsa yeter.
+ ?!'^'+^% (bluescreen)
bir önceki yıl okuldan mezun olmuş ve diş hekimliği kazanmış bir öğrencinin velisi, okula yeni kaydolan küçük kızı için okula gelmiştir.
+teyzecim! hakan(dişi kazanan) iyi idi fakat bu kız ders falan çalışmıyor. aklı derste değil. hakan bundan çok daha zekiydi.
-(artvin şivesiyle) biliyorum hocam. hakan kadar olamaz bu. bunun kafası hakan kadar çalışmıyor. bi öğretmenlik alsın, benim için yeter.
fizikten 0 almış öğrencinin velisi, belli ki çocuğunu sınava oldukça fazla çalıştırdığını anlatmaya çalışıyor.
+ hocam yemin ediyorum 3 gün boyunca evde potansiyel enerji-kinetik enerji diyerek gezdim. ben daha ne yapayım?
- haklısınız tabii, siz de haklısınız.
+ (yumruğunu göstererek) en sonunda bendeki potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye çevirecek bu çocuk!
öğrenci: ehehehehe... güzel espri yalnız baba ha. beğendim.
+ çık dışarı sen... anten. dışarı çık.
veli: Hocam okulumuza hoş geldiniz. Bu sene mi geldiniz ? Ben sizi hiç görmedim.
Öğretmen: Hayır beş yıldır burdayım. Siz beni göremezsiniz çünkü beş yıldır okula gelmiyorsunuz.
Veli: Çok olmuş yahuuu. Hiç farkında değilim.
Öğretmen:Ben gayet farkındayım sizin gelmediğinizin. Çocuğunuzla o kadar haber gönderdim telefon açtım ama gelmediniz.
Veli: Essah mı hocam. Kusura bakmayın ya. Ben telefon şakası falan yapıyorlar arkadaşlar sandım. Bak şu işe.
Veli: Neyse hocam bundan sonra geliriz. Peki bizim çocukların durumu nasıl?
Öğretmen: Sizin çocuklar kaça gidiyor?
Veli: Valla bilmiyorum ki hocam 5mi 6 mı 7 mi bilmiyorum ki. Neyse hocam onu sonra konuşuruz da okulda kömür dağıtılacakmış nerde dağıtıyorlar?
v: hocam ben ahmet'in velisiyim
ö: hanımefendi oğlunuz derse hiç ilgili değil ve notları çok düşük
v: anladım hocam sorcam ben ona. hiç olmazsa öğretmen olsun hocam okusunda.
ö: (dumur olmuş bakışlarla, meslekten soğuttunuz ulan der içinden ve öylece kalır).