avusturyada yaşarken wien'de görüşüp evimde ağırladığım, halı saha maçı yaptığım bir oyuncu. tr'ye gelmesi çok erken oldu ancak başarısız diyen kişiler artniyetlidir.
adam güçlü bir kere, bakmayın duruşuna, yere sağlam basan cinsten, konisyon problemi de yoktur, tekniği de zannedildiği kadar kötü değil, sadece alman mantalitesi ile futbolu basit oynamaya çalışan ve bunu kendi pozisyonunda yapan adam, tabi futbolcudan her şeyi bekleyen izleyicileri tatmin etmiyor ancak pozisyonunun en az hata yapan adamlarındandır.
ayrıca iyi insandır. viyanaya bir dahaki gelişinde buraları açıp okutacağım kendisine, ona göre yazın!
yamuk ağızlıdır. genelde attığı bakış hay senin geçmişini skeyim ben bakışına benzer. televizyon karşısında üstüme alındığım bile olmuştur. ama herşeye rağmen:
beşiktaş'ta görevini fazlasıyla yerine getiren orta saha.
bu adam ile istisnasız her tartışmada, her sözlükte, her kanalda, her yazıda bir şey okursunuz, duyarsınız. "ben veli'yi bu akşam "ilk defa" beğendim." diye. bu "ilk defa"lar sürekli tekrarlanır nedense, hiç ikinci defa denmez. üstüne konan "düz futbolcu" imajından sıyrılsın istemez bu yorumu yapanlar.
her futbolcunun görevi vardır, beşiktaş'ta veli, çok koşan, çok basan, topla oynamadığında bile iyi alan kapatan, topu geri değil mümkün olduğunca basit ve dikine oynaması gereken, tekmeye kafa sokacak, rakibin temposuna karşılık verebilecek oyuncudur.
isteniyor ki adam her maç gol atsın, asist yapsın ama yine de elli tane top kapsın, yüz metre dribbling yapsın. mümkün mü amınakoyayım böyle bir futbolcu? görevini fazlasıyla yerine getiriyor.
niye fazlasıyla diyorum mücadelesi, temposu, sertliği, alan kapatışı, pozisyon bilgisi tartışılmaz ama bunun yanında da fenerbahçe maçı, kasımpaşa maçı, akhisar maçı, rize maçı gibi örneklerde skora da doğrudan etki etmiştir, kilit toplar atmıştır.
potansiyeli ve özellikleri belli adamdan ısrarla fazlasını beklerseniz ya da fazlasını yapabilecek adamdan çok daha azını beklerseniz gözünüze "boş adam, düz adam" gibi gözükür. takımdaki görevi itibariyle oldukça başarılı bir oyuncudur.
edit: unutmadan söylemek lazım, geçen sene sık sık yaptığı "sırtı dönük adama faul yapma" huyundan, hatasından bu sezon vazgeçmiş durumdadır, bu da oldukça hoş. çünkü bu ligde sırtı dönükken tehlike yaratabilecek adam sayısı bir elin parmağını geçmez.
niasse gibi hızlı bir futbolcunun arkasından yetişip önünden top alan futbolcu.
ben bu adamı övdüğümde herkes beni futboldan anlamamkla suçluyordu, vay efendim fernandes varken veli kim, tipsizin teki, o zaman bursa'ya alında kurtulalım vs hezeyanlar duyuyordum. şimdi bakıyorum adam gol atıp asist yapmaya başlayınca kartal yürek olmuş.
eğer porto'da, benfica'da oynasaydı, premier ligin kalburüstü takımlarına 30 milyon euroya transfer olurdu sezon sonu.
inanılmaz oynuyor bu sene, veli'ye sadece koşuyor diyen gerizekalılar da futboldan bir bok anlamayanlardır. adamın ortasahada oynadığı her top dikine, yana geriye çok sıkışmazsa asla oynamıyor. hastasıyım şahsen.
maçlara yataktan kalkıp gelen beşiktaşın dinamosu. ağzı adeta niye kaldırmadınız beyler demektedir. ama şöyle bir gerçek var. kötü oynadığı maç yoktur.