düşünsenize adam deniz kumuyla ev yapıp millete satıyor.
o evlerde onlarca, yüzlerce insan ölüyor.
şu hikmete bakın ki, bütün bunlara sebeb olacak adam, hainliğini soyadında taşıyor.
allah ın hikmetine, eşsiz marifetine inanmayan adam da bunu tesadüf zannediyor.
aristo mantığı ile yaradanı reddeden adamlara sorarım,
aynı aristo mantığı ile düşünüp cevap verin;
soyadı göçer olan mütahitin yaptığı evde oturup kaderinizi bekler misiniz?
17 ağustos gerçeğini bildiğiniz için düşünüp, hayır diyorsunuz ama 17 ağustos tan önce oturuyordu birileri.
aristo mantığını dünyada işletmek gerek.
gözümüze sokulan ve aristo mantığı ile bile rahatça görülebilen gerçekleri görebilmek için kullanmadığımız dünyevi mantığı, nedense işimize geldiği yerde uhrevi kavramlar için şap diye kullanıveriyoruz.
aristo mantığı ile yaradan bulunmaz.
ancak veli göçer bulunur.
onu da bulabilmek için, neyi nerede kullanacağını bilmek lazım.