vejeteryan ve vegan kimliklerin hafifliği

entry1 galeri0
    1.
  1. çoğunlukla bu kimlikleri üstüne giyenlerin bile kabul etmeyeceği hafifliktir; çünkü insanlar umumi olarak "aaa, kimliğim ve aidiyetim oldu" diye zıplamaktan keyif alan 'alıştırılmış' canlılardır.

    üç adımda anlatacağım, herkes muhakeme kabiliyetine uygun olanı anlayıversin:

    1. adım (çok basit): çin yemeği yiyen çinli, hint yemeği yiyen hintli, adana kebabı yiyen adanalı, çorum leblebisi yiyen çorumlu, deniz ürünleri tüketen atlantisli olmaz. demek ki sebze, meyve, fındık fıstık tüketenlere de sırf yediklerinden dolayı yok vejeteryan yok vegan diye kimlik atfetmek boş iştir, yazıktır. bunları 'evet, ben buyum' diye kabul edenler ise tam bir hayal kırıklığı.

    2. adım (orta derecelilere): temel olarak iki tür kimlik vardır; birinci tür deri gibi vücudun bir parçası olan kimliklerdir. mesela boyun diğer insanların ortalamasına göre çok kısadır, cüce olursun; çok uzundur, sırık olursun. derinin rengi diğer insanlara göre daha açık ya da daha koyudur, ya da yüz hatların diğerlerine göre daha yuvarlak ya da sivridir, beyaz derler, siyah derler, asyalı derler. çükün vardır erkek derler, kukun vardır kadın derler. bunlar biyoloji ile gelen, haklarında pek birşey yapamadığın şekillerdir; diğer insanlar ya da sen kendin bu özelliklere dayanarak bir kimlik sahibi olursun.

    ikinci tür kimlikler ise elbise gibidir. bunlar 'tamamen' kültürel olarak elde edilir, zamana ve mekana göre daha oynaktır, ve üstünden çıkarması ya da üstüne giymesi 'çoğunlukla' kişinin keyfindedir, aynen elbise gibi yani. örnekler; mesela bütün milli ve dini kimlikler, futbol taraftarlığı, siyasi parti ve ideolojiler, bir takım rapçi, arabeskçi, ferrarici gibi etiketler, falanca sınıfın veya filanca meslek odasının onurlu ve osuruk bir üyesi olmak. işte "vegan" veya "vejeterjan" gibi kimlikler bu elbise tarzı kimliklere örnektir. nasıl elbise ile doğmuyorsak, ya da elbisenin altında çıplak vücudumuz varsa işte bu tip kimlikler de aslen gayet hafif ve istemedikten sonra kişinin kendisini ait hissetmek zorunda olmadığı örtülerdir.
    yine de "beni tişörtümden tanı" diye israr eden milyonlarca insan var, ne yapalım yani...

    3. adım (akıllılara): bırakın bütün kimlikleri; her ne biçimde veya kökende olursa olsun size yüklenen hiçbir kimlik tanımını kabul etmeyin; hatta sorgulamadan direk reddedin. bütün kimlikler her ne kadar sanki doğal birer kaynaktan geliyor gibi görünse de aslında tamamen sunidir, insan söylemine yani 'dil'e tahvil edilmiş maskaralıklardır ve esas amaçları kişileri hizaya sokmak ve kontrol etmektir. isimsiz ve kimliksiz bir varlık daha engin, doyasıya sınırsızdır ve mecburen özgürdür.
    sana ne dediklerinin önemi elbette var; bir kimlik yüzünden iş bulamayan, horlanan, öldürülen milyonlar var, bunlar doğru. ama senin kendi kafanda ve varlığında diğer konuşan maymunlar tarafından yüklenen kimliği ya da kimlikleri, yani etiketleri sahiplenmen ya da sahiplenmemen sana ait bir şey. neden ipotek koyuyorsun varlığına, üstelik kendi kafanda; yani sadece sana ait olan o alemi neden çitlerle çeviriyorsun. varsın 'onlar' sana şusun ya da busun desinler; sen kendinin o söylenen tüm markalara sığmayacak bir alem olduğunu neden unutuyorsun?
    'yalnız kalırım ama..." yalnız doğdun, yalnız çekiyorsun, yalnız öleceksin, dert etme. geçici ve yalan aidiyetler için varlığı esir etme, yorulduğuna değmez.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük