beşiktaşlı olmamama rağmen,beşiktaş'a yarardan çok zarar verdiğini,her futboldan azıcık anlayan türk vatandaşı gibi gözlemleyebildiğim,beşiktaş'ın kolayını bulduuğ en kısa zamanda geldiği yere postalaması gerektiği,akıllara zarar goller yiyen, dandirik kaleci..
türkiyeye gelen çoğu yabancı oyuncu gibi kötülenmekte olması onun kötü bir kaleci olduğu sonucunu doğurmaz. bu adam hırvatistan yedek kalecisidir, marsilya'da uzun bir süre oynamış ve orada yılın kalecisi ödüllleri almıştır. bu adamlar türkiyeye gelince neden böyle oluyor diye soru sormamız gerekiyor bazılarına.
türkiyede başarılı olamayan ancak avrupada veya başka yerlerde çatır çutur oynayan oyunculara da bir bakılmalıdır bu konuda.
bi kaleci gözüyle bakıyorumda aşırı derecede kabiliyetsiz ve kendine güveni olmayan kaleci. bunun vücudunun her tarafı pehlivan misali yağ ile kaplıdır top durmaz elinde, üstünde. bir kerede sektirme şu topu be runje.
bir insan olarak gerçekten haline üzüldüğüm kalecidir. kalecilik mesleğinin ne kadar nankör ve anlık başarıya dayalı olduğunu gösterircesine o kadar ağır eleştiriler alıyor ki diğer mevkilerde oynayan ve hiç bir şeyi becerememiş futbolcular ** sanki onun yanında çok matahmış gibi duruyor.
ancak yazılı olmayan futbol kurallarından biridir bu forvetin hatası affedilir ancak kaleci hatası asla affedilmez. bununla ilgili en güzel örnek (bkz: 19 ekim 2005 fenerbahce schalke 04 maçı)
bu maçta fener 1-0 önde iken nobre pas verse anelkaya 2-0 olucak iken maç dönmüş 2-2 olmuş volkanın basit bir hatası ile fener golü yemiş ancak maç 3-3 bitmiştir.maçtan sonra 1-0 fener öndeyken fenerin yüzde yüzlük gol kaçırması konuşulmaz iken skor 2-2 iken volkanın yediği gol konuşulmuştur. halbuki ilk pozisyon sana 2 hatta 3 puan kazandırıcakken ikinci pozisyon sadece 1 puan kaybetiriyordu.
neyse runje için ise de kendisi muhtemelen beşiktaştan ayrılıcakmış. umarım gittiği yerde kendisini gösterir ve herkesi utandırır.
bir sonraki maça eldivenlerine tutkal hatta bir kilo japon yapıştırıcısı sürerek çıkmasını temenni ettiğim kaleci, zira şu topları tek hamlede tutabilse iyi bir kaleci olacağını düşünmekteyim ama bu vakitten sonra zordur yaş 30 olmuş iş işten geçmiştir.
oscar cordoba yı mumla aratan kaleci. beşiktaş'ın biz prensipli klübüz imajını vermek uğruna harcadığı pascal nouma dan sonra yaptığı ikinci büyük hata sonucu saç baş yolduran panter diye alınan kurbağa çıkan file bekçisi. siz prensipli takımsınız yönetiminiz çok asil çok doğru kararlar veriyorsunuz allah size bir bela verdi uğraşın durun.
senin gibi kaleciyi de, seni buu ülkeye getiren yönetimi de, seni haftalardır ilk onbirde sahaya süren teknik direktöre de ve sana safça inanan bizlere dee....
acil surette yolların ayrılması gerektiğine inandığım kalecidir. artık bu yara dikiş
tutmaz gibi geliyor. hala runje' nin bugüne kadar sergilediği performans kadar kötü
kaleci olduğuna inanmıyorum, bir şekilde ne takımla, ne ülkeyle ne de taraftarla ileti-
şim kuramadı. ama iyi bir kaleci olmadığı da aşikar. ayrıca bunca senedir futbolu takip
ederim runje kadar teflon tabiatlı adam az gördüm. onda hiç hata yok, mütemadiyen takım
arkadaşlarını suçluyor. bu anlamda fatih sultan terim ile benzeşiyorlar o da kendisi
hariç herşeyde kusur bulmakta mahirdir malumunuz.
cordoba 'yı arıyor musun diyecek olursanız, niye ki ne, sağolsun dün akşam hafızalarımı-
zı tazeledi. onun da işi artık zor , yılmaz vural şişeyi denk getiremedi, getirseydi
hırsını almış olacaktı. oscar' ın başı bitten kurtulmaz bundan sonra.
vedran runje değişik bir kalecidir.böyle bir kaleci olamaz ya. zaten önceden panter olan kaleci beşiktaşa geldikten sonra çöküşe geçiyor. runje zaten 11 kasım günü oynanan maçta eğer o topa çıkmasaydı golü belkide yemezdi. zaten saçmalayacağı maç öncesi antremanlarda belli idi. yüzü somurtkan bir şekilde geldi ve çekilen şutlardan doğru düzgün tuttuğu olmadı. ve sürekli kafasını salladı. o da biliyor bu işin böyle olmayacağını..
biri bana anlatsın programında ufonun "tanımlayan uçan cisim" olarak tanımı yapıldıktan sonra, ufo ile benzerlik gösteren kaleci olarak tarif edilmiştir.
lakin ufodan *tek farkı; kendisi uçmuyordur, sadece olayları gözlemliyordur.