güzel insan... büyük kaptan... birer birer eksiliyor efsaneler aramızdan. bize düşen görev ise onların bize bıraktıkları beşiktaşlı duruşunu devam ettirmektir. allah gani gani rahmet eylesin, huzur içinde yatsın...
futbolculuk yıllarında kullandığı 43 penaltıdan 42'sini gole çeviren eski beşiktaşlı milli futbolcu. türkiye'de her kesim tarafından sevilen nadir futbol yorumcularından biriydi. bunda en önemli pay hiç şüphesiz efendiliği ve alçak gönüllü kişiliğiydi.
Çok sevdiği Beşiktaş dışındaki takımlar hakkında yorum yapmaktan çekinen, camiaların içlerini çok iyi bilmediğini söyleyecek kadar tevazu sahibi, haddini aşabileceğini düşünecek kadar efendi bir futbol adamıydı. Kendisi belki diğer camialar hakkında fazla konuşmadı ama bugün galatasaraylısı, fenerbahçelisi, trabzonlusu arkasından çok güzel sözler söylüyor. Bir futbol adamı için herhalde olabilecek en güzel uğurlanış. Allah rahmet eylesin.
iki kupayıda aynı sene kazandık ve çok sevindik ama 2 tane büyük ve güzel abi kaybettik ve çoooooo...k üzüldük.
kazım abi ve vedat abi formamızın siyahı, beyazı kadar olmazsa olmazımızdı. keşke daha uzun yıllar kupa göremeseydik ve o uzun yıllar kazım ve vedat abilerin ömürlerine eklenseydi.
cook eskiden tsyd kupasi oldugu zamanlarda besiktasin kalesinde metin diye bi kaleci vardi daha sonra uzun zaman antep'de oynamisti. galatasaray'da da balkan asilli sevket diye bi topcu buna nerdeyse ta orta sahadan gol atmisti da "kardesim oradan telgraf ceksen iki gunde gider, metin ordan gol yedi" diye super bi laf etmisti. hala hatirlarim.
aynı renklere aşık olmasak da, görüşlerini her zaman merak ettiğim, dinlediğim büyük spor adamıydı. takımına bu denli aşık insanlar zor bulunur artık. mekanın cennet olsun vedat abi.
".... Eşime dedim ki, Sakın bana bir şey taşıtma. Biber getir falan yapma. Ben hiçbir akrabamla görüşmem. Senin de akrabaların benim evime gelmesin. Ben akrabaları sevmem, çünkü ben seçmedim. Ben seçtiğim insanla birlikte olurum. Bir gün eve geldim, baldız var, bacanak var.Bunlar ne dedim, Eee, geldiler ne yapayım dedi. Eyvah, salatanın limonu yok, alır mısın dedi. Ben de Alırım dedim. Evden çıktım, devre arasıydı. 15 gün Yalova'da termalde kaldım. Eve 15 gün sonra limonla döndüm. 38 senedir bak bir daha da başıma gelmedi. Benim bir oğlum var. Eğitimini bitirdi. Bana arkadaşlarım soruyordu, oğlun kaçta diye. Ben hayatımda sormadım ki. Okuyor işte. Böyle de yaşayan bir adamım. "*
güzel insan, gerçek beşiktaşlı. mekanı cennet olsun.
beşiktaş tarihine adı altın harflerle yazılacak güzel insan. gerçekten güzel insandı, futbolculuk döneminde de, spor yazarlığı döneminde de keyifle takip edilmişti. futbolculuk dönemine yetişememiştik ancak tertemiz futbolculuk karakterini babalarımız anlatmıştı.
nur içinde yatsın.
"ben futbol yazarı değil, ben beşiktaş yazarıyım." sözünün sahibidir. hem fanatik, hem de diğer türk takımlarına saygılı bir taraftar olmayı başarabildiysem, bu vedat abi sayesindedir.
büyük kaptan lafı, bir daha asla beşiktaşlılar için başka bir insanın tarifinde vücut bulmayacak.
güle güle vedat abi, bayrağını taşıyacağız sen merak etme..
şahsımın nasıl gözü dönmüş holigan bir fenerli olduğu sıkça söylenir, sözlükte vakit geçirmişler arkadaşların bunu sıkça söylediğini de bilirim, bilmeyenler için bunun doğru olduğunu kabul edelim ve vedat abi için bu yazdıklarım bu minvalde değerlendirilsin.
ölümlerden sonra sıkça yaşanır bu memlekette kör ölür badem gözlü olur mevzusu. bundan sebep ki uzak dururum, sağlığında elimi sürmediğime yokluğunda da dokunmam pek. lakin şu sözlüğü açtığım bu anda öğrendiğim bu kayıp beni derin bir üzüntüye, korkunç bir sıkıntıya sevketti. vedat okyar benim gözümde türk futbolu içinde apayrı bir yerdeydi. ota boka beşiktaşlı duruşu diye ortaya çıkıp karakter şov yapan artislerin yanına hiç yakışmazdı vedat abi. hayatımda bir defa bile gazete köşesinde bir yazısını okumuşluğum yoktur; onu televizyonda yorum yaparken seyretmek bir keyifti benim için. konuşurken asla kanal değiştiremeyeceğim adamlardan biriydi. çok mu teknik bir görüştü, beşiktaş camiasına çok mu hakimdi, bilemem. bununla ilgilenmem de; benim işim değildir. lakin söylediği her kelimede, ağzından çıkan her sözde bu işi hiçbir zaman profesyonelce yapmadığını, saf bir beşiktaş aşkının kalbinde yaşadığını anlardım. ses tonunda anlatılamaz yaşanır bir beşiktaş sevgisini hissederdim. fenerbahçe için islam çupi'nin anlamı neyse beşiktaş için ban aynısını ifade ederdi rahmetli, belki de aileden atadan fenerli olmasak televizyondan seyredip beni beşiktaşlı yapacak adamların en başındaydı. kimseyle hatır gönül ilişkisi olmadı, ahbap çavuş münasebetleriyle bir yere gelmedi. üzülerek söylemek isterim ki, sevgisini kalbimde taşıdığım fenerbahçe kulübünde islam çupi'den sonra vedat abi gibi bir beyefendiye daha rastlamadım.
allah gani gani rahmet eylesin güzel abim. mekanın cennet olsun, hem şampiyonluk hem kupayla gittin cennetine, sana da bu yakışırdı.
"bir galatasaylı olarak, beşiktaş deyince aklına gelen ilk üç isim hangileri?" deseler, simaları da ilginç bi şekilde birbirini andıran, bu üç adamın adını sayardım. samimi ve naif duruşlarını, takımlarını ruhlarıyla sevmelerini, kadirşinaslıklarını, gereksizliklerle hiç uğraşmamalarını, sağlam duruşlarını uzaktan uzağa takip ettim, takdir ettim yıllardır.
biri gitti bu sabah. diğerlerine uzun ömürler olsun. gidenin arkasından ne desek boş. güle güle vedat abi.
ha bir de kazım kanat vardı ki, o da nevi şahsına münhasır süper bir adamdı. özleniyor.
"adam gibi adam" kavramının örtüştüğü beşiktaşlılardan biriydi. uzun süredir mücadele ettiği kanser illetine yenik düştü. yerin cennet mekan olsun büyük kaptan. camiamızın başı sağ olsun.
türk futbolu yakışıklısını, jönünü kaybetti. ayhan ışık, clark gable tabiatlı bir güzel adam, bir centilmen, beyefendi idi. beşiktaşlıydı ama gidişiyle tüm renkleri boynu bükük, öksüz bıraktı.
hoşçakal ağabey, siyah artık eskisinden daha siyah, beyaz da bir daha asla bu kadar beyaz olamayacak.