güzel adam.
önce optik sonra kazım baba sıra sendeymiş vedat abi. ölüm allahın emri. eyvallah. mekanın cennet olsun. kabrin nur dolsun.
çok seneler önce. kartalım milne ile esip savuruyor. öle böle değil ama. namağlup şampiyonluklar. 40 bilmem kaç küsür maç yenilmemeler, demirspora 10 atmalar v.s v.s.
9 yada 10 yaşımdayım. kocaeline dedemlerin yanına ziyaret. kafaya koymuşum. beşiktaş maçına gidicem. bu uğurda her türlü pisliği yapmayı göze almışım. 1 ay öncesinden babamın kafasının etini yemeye başlıyorum. elimden geleni ardıma koymuyorum. nefesimi tutup intihar etme tehdidi bile savuruyorum. çamurun bini bi para. uzatmayalım. allem-kallem gidiliyo o maça. bi ankaragücü maçı. stada girerken dizlerim nası titriyor sanki ben çıkıp oynıcam. hele o inönünün yeşilini görünce allahım sana geliyorum. o gün ölmemem kelimenin tam anlamıyla mucize.
berabere bitiyo maç. kapalıdan çıkarken gördüm ben bu güzel adamı ilk. arkadan bağırıyodu birileri yaz bunu vedat abi yaz. böle rezalet olmaz abi yaz bunu yaz. bizi bu komisyoncular bitirdi vedat abi yaz bunu yaz.
çok sonraları yazılarının tiryakisi oldum.
sergen'in yedek kaldığı bi maçtan sonra; sergen sahanın ortasına otursun razıyım. çayı da benden. bu adam yedek kalmaz deyişini okudum.
yarım sıfıra razıyım deyişini okudum.
bu maç kırk gün kırk gece oynansa beşiktaş kazanır deyişini okudum.
beşiktaş adamı kanser eder deyişini okudum.
okudum da okudum velhasıl.
lafı nereye getirecem bu kadar boş sözden sonra;
çocukluğumun ve ilk gençliğimin vede ilk olgunluk çağlarımın bu güzel adamı da gitti. bu adam resmen bi tarih taşıdır.(farkettim ki bugün annemi, eski arkadaşlarımı, uzun zamandır bi alo demediğim akrabalarımı ölüm haberinden sonra bilinçsizce aramışım. )
bil ki vedat abi kolay kolay unutulmayacaksın. bil ki seni gerçekten çok özleyeceğim. bil ki artık hep bi şeyler eksik olcak dolmabahçede. bil ki elde avuçta seba'dan başka pek bi şey kalmadı. o da gitti mi hepten yandık.
yaz bunları vedat abi yaz.
kocaman kocaman yaz bunları vedat abi.
beşiktaşlı duruşu nedir, bir beşiktaşlı ne çeşit aklı selimliğe sahiptir onun resmiydi vedat okyar.
böyle amansız gitmek için şampiyonluğu mu bekledin be vedat abi? sen bunları beklediysen keşke şampiyonluk da bizim olmasaydı, kupa da. sen o t-shirtü hastane köşelerinde giymeseydin. "güzel insanlar" diye girip bizim bu sezon neden şampiyon olamadığımızı analiz etseydin?
merak etme abi, baba hakkı bekliyor seni kapıda "ooo vedat gel gel" diyecek. şeref bey az ileride olacak. optik başkan yüzünü inönü'ye dönmüş ellerini kaldırmış olacak.
türk futbolu yakışıklısını, jönünü kaybetti. ayhan ışık, clark gable tabiatlı bir güzel adam, bir centilmen, beyefendi idi. beşiktaşlıydı ama gidişiyle tüm renkleri boynu bükük, öksüz bıraktı.
hoşçakal ağabey, siyah artık eskisinden daha siyah, beyaz da bir daha asla bu kadar beyaz olamayacak.
"bir galatasaylı olarak, beşiktaş deyince aklına gelen ilk üç isim hangileri?" deseler, simaları da ilginç bi şekilde birbirini andıran, bu üç adamın adını sayardım. samimi ve naif duruşlarını, takımlarını ruhlarıyla sevmelerini, kadirşinaslıklarını, gereksizliklerle hiç uğraşmamalarını, sağlam duruşlarını uzaktan uzağa takip ettim, takdir ettim yıllardır.
biri gitti bu sabah. diğerlerine uzun ömürler olsun. gidenin arkasından ne desek boş. güle güle vedat abi.
ha bir de kazım kanat vardı ki, o da nevi şahsına münhasır süper bir adamdı. özleniyor.
Dünyalı bir kız. Çok keyifli bir kız. Halen kız diyorum bak. Çok da ufak aldım. 14 yaşındaydı. Dedim ki, Sakın bana bir şey taşıtma. Biber getir falan yapma. Ben hiçbir akrabamla görüşmem. Senin de akrabaların benim evime gelmesin. Ben akrabaları sevmem, çünkü ben seçmedim. Ben seçtiğim insanla birlikte olurum. Bir gün eve geldim, baldız var, bacanak var. Bunlar ne? dedim, Eee, geldiler ne yapayım, dedi. Eyvah, salatanın limonu yok, alır mısın? dedi. Ben de Alırım, dedim. Evden çıktım, 15 gün Yalova;da termalde kaldım. Eve 15 gün sonra limonla döndüm. 38 senedir bak bir daha da başıma gelmedi.
iki kupayıda aynı sene kazandık ve çok sevindik ama 2 tane büyük ve güzel abi kaybettik ve çoooooo...k üzüldük.
kazım abi ve vedat abi formamızın siyahı, beyazı kadar olmazsa olmazımızdı. keşke daha uzun yıllar kupa göremeseydik ve o uzun yıllar kazım ve vedat abilerin ömürlerine eklenseydi.
bir çift kelam da ben etmek isterim değerli vedat abi'ye...
beşiktaşlı yorumcuları hiç beğenmezdim. derdim ki hep; bir vedat abi var, konuşmasını becerebilen, gerisi traş. hep fenerli, galatasaraylı yorumcuları kıskanırdım adnan aybabaları gördükçe; vedat abi hariç... neden bizim rıdvanımız, mehmet demirkolumuz yok diye hayflanırdım, vedat abi hariç... toprağı bol olsun, kazım kanatı da sevmezdim vallahi.
vedat abi de yok artık. kim kaldı beşiktaş diye söze başlayıp, ele avuca değen birşeyler anlatabilecek?
ama birşey var, teselli oluyor bana. hani bir tezahüratımız var ya:
elbet birgün ölücez, beşiktaş...
toprak olup gidicez, beşiktaş...
ölmekten korkan göttür,
sensizliğin korkusu
sardı dör bir yanımı, beşiktaş...
allah'tan tek dileğim,
şampiyonluk görmeden
almasın şu canımı, beşiktaş...
bu bestye dayanarak konuşmak istiyorum biraz.
birincisi, beşiktaşsız değilsin vedat abi, korkma. bütün beşiktaş seninle, herkes seviyor seni, hatta fenerbahçels de galatasaraylısı da. çünkü adamdın sen...
ikincisi. şampiyonluk görmeden almasın canımızı diye yalvarıyoruz ya allah'a: hiç değilse çifte kupayı gördün de öyle öldün be abi... dualar kabul oldu senin için bak. ya geçen sene ölseydin?
cook eskiden tsyd kupasi oldugu zamanlarda besiktasin kalesinde metin diye bi kaleci vardi daha sonra uzun zaman antep'de oynamisti. galatasaray'da da balkan asilli sevket diye bi topcu buna nerdeyse ta orta sahadan gol atmisti da "kardesim oradan telgraf ceksen iki gunde gider, metin ordan gol yedi" diye super bi laf etmisti. hala hatirlarim.