gurmelikte cnn türk'te ki mehmet yaşin'i katlar aslında,ancak gezdiği restoranlar mehmet yaşin gibi türkiye'de herkese hitap edebilecek yerler olmadığından,daha az ilgi görecek bir program yapmış.
gurme kişilik.
dünyanın her yanındaki elit mutfaktan haberdar, birde lafını esirgemez, programı seyredilip yemek kültürü konusunda birşeyler öğrenilebilir.
gerçek anlamda gurme midir, bilmiyorum ama idealist bir insan olması bende hayranlık uyandırıyor. bugüne kadar kazandığı bütün parayı yurt dışındaki otelleri tanımak için harcamış. yemekler önüne gelince çocuk gibi parlıyor gözleri. ama biraz daha dikkat etse yemek yerken daha iyi olur sanki. kamera yakın çekime girince görünen manzara çok fena. bir de blogu mevcutmuş, ben pek anlayamadım ama verelim yine de. http://www.gastromondiale.com
ntv yemek programı yapıyormuş izleyeyim dedim. adamın birisini oturtmuşlar. sanıyorum ki adam ; eh fena değil,güzel,olmamış,harika falan desin. yok bu yemek ispanyanın bask bölgesinde yapılır. şu ot venezuelada çıkar. bu yemek bilmem ne şarabıyla içilir ve şu sosla yenir. bunu bilmemne ülkesinin bilmemne kasabasında harika yaparlar. ağzım açık kaldı. denk gelince yarım saat izliyorum en az. tebrikler işte gerçek bir gurme.
şu an konuk olduğu yaz gecesi şovu'nda biz yedik de geldik diyerek canlı yayında önüne gelen yemeği yemeyip, bir de yemediği halde yemeği beğenmeyip ayıp eden adam. ayrıca yemek yemek seks gibidir demiş burcu hanım da sanki gelinlik kız gibi utanmıştır.
gerçek anlamda bir yiyici...çöp öğütücü tarzında yemek tüketen adam. glum glumlar şeklinde yemeğe yumulması insanı kendisinden ve programından tiksindirir efendim. tadı tam olarak damağında evet. bizim uzağımızda olsun da o tadı.
bugünkü programında italya da bir lokantadan bahsetti, çok meşhurmuş, et şömine ateşinde pişiyormuş...galiba italyanlar şömine de et yapmaya başlamışlar. hayır adama gıcık oldum kendimi tutamıyorum.
muthiş samimi,rahat,olduğu gibi davranan,döke saça yemek yiyen ama sempatikliğiyle herşeyi unutturan ve yemekle ilgili programlara bambaska bir boyut kazandırmış olan eglenceli gurme.daha önce hiçbir yemek programını izlerken bu kadar keyif almadım,bu kadar hayran kalmadım,bunu saglayansa vedat milör un samimiyeti oldu bence.hatta belki inanması zor gelecek size ama vedat milör ü izlerken kahkahalarla gülüyorum ve tüm sıkıntılarımı o program süresince unutuyorum.hiç bitmesin,ekranlardan hiç ayrılmasın..
aç olan bir insanın kesinlikle izlememesi gereken kişi. adam öyle bir iştahla yiyor ki, tok olan insan bile yemeğe saldırabilir. bu arada, sanırım milliyette de yazıyor kendileri
tv de prime time diye nitelendirilen zaman diliminde program yapan, yapmayı bırakın üstelik izlenen gurme. yemeği bilen, sırf farklı lezzetler tadmak için dünyayı dolaşmış, samimi program sunumuyla bizi ekrana bağlayan yeni tv yıldızımız. ayrıca bizlere "fasuli" yi tanıtan eli öpülesi zat-ı muhterem.
( soyadı da çok zarif, söylerken farkedebiliyorsunuz )
yemekten yeni kalkmış olsamda bu adamın yemek yeme tarzı beni yine acıktırıyor. yemek önüne konuldumu adamım eli ayağı titremeye başlıyor, dudakları sarkıyor. bu ne açlık bu ne meslek aşkı azizim ya? ardından da kırk gündür yemek yememiş açlar gibi şapurdata şapurdata yemek yemesi var ki sormayın gitsin!
bana sorsan sonradan türkiye ye yerleşmiş bir fransız beyefendisi derim ama kendi söyledi aslen konyalıymış. vay anasını diyor saygılar sunuyoruz.
şaraplar meşe fıçılarında bekletilerek asiditeleri azaltılmış ancak elegansı hala hissedebilmek mümkün cümlesini veya buna benzer bir cümleyi kurabilen bir gurme. gittiği yerlerde adama deli divane olurlar, 35 çeşit şarap sunarlar, yine de programın sonunda sınırlı içki menüsüyle ancak 2 yıldız alabilirler mekan sahipleri. o değil de o altın kolyeyi kaça satar diye de düşündüren yüce şahsiyet.
program ayağına günde milyarlık yemekler yiyen ve bu özelliğiyle sinirime giden adamdır.(özel bişey değil gurmelerin alayı böyle).bi keresinde adam götürdü mantıları sonra bu olmamış ben ev mantısı aramaya devam edicem dedi,biz evde makarnaya talim.yinede bizde mi gurme olsak diye düşündürtür beni.
kendisine karşı ötedenberi saygı ve sevgi beslediğim,gurmeliği on numara olan,ntv'deki yüzyüze programında yaşamöyküsünü kendi ağzından dinledikten sonra da hayatta en çok saygı duyduğum 3-5 kişinin arasına giren adam.o nasıl başarılı bir yaşamdır,adam hayatla dalga geçiyor resmen,helal olsun.
adam galatasaray mezunu,daha sonra berkeleyde burslu olarak ekonomi okuyor,doktorayı yine burslu olarak şimdi çıkaramadığım bir üniversitede bitiriyor,tezi tüm zamanların en iyi tezi seçiliyor,dünya bankasında çalışıyor,daha sonra princeton'da hukuk okuyor,burayı 3 yılda bitiriyor,avukatlıktan hayvan para kazanıyor ama mutsuz olduğu için karısının da teşviğiyle gurmeliği iş olarak yapmaya başlıyor,şuan da çok kral bir gurme kendisi.aynı zamanda son derece mütevazı,hatta hafif de çekingen bir adam;hani herkesin kriterleri farklıdır ama benim kriterlerime göre tam bir efsane bu adam.
bütün eğitimini ve kariyerini (galatasaray, boğaziçi, brown, stanford, princeton vs vs) sanki sadece ve sadece daha iyi yemek yemek daha güzel şaraplar içebilmek için yapmış gurme. okurken bütün harçlıklarını biriktirip ayda yılda kalite restoranlara gidermiş. müthiş damak tadı ve bilgi birikimiyle hayranıyız. beğenerek, yutkunarak, imrenerek, höpürdeterek, ve ulan amma yedi lan herifnidalarıylan izliyoruz kendisini.