vedat aydın

    1.
  1. eski hep diyarbakır il başkanı. 5 temmuz 1991 gecesi jitem elemanları tarafından ifadesi alınmak üzere evinden alındı ve 2 gün sonra işkence yapılmış cesedi ergani-elazığ il sınırındaki köprünün altında bulunmuştur. darp sebebiyle kafatasının arkası ezilmiştir ve vücudunda da mermi delikleriyle çeşitli işkence izleri tespit edilmiştir. üzerinden kimlik çıkmadığı için de cesedi bulunur bulunmaz ne hikmetse alelacele kimsesizler mezarlığına defnedilmiştir. olayın duyulmasıyla beraber binlerce kişiden oluşan bir konvoy cesedin bulunduğu maden ilçesine akın etmiş ve cenazeyi teslim aldıktan sonra diyarbakır'daki cenaze töreninde o zaman kadar bölgede eşi benzeri görülmemiş, kimi kaynaklara göre 100 bin kişilik bir kalabalık toplanmıştır ve cenazede kalabalığa açılan ateş sonucu 3 kişi ölmüştür, pek çok kişi de yaşanan kargaşada ezilmiştir. akabinde ey rakip denen zırvalık eşliğinde toprağa verilmiştir. cenaze töreninin yapıldığı 10 temmuz 1991 günü diyarbakır büyük olaylara sahne olmuştur.

    öldürülmesi, bölgede 1990'ların ortalarına kadar işlenecek olan yüzlerce faili meçhul cinayetin öncülerindendi, cem ersever itiraflarında bu cinayetin pkk'ya katılımı büyük oranda arttırdığını söyler. tabi ki bölgedeki pek çok cinayetin kilit isimlerinden; (bkz: abdülkadir aygan)

    son olarak cem ersever'in itirafları kitabında anlatılan, eşi şükran aydın'ın evinden alınmasını anlattığı bir kısım; tamamen alıntıdır:

    "yatmaya hazırlanıyorduk. kapı çalındı. vedat çıktı baktı içeri geldi, 'polis gelmiş karakola kadar gidecekmişiz' dedi. polisleri içeri almadık. yeniden yanlarına gitti, sanıyorum 'yarın sabah ben gelirim' dedi. kabul etmediler. döndü, giyindi ve yanlarına gitti. ben de arkasındançıktım. üç kişiydiler. ikisi vedat'ın kollarına girdi. vedat 'ben yürürüm, sarhoş değilim' dedi. telsizli olanı 'bırakın bir şey olmaz' dedi. polisler kollarını bıraktılar. telsizli bana da dönerek, 'korkmanıza gerek yok, bir şey olmaz' dedi. aşağı indiler. pencereden baktım. bir renault araba bekliyordu. arabanın uzun devre farları yanıyordu. plakasını görmedim. vedat'ı kolundan bükerek arabaya bindirdiler."

    şükran aydan eşini götürenleri şöyle tarif ediyor: "biri uzun boylu, zayıf sarışın, seyrek saçlıydı. elinde telsiz vardı. diğer ikisi uzun namlulu silah taşıyordu. onlar da orta boylu esmer ve bıyıklıydılar. sarışın uzun boylu olanı tarif ettiğimde bu kişinin diyarbakır emniyet'inde çalışan metin isminde biri olduğunu söylediler".

    kaynak: binbaşı ersever'in itirafları.
    3 ...
  2. 2.
  3. eski ankara büyükşehir belediye başkanı. murat karayalçının başbakan yardımcılığına getirilmesiyle beraber göreve başlamıştır.
    0 ...
  4. 3.
  5. her hainin sonu gibi sonunda hak ettiğini bulmuştur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük