yaşadığımız her şey bizi bir araya getirdi ve şimdi de ayırıyor. her şeye rağmen teşekkürler, güzel şeyler yaşadık. seni hep iyi hatırlayacağım, kendine iyi bak.
Yolun açık olsun demişimdir hep, en güzeli de bu bence. Her ne yaşamışsak yaşayalım kötü bitirmemeye özen gösteririm vedalaşma faslını. Çünkü psikolojide bir kural vardır, karşınızdakinin aklında veda ettiğiniz şekilde kalırsınız.
böyle bir cümle yok ki. en azından benim yok. vedalaşırken üzülmekten başka, yapacak bir şeyim yok. gözüm muhakkak nemlenir, konuşmak istesem konuşamam boğazım düğümlenir. anne baba, eş dost fark etmiyor vedalar doğru değil diye şarkı yapmışlar, bir bildikleri vardır elbet.
haddizatında, vedalarım veda değil merhabadır. işte o sadri alışık'a atfedilen kitap gibi, sadri'nin ayhan'a yazdığı mektuplar gibi, ümit oğuz yaşarcan'ın sahibini arayan mektuplar'ı gibi, veda desen veda değil, hoşçakal değil, güle güle değil.
veda edemiyorum. sözlerim kapıyı aralar gibi.
bir mesaj yazmak zorunda idim, vedamın cümlesi, "aynadan kendine baktığın ilk gün, gözlerine selam söyle" oldu. böyle bir söze hiç gerek yoktu.