bunu yaşıyorum bazen ya. geçen bir iş adamıyla konuştuktan sonra ayrılıyorduk ki baktım aynı yöne gidiyoruz. bari şu büfeden bir şey alayım, puro alcaktım derken telefon çaldı bende durmak zorunda kaldım zaten pek sıkıntı olmadı.
Çok saçma aynı yöne aynı mahalleye hatta aynı apartmana bile gitmemiz gerekiyorsa ben gitmem yolumu değiştiririm yine de birlikte gitmem vedalaşmak her şeyi değiştirir sanki sonsuza kadar. Ama çok garip ki terminalleri seviyorum muhtemelen içime doğurduğu özgürlük hissi yüzünden ve gitmek beni mutlu ettiğinden ama insanlar ve nesneler aynı şeyler değil.
vedalaşılmış olan arkadaşın aklına "vaayy g.tttt başından savmak için şey etmiş" düşüncesini düşürür. vedalaşan da "hasittir yaa aynı tarafa gidiyoruz önemli bir şey varmış gibi ayak çektik ama ganyana girerken görecek şimdi" gibi diyordur içten içe.
Telefonu çıkar > kilidi aç > önemli bir şeye bakıyormuş gibi kaşlarını çat ve ciddileş > hızlı hızlı yürü ve uzaklaş > kilidi kapat > anlamsızca uzaklara bak > telefonu cebine koy.