istisnalar hariç hemen hemen her insanoğlunun yaptığı, yapacağı salakça olaydır. cafeden ya da ev ziyaretinden ya da okulda dersten çıktıktan sonra çok kısa bir ayaküstü muhabbetin ardından hadi görüşürüzler sıralanır, öpüşülür. ama bi bakarsın çoğunlukla birlikte aynı istikamette yürümeye devam edilir. bunun anlaşıldığı ilk anda metabolizmada serkeşçe savrulmalar meydana gelir, ne diyeceğini bilemezsin ufak bir ağız hareketiyle bir şeyler söylemiş gibi yaptıktan sonra gülüşmelerle yola koyulursun. (bkz: swh)
kişinin "nasılsa hoşçakal dedim hiç oralı olmayayım" ile "yine aynı yöne gidiyoruz bi konu bulup konuşayım" tarzı fikirler arasında kalmasına neden olan tuhaf bi tesadüftür.
çoğu insan vedalaştığı kişiyle aynı yönde yürümeye devam ettiğini fark ettiğinde hiç bozuntuya vermez, ya o kişinin önüne geçer hızlı adımlarla ya da yavaşlayıp arkadan yürümeyi tercih eder. fazla canayakın ve konuşmaya meraklı kişiler de bu tesadüfün farkına vardıklarında surata ebleh bi gülümsemeyle birlikte aynı kişiyle kısa bi muhabbete daha girişirler.
ne manyak bi olaydır bu ya? aa ne pis bi şey lan bu?
pişmaniyedit: aa varmış la böyle böyle bi başlık. arattıydım fekat göremediydim. özürlerimi ileterek bu başlığın ondan az da olsa farklı olduğunu öne sürüp silmemeyi/taşımamayı seçiyorum. hehee.
vedalaşılmış olan arkadaşın aklına "vaayy g.tttt başından savmak için şey etmiş" düşüncesini düşürür. vedalaşan da "hasittir yaa aynı tarafa gidiyoruz önemli bir şey varmış gibi ayak çektik ama ganyana girerken görecek şimdi" gibi diyordur içten içe.
çok kötü bir durumdur. veda edilen kişiyle bir v çizilerek yürünür mümkünse. ama sonra aynı mağazada karşılaşınca "aaa tesadüfe bak!" gibi salakça tepkiler verilir. oradan çıkınca da ya adımlar ağırlaştırılır, o önden hızlı gitsin diye, ya da hızla uzaklaşılır...
çok ama çok kasıntı bir durum. kendi kendine bir şey söylenerek, yada mırıldanarak bir bakkala zor atarız kendimizi, sadece kurtulmak için, bu zor durumdan.
Çok saçma aynı yöne aynı mahalleye hatta aynı apartmana bile gitmemiz gerekiyorsa ben gitmem yolumu değiştiririm yine de birlikte gitmem vedalaşmak her şeyi değiştirir sanki sonsuza kadar. Ama çok garip ki terminalleri seviyorum muhtemelen içime doğurduğu özgürlük hissi yüzünden ve gitmek beni mutlu ettiğinden ama insanlar ve nesneler aynı şeyler değil.
farkedildiği anda arkadaşın yanına yanaşıp "aa sende mi bu taraftan gidiyordun" gibi bir cümleyle muhabbete girilmezse feci saçmalanır.
arkadaysa yavaş yürünür,
kalabalık olduğu bir anda çaktırmadan sollanır,
kişi öndeyse koşar adım yürür,
karşı caddeye geçilir,
büfe gibi bir yerde oyalanılır,
çok kasarsa hiç binmeyecek olduğu taksi ya da herhangi bir ulaşım aracına bile bindirir bu olay.