Kurtuluş savaşı tematikli ve Mustafa Kemal'i konu alan putperest filmleri sevmem, ama bu film çok farklıydı. Film Mustafa Kemal'in hayatını çocukluğundan itibaren ele alır. Anlatı Salih Bozok' un Atatürk'ün ölümünden birkaç saat evelki veda mektubundan yola çıkar.
Çünkü Salih Bozok da , yoldaşı Mustafa Kemal 'in ölmesi durumunda, kendi hayatını son vermeye kararlıdır.
Neyse, gelelim filminin dokusuna: Müthiş bir eskitme yapılmış, ve filme sıcak , kahverengi ile kırmızı arası bir tonaj katılmış. Dolgun büyük yaylılardan oluşan film müziği öyle güzel sinmiş ki bu dokuya.
Ve, erzurum kongresine yol alırken, arabanın durması, ve Mustafa Kemal'in toprağı süren bir işçiyle diyaloğu. Doğrusu filmin en can alıcı noktalarından biri de buydu.
Fikriye 'nin intiharından, Çanakkale savaşı sahnesinden, küçük Mustafa' nın babasının ölüm sahnesinden , Selanik izlenimlerinden bahsetmiyorum bile... Bence filmin en tatlı tarafı Mustafa Kemal'in çocukluğundan gençliğine kadar olanki süreçti.
Zülfü Livaneli yine büyük bir yapıt ortaya çıkarmış. Sanatın tanrısı denilecek bu adam, beni hiç şaşırtmıyor .
Bu arada filmde ismet inönü yok. Filmde ne ismi geçiyor, ne de kendisi. Bu da ilginç bir detay doğrusu.
izlemeden kötü olduğuna kanaat getirdiğim filmdir. eğer atatürk filmi yapacaksanız içine çok farklı unsurlar koyacaksınız. ya son günlerinde ismet ile olan mücadelesi, ya fikriye karmaşası, ya uğruna okuldan atılmayı göze aldığı rum güzelini.. m
Atatürk ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, makyajla bile atatürk'e benzemek bir yana en ufak şekilde andıramayan sinan tuzcu'nun atatürk rolünü oynadığı film... oldu mu şimdi?
az önce izlediğim ve beğendiğim film. film atatürk ün hayatını fazla detaya girmeden, salih bozok un ağzından anlatıyor. ama filmde en çok üstüne basılan nokta atatürk ün bir insan olduğu, onunda aşık olabileceği, yüreğinde ikilemler, çelişkiler yaşabileceğidir.
verdiğim 11 tl'nin boşa gitmesini sağlayan film. aşırı derecede bir yapmacıklık söz konusu. atatürk rolündeki sinan tuzcu'nun vasatı aşamayan performansı, repliklerin ilkokul müsamerelerinden farksız olması, neresinden tutsanız bir özensizlik hakim. olmamış diyorum.
peşin not: şimdi bazı heyecanlı arkadaşlar filmi beğenmeyenleri atatürk düşmanı olarak görebilirler. kesinlikle öyle bir durum bende söz konusu olamaz. ayrıca atatürk filmi yapılacaksa, biraz daha özen gösterilmelidir. atatürk ile ilgili yapılan her film beğenilecek diye bir kaide yok.
fragmanları izledikten sonra balon film izlenimi veren zülfü livaneli yapıtı. ayrıca atatürk'ü canlandıranların makyajını kim yaptıysa mesleği bırakmaları kendileri için daha faydalı olacaktır.
"can dündar'a inat mı yapıldı acaba?" dedirten ve merakla beklenen bir zülfü livaneli filmi.
sinan tuzcu ve dolunay soysert çiftinin birlikte yer aldıkları filmde özge özpirinçci'nin performansı da tarafımca merak konusudur.
filmden öte gişe durumunu merak ediyorum.
bakalım 2 milyonu geçecek mi veya kaç milyon izleyecek.
recep ivedik gibi osuraktan filmlerin 4 milyon izlendiği ülkemizde, böyle filmlerin 10 milyon izlenmesi lazım aslında.
fragmanıyla içimizde ''en iyi atatürk filmi bu olcak galiba'' hissi uyandıran zülfü livaneli filmi. Ayrıca filmin oyuncuları bu gece beyaz showda olacaklarmış.
izlemediğim için hiçbir şekilde eleştirmek istemem, zira çalışılmış uğraşılmış, emek verilmiş bir yapım var karşımızda. ve fakat fragmanları izlerken "lan bu film hitler'i mi anlatıyor acaba" diye düşünen bir ben mi varım meraklar içersindeyim...
üniformasının rengi ve şekli ile, hareketleri ve bakışları ile adolf hitler lan bu! yok eğer mustafa kemal atatürk'ün hayatını çekmeye kalktıysanız şimdiden eyvah demek istiyorum!
fragmanları epey güzel olan, çekimleri için epey emek ve zaman harcanan bir film.
görüntü yönetmeni yabancı biri. hali ile efekler ve bazı görüntüler daha bir kalite görünüyor.
ayrıca film kurtuluş denen 6 bölümlük filme benziyor sanki.
hoş aynı tarihi süreç olunca, benzemesi doğal.
merak ettiğim ve bir fiil gitmek istediğim filmdir.
hem izlemek adına hemde gişesine katkı sağlamak adına.
zülfü livaneli'nin çok iddalı bir şekilde yönettiği film. daha vizyona girmeden büyük merak yaratmıştır ben de. yalnız yapıcı bir eleştiri yapmak istiyorum. eğer Atatürk'ü tüm dünyaya tanıtmak istiyorsak lütfen ingilizce alt yazı ile yayınlansın sinemalarda. evet bunu yapabilin ki bizlerde yabancı misafirlerimizi tutup kollarından seyrettirelim.
fragmana bakınca harika bir prodüksiyon olduğu ortaya çıkıyor.
büyük ihtimal nasıl ki nefes filminde birileri rahatsız olmuş ve kuyruk acıları ayyuka çıkmışsa, bu film içinde aynısı olacağı kesindir.
mutlaka izlenesi gereken, güzel bir yapım olmuş.
Her hatıra içinde gizli gizli yanacak.
Seni ruhum inan ki, herkesten kıskanacak...
Seninle, ömrümün, geçti en güzel çağı,
Ey, güzellik ilinin sevgi taşan bucağı!
Yakınlar uzak oldu, daha etmeden veda
Hasretin şarabını içtin doya doya..
Çıkıyorum, belki de dönüşü yok bir yola;
Ayrılık acısını içimde duya duya..
Ayrılık geldi çattı, en sonunda gördün mü?
Ayrılırken sadece: vah, deyip gideceğim!
Merak etme, seninle geçirdiğim bir ömrü,
Yine senin koynunda külleyip gideceğim...
Yakınlar uzak oldu, daha etmeden veda
Hasretin şarabını içtin doya doya..
Çıkıyorum, belki de dönüşü yok bir yola;
Ayrılık acısını içimde duya duya..