Hiçbir şey değişmez korkma
Dolmabahçe'deki Saat Kulesi durmaz mesela
Marmara Denizi küsüp Istanbul'a
Alıp sularını gitmez dilini bilmediği uzaklara
Iki çift lafım var giderken, dinle!
Bir günese bir de annemle babama...
Her sabah yüzümü sıcacık öpen
Istanbul güneşi
Bir süre yatağım boş
Doğdugunda beni bulamazsan şaşırma
Duyamam sesini, çağırma beni bir süre
Her sabah söz verdiği saatte doğan
Selamımı alan Istanbul güneşi
Bekle beni!
Ve babam!
Çocuk ellerimle silemedigim burnumu
Cebinden çıkarttığı mendille silen
Hem de dağ kadar boyunu hiçe sayip
Önümde diz çöken, kocaman babam!
Merak etme, en gurur duydugun yerde oglun..
Annem!
O eski Türk filmlerinin ağlatmaktan bıkmadığı
Gözlerin sahibi annem, canim annem!
Bak, artık toplu olacak dağınık oğlunun odası
Üzülme sen de
Herkes gittigim kadar döneceğimi de bilecek
Teskere diye bir sevgilim var
Bir buçuk yıl sonra, söz verdi, gelecek..
dakikalar önce ceyhun yılmazın alem fm de yaptığı \'ceyhun yılmaz show\' adlı program sonunda şiirden perde bölümünde okuduğu şiirdir efenim. Sıkı bir radyo tutkunu olmasam da duygulanır, hüzünlenirdim sanırsam. Evet bu entry yi seneler sonra okuyup duygulanmak için yazıyorum ve evet bu mısraları yazarken programın her gün bitişinde olduğu gibi \'ceyhun yılmaz show bitti\' sözünü duymuş bulunmaktayım efenim..