erzincanlı,AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitiren,Yüksek lisansını
ABD Güney California Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi alanında tamamlayan,değişik illerde kaymakamlık, Mülkiye Müfettişi, içişleri Bakanlığı Özlük işleri Genel Müdürü, Kocaeli Valisi,Emniyet Genel Müdürü, Ankara Valisi olarak görev yapmış,ÖK Kurucu Üyeliği'ne getirildi. izmir Valisi ve içişleri Bakanlığı Müsteşarı olan,ispanya "Beyaz Kurdeleli Büyük Askeri Liyakat Nişanı", Afganistan "Gazi Amir Amanullah Han Yüksek Devlet Madalyası" ve Ukrayna "Altın Takdir Madalyası"nın sahibi olan, 21, 22. Dönem Kocaeli Milletvekili. 21. Dönem'de TBMM Başkanvekili, 58 ve 59. Hükümetlerde Milli Savunma Bakanı olarak görev yapan, 60. Hükümet'te yeniden Milli Savunma Bakanı olan, ingilizce bilen Gönül, evli ve 3 çocuk babası bakanımızdır...
hediye ettiği sarsılmaz tabancaların parasının kendi cebinden çıktığını söyleyen kişi. ayrıca bu toplantı ortamında milli savunma bakanı silah hediye ediyorsa kadından sorumlu devlet bakanının hediyelerinden bahsetmek çok ayıp olabilir.
akp'nin 16 nisan'da açıklayacağı cumhurbaşkanı adayı. vecdi gönül kim mi? kimkimdir gen.
M. Vecdi GÖNÜL, 29 Kasım 1939'da Erzincan'da doğdu. Annesi ev hanımı, babası ise Askeri Okullarda Türkçe ve Edebiyat Öğretmeni olan Saffet GÖNÜL idi. Vecdi GÖNÜL Devlet bursu ile kazandığı A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesini 1960 Haziran döneminde bitirdi ve aynı yıl Erzincan il Maiyet Memurluğu'na atandı. 37. Kaymakamlık Döneminin birincisi olan GÖNÜL, 9 yıl süre ile değişik illerde Kaymakam Vekilliği ve Kaymakamlık yaptı (Araban, Tercan, Gerger vekaleten, Doğanhisar, Çamardı, Hozat, Narman asil Kaymakam olarak). 1970 yılında içişleri Bakanlığı Özlük işleri Şube Müdürlüğü'ne tayin edildi. 1972 yılında açılan Mülkiye Müfettişliği imtihanını birincilikle kazanarak Mülkiye Müfettişi oldu. 1975 yılında Bakanlık Özlük işleri Genel Müdürlüğü'ne getirilen GÖNÜL 1976 yılı başında Kocaeli Valiliğine tayin edildi. 1977 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, 1978 yılında Merkez Valiliği'ne 1979 yılında ise Ankara Valiliği'ne atandı. 1981 yılı sonunda Yüksek Öğretim Kurulu Kurucu Üyeliği'ne getirildi. 10 Şubat 1984 tarihinde izmir Valiliği görevine başladı. 11 Ocak 1988 gününden itibaren de içişleri Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan GÖNÜL TBMM'nin 8 Mayıs 1991 günlü Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile Sayıştay Başkanlığı'na seçildi. Yedi yıl süre ile Sayıştay Başkanlığı yaptıktan sonra 4 Mayıs 1998'de üyeliğe döndü. 18 Nisan 1999'da Kocaeli'nden Milletvekilliğine ve 1 Haziran 1999 tarihinde de TBMM Başkanvekilliği'ne seçildi. 25 Ekim 2000 tarihinde ikinci defa TBMM Başkanvekilliğine seçilen GÖNÜL 22 Haziran 2001 tarihinde bu görevden ayrılarak Adalet ve Kalkınma Partisinin kurulmasıyla birlikte AK Partinin MKYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı, TBMM'nin 21. Dönem 4. Yasama Yılının başlamasıyla birlikte de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyeliğine seçildi.
Vecdi GÖNÜL çeşitli görevlerine ek olarak, Belediye Başkanlıklarını tedvir etmiş, Basın ilan Kurumunda Hükümet Temsilciliği yapmış, yurt dışında Avrupa Konseyi UN, WHO, UNICEF toplantılarına Heyet Başkanı veya delege olarak katılmış, değişik ülkelerle hükümet adına güvenlik anlaşmaları imzalamıştır. ASOK ve MKE Kurumu Danışma Kurulu Başkanlığında, Yüksek Öğretim Kurulu Genel Kurul ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fon Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca, Avrupa Konseyi Mahalli idareler Daimi Konferansı (CLRAE) ile Türk Heyeti ile, Milletlerarası Ahval-i Şahsiye Komisyonu (CIEC)'nda Türk Delegasyonu Başkanlığı'nı da yürütmüştür. GÖNÜL, Sayıştay Başkanlığı'na seçildikten sonra Avrupa Sayıştaylar Birliği (EUROSAI) ve Dünya Sayıştaylar Birliği (INTOSAI) Kongre ve seminerlerinde Divan Başkanlığı, yedi yıl süre ile EUROSAI teşkilatının denetçiliğini, üç yıl süre ile de kurucusu olduğu ECO Ülkeleri Sayıştaylar Birliği (ECOSAI)'ın Başkanlığını yapmıştır.
GÖNÜL, evli olup eşi Kız Meslek Lisesi Öğretmenliğinden emeklidir. Biri kız üç çocuğu vardır.
ermenilerin sistematik ve bilinçli olarak katledildiğini kabul etmiş kişi. umuyorum türk halkının vicdanını temsil etmiyordur. çünkü gerçek zaten herkes tarafından bilinen* ve tek olandır. lakin bunu kutsamak, "oh canımıza değsin" demek ahlaksızlıktır. rumlara ve türklere sormadan mübadele olayına girişmek ise iki devletin insanına olan saygısızlığıyla ilgilidir. doğduğu, büyüdüğü topraklardan insanını sürmek nasıl bir şeydir, çözemiyorum.