2006 da Ziya Meral'in çıkarmış olduğu kitaptır. Meral genel olarak ahlâkî normlar, tanrı kavramı ve güncel yaşamın işleyişi üzerinde yazmıştır. Kitapta filozoflardan, Kutsal kitap'tan, edebiyatçılardan ve devlet adamlarının sözlerinden referanslarda bulunmuştur. Bu kitap herkese önerilir. Kimilerinin var dediğini, kimilerinin yok dediğini, kimilerinin kaçışını, kimilerinin gücünü, kimilerinin ellerinde kalan boşluğunu. Yani insanlığın eteklerindeki tüm taşları önüne döküyor Meral. Bu taşlarla ne yapılacağını ise tamamen okuyucunun kendisine bırakıyor. Görmek, bilmek ve hareket etmek üzere. Kitabın kapağı biraz değişikti bana göre. Ama kitabın kapağındaki resim üzerin bir şeyler anlatıyor ve o saatten sadece kapağı inceliyorsunuz. benim kitapta etkilendiğim bir paragraf var özellikle.
Yoruldum; saçmalıktan, acıdan, düş kırıklıklarından. Dönecek bir yol, bir umut kalmadı. Acaba Tanrı eğleniyor muydu benim tüm gücümün kırılışıyla da? Buradaki savaş, Kim daha dayanıklı mıydı? Ağlıyordum. Ellerimle kapatıyordum yüzümü. Tanrı zevk almamalıydı galibiyetten. Haz vermemeliydim ona yenilgimizi izlemekten. Ellerimi sıktım, kocaman bir yumruktu. Yüzleşme vakti gelmişti artık Onunla. Tanrıya yüzümü döndüm tüm nefretimle, tüm yenilmişliğimle; Kazandın diyebilmek için. Tanrının yüzünü aradım. Gözlerim Onun sonsuz gözlerini buldu ve Tanrı ağlıyordu. Ellerinde gözyaşlarım vardı.