"ve uğraşmak anlamsız
yüzündeki yabancı
her geçen saniye bana daha yabancı .
ve böyle olmasın bildiğim gibi kal sen
her geçen saniye daha da zorlaşmasın
ve gülümse şimdi..."
'gel de dinleme bu güzel yürekli adamı' dedirten şarkıdır.
gidenlerin arkasından, kalanların acısına ortak olandır.
inceden sızlatır.
emre aydın'nın son sömürülmüş şarkısıdır. bunuda vıcık vıcık ettikten sonra emre aydın'ın albümünde ellenmemiş, dillenmemiş şarkı kalmamıştır. bu yüzden yeni albümü piyasaya sürmek farz olmuştur.
melodisi çok tanıdık. albümü almamıştım ve hatta şarkıdan da çok uzun bir süre sonra haberim oldu. il dinleyişten itibaren 'aa ben bunu biliyorum lan' denmesine neden oluyor. sonra sözlerin aslında bilinmediği farkedilip, bahsi geçen konunun iyi bilindiği farkediliyor. hissizleştiriyor, halsizleştiriyor sonra uyutuyor. bitti, bu kadar.
giris, gelisme ve sonuc itibariyle mukkemmel otesi bir sarki. ilk dinledigimde tuylerim diken diken olmustu. evet duygularimizi ifade ediyor ama bu kadar da bizden nasil olur, bu kadar iyi nasil birlestirilir. yagmurun altinda aglayarak ayrilan cift için calinabilecek fon müzigi tadindadir.
insanın elinden sadece bir sigara yakıp, geçmişi, güzel birşeyleri hatırlatan şarkı. sıcak bir istanbul akşamı kafasını omza koyan, sonra da hiç olunmamış gibi giden...
söz olsun, müzik olsun, yorum olsun; bütünüyle mükemmel bir şarkıdır. ama emre aydın'ın "bebeğim" değişi ve ardından yükselen müzik daha bir bitiriyor insanı.